GÜLENGÜL USLU
Bu hafta, Roma hayalleri kuranları bir kez daha baştan çıkaracağım. İnsanı sıcak, telaşı sevmeyen çapkın bir şehir Roma. Keyfini çıkartmak için valize spor bir ayakkabı, bir de eşofman atmak yeterli. Belki Romalı kadınların ve erkeklerin cazibesiyle başa çıkabilmek için biraz da şıklık! Spanish Steeps'ten başlayan ve Piazza Del Popola meydanına kadar süren yoldaki o muhteşem butikleri, Spanish Steeps'e paralel sokaklara dizilmiş onlarca tanınmış markaların mağazalarını ve insanların fıkır fıkır kaynadığı Via Del Corsa caddesini nasıl anlatsam. Nereden, hangisinden başlasam bilemiyorum. En iyisi başından alayım.
Efendim, arkadaşlarımla hayallerini kurmaya çok önceden başladığım Roma seyahatinden ayağımın tozu ve bolca anıyla döndüm. Bu tatil için yaptığım araştırmalarda inanılmaz cazip turlar buldum ama gideceğiniz kenti iyi tanıyorsanız ve otel konusunda yaşanmış kötü tecrübeleriniz de varsa turların önerdiği oteller sizi cazip gelmeyebiliyor. Ama internet gibi bir nimet elinizin altında olunca kısa bir araştırmayla kendinize en uygun oteli bulmanız kolay oluyor. Üstelik uçak biletleri o kadar ucuzladı ki. Biz de son derece uygun bir rakama Roma'da keyifli bir tatil yaptık. "Bluexpress" bir İtalyan havayolu şirketi. Birkaç aydır Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Roma ve Milano'ya sefer yapıyor. Bu şirketle daha önce hiç uçmadığım için bazı endişelerim vardı. Ancak uçağa bindikten sonra rahatlayabildim. Daha çok İtalyanların kullandığı byu şirketin uçaklarında biletler numarasız. Bizimkisi son derece temiz ve yeni bir uçaktı. İnanılmaz rahat bir yolculuk yaptık. Bu arada Sabiha Gökçen'e de ilk gidişimdi. Nasıl güzel temiz bir hava alanı anlatamam. Çok büyük olmadığı için hiçbir terslik ve yorgunluk yaşanmıyor.
NEREYE GELDİK
Yağmurlu bir akşamda Roma'ya vardık. Spanish Steeps'in tam da kalbinde Via Frattina'da "Frattina Residenza"da kaldık. Uçak biletleri ve otel rezervasyonu konusunda Aller Tur'dan Sera Özarslan, eksik olmasın bütün isteklerimize sabırla yanıt verdi. Frattina Rezidenza oldukça eski tarihi bir binaydı. Girişte "Eyvah nereye geldik" falan dedik ancak iki kat yukarı çıkıp da sevimli bir personel ve tertemiz odalarla karşılaşınca pek bir keyiflendik. Esas sürpriz muhteşem sabah kahvaltısı ve akşamüstü çaylarıydı. Nasıl yedik içtik anlatamam. Allahtan günlerce öyle yürüdük ki bir dirhem kilo almadığımızı umuyorum!
MONET SERGİSİ
"Hiç alışveriş yapmayacağız, nasıl olsa Türkiye'de her şey var" diye böbürlenen bizler, Spanish Steeps'teki mağazalardan zor çıktık zor. "Tarihi yerleri gezmediniz mi?" derseniz zaten sokaklar, binalar her yer tarih. Yolda gördüğümüz her müzeye girdik. Hatta, ünlü ressam Monet'nin resim sergisini de gezebildik. Vatikan deseniz, kaçıncı gidişimiz. Papa hazretleri ile karşılaşamadık ama bol bol dua ettik. Roma, çok baştan çıkarıcı bir kent. Allah korusun paran bitse, Visa'lara saldırıyorsun. Roma'da turistler için yaşam bir alışveriş çılgınlığı ve yeme içme üstüne kurgulanmış. Almadan duramıyorsunuz.
Gelelim vaktimizin çoğunu geçirdiğimiz Via Frattina sokağındaki Frattina Cafe'ye. Biz artık bu cafenin müdavimlerinden sayılırız. Garsonumuz Roberto bizi her gidişimizde kollarını açarak karşılıyor. Frattina'nın önünden geçen birbirinden güzel insanları imrenerek seyrettik durduk. O ne zarafet, o ne şıklık. 80 yaşındaki yaşlılar bile tığ gibi incecik. İnsanlar bütün gün pizza ve makarna yiyorlar ama göbekli bir tek kişiye rastlayamıyorsunuz. Her gün yüzlerce turistle dolu sokkalar. Roma'nın iklimi, İzmir iklimine benziyor. Ilıman bir havası var, ama yağmur yağdı mı günlerce sürebiliyor. Bu durumda şemsiye şart. Hoş yanınıza almasanız bile, 3 euroya ayaküstü şemsiye satan Bangladeşlilere rastlıyorsunuz.
CASTEL ROMANO
Planlarımızda "Castel Romano" isimli ve Roma'dan 45 dakika uzaklıktaki ünlü markaların bulunduğu Outlet Centre'a gitmek vardı. İnternetten gidiş yollarını öğrendiğim için taksiye dünya para vermeden tren istasyonun önünden kalkan otobüse bindik, 12 euro gidiş dönüş biletiyle meşhur Castel Romano'ya vardık. Bizim Forum Bornova'ya benzeyen çok şık bir alışveriş merkezi.
ALIŞVERİŞ KEYFİ
Ancak, sanırım ekonomik kriz İtalyanları da vurmuş ki Castel Romano bomboştu. Düşleyebildiğiniz tüm markaların ürünleri yüzde 40-50 indirimli. Mekanda bazı ucuz halk tipi mağazalarda yok değildi. Castel Romana'ya bayıldık. Yolunuz Roma'ya düşerse bu outlet'i mutlaka ziyaret edin. Ertesi gün de Roma'ya 45 dakika uzaklıktaki Porta di Roma'ya gittik. Muazzam bir alışveriş merkezi ancak cumartesi olduğu için o kalabalık bizi ambale etti. Döndük bizim mahalleye. Via Condotti'nin köşesindeki kestaneci Abdul'dan aldığımız kestaneleri yemek üzere oturduk İspanyol merdivenlerine etrafı seyre koyulduk.
ANTİKA PAZARI
Benim favorilerim olan iki restorandan bahsedeyim; Via Del Corsa'nın arka sokağında bulunan Recafe ve yanında meşhur Alfredo var. Recafe'de garson Rosanna ile arkadaş olduk ancak ikinci gidişimizde patronları bizim dışarıdaki bahçede yememize izin vermedi. Biz de karşı bulvardaki Gusto Restoran'a geçtik. Her iki restoran da Roma'nın en tanınmış restoranları ve fiyatlar çok uygun. Bu restoranlarda harika bir akşam yemeği için 20-25 euro ödüyorsunuz. Pazar günü Gusto ve Recafe'nin önünde antika pazarı kuruluyor. Nasıl güzel parçalar var anlatamam. Arkadaşım şahane bir yüzüğü 20 euro'ya aldı.
DARISI BAŞINIZA
"Her yol Roma'ya çıkar" derler ya benim için de her seyahat hayalimde karşıma Roma çıkıyor. Bu tarih kokan şık kenti, sıcak insanlarını seviyorum. Her gidişimde ruhumun bir parçasını bu kentte bırakarak dönüyorum İzmir'ime. Efendim bir Roma tatilinin ardından tadı damağımda kalan bazı keyifli anıları sizlerle paylaşmaya çalıştım. Darısı başınıza!
Berlusconi de ziyaret etmiş
Bir akşam Piazza Novona meydanına gittik. Hareketli ve keyifli bir meydan. Ressamlar turistlerin yağlı boya resimlerini yapıyor. Çeşitli müzik guruplarının çaldığı eğlenceli bir yer Novona. Bizim yemek yediğimiz restoranın ismi Dolce Vıta idi. Duvarları İtalya Cumhurbaşkanı Berlusconi'nin bu mekanda çekilmiş fotoğraflarıyla doluydu. Güzel balık ve makarna yedik ama bu meydan turistik olduğu için fiyatlar pek ucuz değildi. Yürümeye devam ederek, ara sokaklardan Pantheon'a vardık. Mutlaka görülmesi gereken tarih harikası bir yer. Meydanda gece kulüpleri ve barlar var. Sonra yine yürüyerek çok kısa bir süre sonra Via Fontana di Trevı yani Aşk Çeşmesi'ne geldik. Burada bir süre kalarak o eşsiz manzara karşısında Roma dondurması yiyerek günün tüm yorgunluğunu attık.
Şehir haritası şart
Roma'ya birkaç kez gittiğimiz için panaromik şehir turu falan almadık. İlk kez gideceklere mutlaka bir harita edinin derim. Bir de kalacağınız otelin şehir merkezinde olmasına dikkat edin yoksa vereceğiniz taksi parası size çok pahalıya mal olabilir. Yazımın başında da belirttiğim gibi; İspanyol Merdivenleri'nin karşısına paralel Via Frattina'da Frattina Residenza''de kaldık. Bina çok eski tarihi bir mekan. Otelimizin sevimli havasını ve tertemiz şık odalarını çok sevdik. Penceremizden tüm ünlü butikleri ve gelen geçeni keyifle seyrettik. Etrafta epey gezindim; bizim otel gibi mütevazı pek çok küçük otel buldum. Örneğin; Inn Spagna, Condottı, Piazza di Spagna, Hotel Hom's ve Daniel's bunlardan bir kaçı..Özellikle rezervinizi iki üç ay önceden yaptırırsanız çok uygun fiyatlarda bu merkezi otellerde kalabilirsiniz.