Son yıllarda sağlıklı yaş alma, yalnızca tıp dünyasının değil, hemen her yaştan insanın ilgi odağı haline geldi.
"Longevity" yani uzun ve kaliteli yaşam dediğimiz bu kavramla sizi uzun zamandır tanıştırmak istiyorum. Çünkü bu kavram sosyal medyadan bilimsel araştırmalara, belgesellere kadar artık her yerde karşımıza çıkıyor. Bu araştırmaların temelinde elbette yaşlanmayı yavaşlatmak ve insan ömrünü uzatmak var. Hatta bu durumu günümüze uyarlanmış haliyle bir nevi simyacıların ölümsüzlüğü arayışlarına benzetebiliriz.
Ancak Longevity kavramı bundan ibaret değil. Çünkü artık sadece uzun yaşamak değil, sağlıklı ve kaliteli yaş almak da en az onun kadar önemli.
Peki, hiç merak ettiniz mi neden bazı insanlar neden diğerlerinden çok daha uzun ve sağlıklı yaşıyor? Cevabı sadece genetik diyerek geçiştirebilir miyiz? Yoksa bu insanların bir sırrı olabilir mi?
MAVİ BÖLGELER
Uzun ve sağlıklı yaşamın izini süren araştırmacılar, dünyada ortalamanın üzerinde ömre ve sağlığa sahip insanların yaşadığı belirli bölgeleri mercek altına aldıklarında, haritada mavi kalemle işaretledikleri 5 farklı coğrafi alan ortaya çıktı. Bu nedenle bu yerlere Mavi Bölgeler (Blue Zones) adı verildi. Bu bölgelerde yaşayan insanlar sadece 90-100 yaşına ulaşmakla kalmıyor, aynı zamanda ileri yaşlarında da kronik hastalıklardan uzak ve aktif bir yaşam sürdürüyorlar.
Uzun yaşamın tek başına yeterli görülmediği bu yerlerde, sağlıklı yaş alma da en az ömür süresi kadar önemli bulunuyor. Bugün bilinen beş Mavi Bölge şunlardır:
Japonya'da Okinawa, İtalya'da Sardinya (özellikle Ogliastra bölgesi), Yunanistan'da Ikaria Adası, Kosta Rika'da Nicoya Yarımadası ve ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Loma Linda. Peki bu insanların sırrı ne olabilir?
Yalnızca genetik mi, yoksa yaşama biçimlerinde gizli ortak noktalar mı var?
UZUN YAŞAM
Bir diyetisyen olarak özellikle Mavi Bölgelerde yaşayan insanların beslenmelerine odaklanmak istiyorum.
Mavi Bölge sakinlerinin diyetleri genellikle işlenmemiş, doğal ve bitki temelli besinlerden oluşuyor. Bu besinler; vitamin, mineral, lif ve polifenoller gibi sağlığı destekleyici bileşenler bakımından oldukça zenginler.
Polifenollerin yaşlanmanın biyolojik süreçlerini olumlu yönde etkileyerek, yaşla ilişkili hastalıkların önlenmesine katkı sağladığını düşünürsek bu durum pek de sıradışı değil. Örneğin Okinawalılar düşük kalorili ama besin açısından zengin bir diyetle besleniyorlar. Diyetlerinde antioksidan kapasitesi yüksek mor tatlı patates, tofu, deniz yosunu, goya (acı kavun), yeşil çay öne çıkar.
Ayrıca "hara hachi bu" felsefesine sahipler ve bu inanışa göre karınlarının % 80'i doyduğunda yemek yeme bırakılmalıdır. Bu yaklaşım, kalori kısıtlamasının uzun yaşamla ilişkilendirilmesinin güzel bir örneğidir. Tipik bir Akdeniz diyeti uygulayan İkarialılar; zeytinyağı, sebzeler, baklagiller, keçi sütü ürünleri ve şifalı otlar tüketir. Dağ çayı (Sideritis) ve geleneksel Yunan kahvesi günlük rutinlerindendir. Bu içeceklerin antioksidan özellikleri ve damar sağlığı üzerindeki olumlu etkileri bilimsel olarak da desteklenmiştir.
Sardinya'da yaşayan bireylerin diyetinde ev yapımı tam buğday ekmeği, baklagil çorbaları, keçi sütü ürünleri ve kırmızı şarap önemli yer tutar. Özellikle Cannonau şarabı, flavonoidler açısından zengindir. Bu bölge halkı genelde zaman kısıtlı beslenme uygular, yani günün belli saatlerinde yemek yerler. Nicoyalılar pirinç, siyah fasulye, tropikal meyveler ve sebzelerle beslenir.
Bu besinler düşük glisemik indekse sahip olduğu için metabolik sağlığı korur. Ayrıca içme sularının doğal olarak kalsiyum ve magnezyumdan zengin olması, kemik sağlığına katkıda bulunur. Loma Linda'da ise inanç gereği genellikle vejetaryen ya da vegan beslenme tercih edilir. Fındık, sebze, meyve, tam tahıllar ve soya ürünleri günlük diyetin temelini oluşturur. Ancak Mavi Bölgelerdeki uzun yaşam yalnızca sağlıklı beslenmeye değil bir bütün olarak yaşam tarzına bağlıdır.
DOĞAL HAREKETLİLİK
Mavi bölgelerde yaşayan insanlar haftada 3-4 gün spor salonuna giden kişiler değiller. Bunun yerine; yürüyüş, bahçecilik gibi günlük işlerini hallederken doğal olarak hareket ederler.
Örneğin, Sardinya'da çobanlar dağ yollarında uzun mesafeler yürürken, Ikaria'da yaşlı bireyler aktif olarak bahçeyle ilgilenir. Bu aktiviteler özellikle ileri yaşlarda bizim için önemli olan kas kütlesinin korunmasına ve yaşa bağlı hastalıkların önlenmesine yardımcı olur.
Düzenli ve yeterli fiziksel aktivitenin tüm hastalık yükünün %4.3 önlenebileceği araştırmalarda gösterilmiştir.
Ayrıca aktif hayat tarzı seçen bireylerin ömürleri hareketsiz yaşayanlara nazaran en az 5 yıl daha uzun olabileceği bildirilmiştir.
BİRLİKTE YAŞAM
Sağlıklı bir yaşamdan söz ederken çoğu zaman beslenme, egzersiz ya da genetik faktörler ön planda olur. Ancak gözden kaçan bir şey var: İnsan ilişkileri.
Mavi Bölgelerde yapılan araştırmalarda, uzun ve sağlıklı yaşamın en güçlü ortak paydalarından biri güçlü sosyal bağlar olarak öne çıkıyor. Sardinya'nın iç bölgelerinde yaşlı bireyler sadece aileleriyle değil, komşuları ve arkadaşlarıyla da düzenli vakit geçiriyor; birlikte yemek pişiriyor, sohbet ediyor, ortak hobilere zaman ayırıyor. Bu etkileşimler yalnızca keyifli vakit geçirmekle kalmıyor, aynı zamanda zihinsel sağlığı da destekliyor. Bu bölgelerde yalnızlık neredeyse bilinmeyen bir duygu. Onun yerini ise aidiyet, anlam ve birlikte yaş alma hali alıyor. Belki de uzun yaşamın sırlarından biri de insanlarla kurduğumuz anlamlı ilişkilere dayanıyordur.
Bir diyetisyen olarak uzun yıllardır şunu gözlemliyorum:
Sağlıklı yaş almak, sadece bir hedef değil; her gün verdiğimiz küçük kararların toplamı. Mavi Bölgeler bize gösteriyor ki, uzun ömür yalnızca genetik bir piyango değil, aynı zamanda yaşam tarzının da bir yansımasıdır.
Tabağımıza koyduğumuz her lokma, kurduğumuz her ilişki, attığımız her adım bu sürecin bir parçası oluyor.
Belki bir spor salonuna yazılmadan, mucize bir takviye kullanmadan da sağlıklı yaş almak mümkündür. Yeter ki hayatı sadeleştirmeyi ve anlamlı hale getirmeyi seçelim. Unutmayalım, uzun yaşamak bir şans olabilir ama iyi yaş almak, bilinçli bir tercihtir.

