Singapur Limanı'na, yılda 140 bin gemi giriyor...
Üçüncü ve son duraktayız.
Singapur, Malezya federasyonundan 1965 yılında ayrılmış. Malaysia'nın son 3 harfindeki 'Sia' aslında Singapur'u anlatıyor.
Önce ekonomik verilere bir bakalım... Dünyanın en liberal ekonomilerinden Singapur, 570 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmış. 270 milyar dolar ithalat, 300 milyar dolar da ihracat yapıyor. nüfusu 5 milyon.
Dubai gibi reexport merkezi Singapur, ithalatının üçte ikisini ihraç ediyor. Milli gelirinin üç katı kadar dış ticaret hacmi gerçekleştiren Singapur, 1965'te uygulanmaya başlanan serbest ticaret politikası sayesinde dış ticaret hacmini uçurdu. Singapur'un en büyük avantajı, Asya girişlerde bir geçiş noktası olması. Singapur'un Hindistan, Malezya, Tayvan, Tayland, Çin, Endonezya ve Avustralya gibi bölge ülkeleriyle güçlü ekonomik ve ticari bağlantıları bulunuyor. Büyümede hizmet sektörü çok önemli bir rol oynuyor. Singapur ekonomisinde yaratılan gelirin yüzde 65'ini hizmet, yüzde 30'unu sanayi, kalan yüzde 5'ini de diğer sektörler oluşturuyor.
Singapur Limanı'na, yılda 140 bin gemi giriyor. Hemen bir mukayese yapalım. Aliağa ve İzmir limanlarına aynı sütede giren gemi ancak 6 bini buluyor. Biz İzmir'de Körfez'de 10 gemiyi demirlemiş görürsek, hemen haber yapıyoruz. "Limanda sıra var" diye....
ANAERKİL TOPLUM YAPISI
Ailede dominant olan kadın. Anaerkil bir toplum yapısı var. Erkek maaşını eşine veriyor, günlük alışveriş fişlerini bile kadına teslim ediyor. Ülkede hayat saat 11.00'den önce başlamıyor. İşyerleri bu saatte kapılarını açıyor. Akşam da 17.00'de de kapanıyor.
Hayat nasıl kolaylaştırılmış? Örnek olarak 3 bin dolar alan bir Singapurlu'ya bakalım... Bu maaştan 400 dolar kesinti yapılıyor. Çalışan kişi 60 yaşına geldiğinde biriken paranın bir kısmını geri alıyor. Emeklilikten önce bir ev satın almak isterseniz bu kesintilerden karşılanıyor. Bu arada evli değilseniz ev sahibi olamıyorsunuz. Her evde mutlaka bir yardımcı kadın çalışıyor.
Ülkede belediye otobüsü ve dolmuş yok. Küçük diyoruz ya bu ülkeye, gözününüzün önüne şöyle getirebilirsiniz. Eni 30, boyu da 40 kilometre. Böyle bir toprak parçası...
Eğlencesi, yollarının temizliği, insanların giyimlerinin kalitesi, bir tek korna sesinin duyulmaması gibi kavramları Erkut Şahin'e bırakıyorum.
30x40'lık ülkede caddede yürürken, ezan sesini, 2O metre ötede bir kilisenin çan sesini ve biraz sonra da Budist tapınağına giren insanları rahatlıkla görebiliyorsunuz.
Karidesi ve balığı çok severim anlatmadan geçemeyeceğim.
Her birinin boyu 20 santimete olan karidesin kilosu tazgahta bizim paramızla 11 TL...
YARIN: ÖNCE İNSAN