Anoreksiya nervozanın ciddi bir psikiyatrik hastalık olduğuna dikkati çeken Çelik, "Bu rahatsızlık görülenin dışında yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir yıkım yaratır. Genetik yatkınlık, düşük benlik saygısı, mükemmeliyetçilik ve kontrol arayışı, anoreksiya gelişiminde etkili olan psikolojik faktörlerdir. Modern toplumun dayattığı ince beden algısı ise özellikle genç bireyleri bu rahatsızlığa daha açık hale getiriyor ve tetikliyor." ifadelerini kullandı.
Çelik, bu durumda ailelere ve yakın çevreye önemli görevler düştüğünü ve anoreksiyanın ilk belirtilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Aşırı ağırlık/kilo kaybı, yorgunluk, kasların erimesi, cilt kuruluğu, adet düzensizlikleri gibi belirtilerin yanı sıra yemek yeme ritüellerinde değişim, takıntılı/obsesif düşünceler ve aşırı spor yapma/egzersiz gibi davranışsal belirtiler de mutlaka dikkate alınmalı. Bu belirtiler gençlerle kurulan sağlıklı iletişim ile kolayca fark edilebilir." değerlendirmesinde bulundu.