ERCAN AKGÜN
İzmir'de 3 yıldır profesyonel olarak mankenlik ve fotomodellik yapan, düzgün fiziği ve dikkat çekici bakışlarıyla göze çarpan Gülce Lale, biri Türkiye çapında diğeri dünya genelinde yayın yapan iki önemli dergi için objektif karşısına geçiyor. İzmirli genç tasarımcılardan Ayzer Yorgancıoğlu'nun kostümleriyle Salı günü Vouge dergisine poz veren Gülce, dün de Boxer dergisinin kapak çekimleri için İstanbul'a gitti. 2011'de Rönesans Ajans tarafından düzenlenen Miss& Mr Model Yarışması'nda üçüncülük ve Swim Suit ödüllerini elde ettikten sonra dikkatleri üzerine çeken ve pek çok organizasyona katılan Lale, yakın zamanda İstanbul'a yerleşmeyi sonrasında da televizyon sunuculuğu ve oyunculuk konularında ilerlemeyi istiyor. Sarışın olmasından dolayı dizilerde basit rollere yakıştırılmaktan çekindiğini söyleyen İzmirli model, "Rolüm için saç rengimi de değiştiririm vücut ölçülerimi de. Öpüşmek gerekiyorsa onu da yaparım. Çünkü iyi bir oyuncu, senaryoya göre değişken olmalıdır. Aslında yapım gereği drama çok yatkınım ve asla suni gözyaşı dökemem" diyor.
- Gülce ne kadar oldu mankenliğe başlayalı?
Aslında baya eski. 5 yaşımdayken İzmir'de Show Center Ajans'ta 3 yıl kadar fotomodellik yaptım. 2008'de Rönesans Ajans'a girmiştim fazla uzun sürmemişti. 2011'de yeniden Rönesans Ajans'a kaydımı yaptırıp Miss& Mr Model yarışmasına katıldım. Yarışmada hem üçüncülük hem de 'Swim Suit' ödülünü kazandım. O zamandan beri de mankenlik ve fotomodellik yapıyorum.
- Eğitim hayatın ne durumda?
Yaşar Üniversitesi Görsel İletişim Tasarım Bölümü son sınıf öğrencisiyim.
- Mankenlik mi yoksa eğitim hayatı mı daha önemli?
Hiçbir zaman modellik için okulumu bırakmayı düşünmedim. Zaten bu işe maddi kazanç için değil manevi birikim için başladım. Okulum daha önemli.
- Meslekte iddialı mısın peki?
Her zaman kendime güvenim vardı fakat iddialı değildim. Zaten iddialı olmak benim yapıma ters bir durum. Çünkü herkesin kendine göre güzelliği ve farklı özellikleri vardır. Mesleki disiplininiz olduğu sürece pek çok iş kapısı da açılmış oluyor. Bu noktada da iddiaya gerek kalmıyor.
- Modellikte bir sınırın var mı?
Sadece iç çamaşırıyla ilgili defilelere ve katalog çekimlerine katılmıyorum.
SUNUCU OLACAK - Okul bittiğinde planların neler?
Şu anda mankenlik ve fotomodelliği sürdürmek istiyorum ancak mezun olunca İstanbul'a yerleşip televizyon sunuculuğu ya da oyunculuk sektöründe çalışmayı düşünüyorum. TV dünyası her zaman ilgimi çekmiştir çünkü. Bir de yurt dışı defilelerinde ve ünlü markaların çekimlerinde yer almayı istiyorum.
- Ne tür programlar sunmak isterdin?
Benim tarzıma en uygun olanları magazin ve spor programları.
- Sunuculukta daha önceden deneyimin var mıydı?
Hiç televizyon programı sunmadım ama kamera karşısında rahat hissediyorum kendimi. Diksiyonuma da güveniyorum. Yapabileceğime dair kuşkularım olmadı hiç. Bu işte dış görünüş önemli ama sadece güzellik yeterli değil; doğaçlama, bilgi ve deneyim de gerekli bence. Bunlara sahip olduğumu biliyorum.
- Sunucular arasında bir idolün var mı?
Tabiki de Burcu Esmersoy. O'nun tarzını ve duruşunu seviyorum. Bu konuda iyi bir noktaya gelip bir gün ben de birilerinin idolü olmak isterim.
SAF ROLÜ - Dizi ve sinema projelerinde kendine ne tür rolleri yakıştırıyorsun?
Genelde sarışınlara hep saf rolleri verilir. Ama ben daha ciddi projelerde olmayı isterim. Gençlik ve dram tam bana göre aslında. Çünkü ben gerçekten ağlarım ve asla suni gözyaşı dökmem.
- Oyunculuk yapsaydın kuralların olur muydu?
Konu oyunculuksa kural olmamalı. Rol gereği saç rengimi de değiştiririm vücut ölçülerimi de hatta gerekirse kilo alıp veririm de. Bu konuda değişkenimdir. Rolümün gerektirdiklerinin büyük çoğunluğunu yaparım. Öpüşme sahnesi varsa onu da yaparım. Sonuçta bu işi yapan usta oyuncuların hiçbirisi senaryoyu kendine göre uyarlamıyor, onlar senaryoya ayak uyduruyor.
- Bu konuda teklif aldın mı hiç?
Bir keresinde gençlik dizisi teklifi gelmişti. Ancak kendimi hazır hissetmediğim için kabul etmemiştim.
- Modellikte fiziki görünüşünle dikkat çekiyorsun. Peki oyunculuk konusunda da böyle mi olacak?
Aslında hepsinin yeri ayrı. Mankenlikte ve modellikte bizler birer askıyız. Vücudumuzu değil bir ürünü sergiliyoruz. Fiziki güzellik elbette ki gerekli. Ama oyunculukta durum öyle değil. Bu yüzden vücudumla değil oyunculuğumla öne çıkmayı isterim.
- Bu hafta iki önemli dergiye poz veriyorsun. Anlatır mısın biraz?
Birisi moda sektörünün dünya çapında yayın yapan dergilerinden Vogue diğeri de Türkiye'nin önemli erkek dergilerinden Boxer. Salı günü Vouge için Alsancak Ege Özel Sağlık Hastanesi'nde 3 saatlik çekim yapıldı. İzmir'in genç tasarımcılarından arkadaşım Ayzer Yorgancıoğlu'nun kıyafetleriyle poz verdim. Fotoğraflar İtalyan Bottega Venetta markasının jürisi tarafından değerlendirmeye alınacak. Eğer kazanırsak Ayzer ve ben İtalya'ya gederek hem büyük para ödülü alacağız hem de derginin dünya sayısında yayınlanma fırsatı elde edeceğiz. Dün de Boxer ile İstanbul'da bir günlük çalışmamız oldu. İkisi de üst üste denk geldi.
EN BÜYÜK HAYALİM - Vogue seni nereden buldu?
Derginin editörleri modacı Ayzer Yorgancıoğlu'nun internet sayfasından beni görmüşler. O sayede bana ulaştılar.
- Teklif geldiğinde duyguların nasıldı?
Böyle önemli bir moda dergisinde kendimi ispat etmek en büyük hayalimdi. Çok mutlu oldum tabii ki. Benim için büyük bir şans oldu. Belki bu sayede büyük bir markanın katalog yüzü olma fırsatı da elde etmiş olacağım. Arkadaşlarım her zaman ten ve görünüş bakımından yurt dışı markalarına uygun olduğumu söylerlerdi. Dünya çapında bir markayı yurt dışında ve kendi ülkemde temsil etmeyi çok isterdim.
- Boxer ile tanışman nasıl oldu peki?
Dergi ekibi İstanbul'da dans eğitmenliği yapan arkadaşım Barış Çunguroğlu'nun tavsiyesiyle fotoğraflarıma bakmışlar ve benimle çalışmayı uygun görmüşler. Çekim izni için önce ajans sahibi Akif Örük ile görüştüler sonra da beni aradılar.
- Bir erkek dergisinde poz vermeyi kabul etmek zor oldu mu senin için?
Aslında kabul etmek zor olmadı. Tabularımı yıkmak ve dişiliğimi ön plana çıkarmak istediğim için bu teklifi kabul ettim. Zaten iç çamaşırıyla veya çıplak olarak değil bikiniyle poz vereceğim. Yaz döneminde olduğumuzdan ve de normalde defile katalog çekimi gibi durumlarda bikini giydiğim için modellik yapmakta bir sakınca görmedim.
"Akıllı erkek eşine saygı duyar" - Birgün evlilik olursa modellik ve oyunculuğu sonlandırır mıydın?
Evlenirsem de modellik ve oyunculuğa devam edeceğim. Mankenlik belli bir yaşa kadar yapılıyor. Vakti geldiğinde zaten sonlandırıyorsunuz. Akıllı bir erkek mankenlik yapan bir kadının bir süre sonra bu işi bitireceğini bilir ve eşine saygı duyar. Sevgilisinin ünlü olmasından gurur duymalı. Bir erkeğin mankenlerle aşk yaşamam demesi saçma bence. Bu nedenle evleneceğim kişiyi iyi tanımalıyım.
