RÖPORTAJ: BURCU ŞAKAR
Söz yazmak, beste yapmak emek ister, bilgi ister, kültür ister. Her şeyden önce duygu kültürü ister. Bin 500'ün üzerinde şarkının söz yazarı Aşkın Tuna gibi olmak ister. Duyguları, kaleminin ucundan akıtıp dinleyicilerle buluşturan Aşkın Tuna. Yani perdenin arkasında ki gizli kahraman. Duygulara şahitlik ederek, duyguları yaşayarak kaleme alan bir söz yazarı..
"Beraber yürüdük biz bu yollarda", "Devlerin aşkı büyük olur", "Kutupta yaz gibi", "Ben adam olmam", "Bize gidelim beyler", "Gülü susuz seni aşksız bırakmam" ve daha nice dillerden düşmeyen ölümsüz şarkının söz yazarı Aşkın Tuna'yla derin bir sohbete daldık.
- Söz yazmaya nasıl başladınız?
Şiir yazmak doğuştan olan bir şeydir. Ben buna inanıyorum. Şair doğmamışsanız zaten şair olamazsınız. Yıllar önce doğum günümde annem elinde bir kutu, yanıma geldi. Kutunun içinde çocuk yaşlarda yazdığım şiirler vardı. Al, bunlar senin küçükken yazdığın şiirler. Niye artık şarkı sözü yazmıyorsun diyerek soruyla karışık tavsiyede bulundu. 1975 senesinde Ankara'da Teknik Öğretmen Okulu'nda okuyorum. Tam da Türkiye'nin en karışık dönemleri. Gittim bestekar ve Ankara Radyo Sanatçısı Erol Sayan'ı buldum. Erol Sayan'la görüşmek istiyorum dediğimde kim arıyor dediler ben şarkı sözü yazıyorum Aşkın Tuna dedim. Adamcağız geldi yanıma, beni tanımıyor. Ben, şarkı sözü yazıyorum deyince adamcağız, güldü. 18 yaşında biri karşısına geçmiş söz yazıyorum diyor. Baktı şiirlerime, sen dedi şarkı sözü yazmıyorsun. Şarkı sözünün kuralları olur. Hece, vezne kullanmak zorundasın, duraklarına uymak zorundasın.
PES ETMEK YOK - O an pes etmeyi düşündünüz mü?
Hiç bir zaman yazmayı bırakmak gibi bir düşüncem olmadı. Erol Sayan'ı ziyaret etmeye ısrarla devam ettim. İkinci defa yanına gittiğimde bakın dedim istediklerinizi yaptım. Oluyor galiba ama biraz daha çalışmalısın dedi. Üçüncü gittiğimde benden bir tane şiir aldı. Ben bunu besteleyeceğim dedi. Yıllar sonra şunu anladım aslında bestelemek için almamıştı o şiiri, benim moralim bozulmasın diye almıştı. Bu arada Fetih Karamahmutoğlu ile tanıştım. Fetih Karamahmutoğlu'da 'Hiç bir şeyde gözüm yok' adlı eserin bestecisiydi. Moda Kız Sanat Enstitüsü'nde edebiyat öğretmeniydi. Fetih hoca, edebiyat öğrencisiymişim gibi zengin kafiyeler öğretmeye başladı. 1978 yılında benim ilk şarkım bestelendi. 'Sen bende ki her şeysin' beste Fetih Karamahmutoğlu, söz Aşkın Tuna.
TELİF HAKLARI - Söz yazarlığında çok yeni olmanıza rağmen Emel Sayın'ın seslendirdiği eserinizle ödül aldınız.
Hüsnü Üstün'le çok şarkılar yaptık albümlere giren ilk şarkımız yine Hüsnü Üstün ile oldu. 'Ölesiye sevmek ne zormuş tanrım' diye. İkinci şarkımız bize yılın 10 şarkı dalında ödül getirmişti. Emel Sayın tarafından okundu. 'Böyle kutlanırmış hep ayrılıklar' o dönem çok sevilen bir şarkı oldu. Dillerden düşmeyen çok fazla şarkının sözleri bana aittir. Kutupta yaz gibi, Sen sevgini bana sakla, Bana herşey seni hatırlatıyor, Yaşayan cansın (Muazzez Abacı), Fırtınalar (Ebru Gündeş), Üzülme, Yaralıyım (Ferda Anıl Yarkın), Rüyalarda buluşuruz, Şarkılar da senden yana (Sibel Can), Bize gidelim beyler (Mustafa Sandal), Ben adam olmam (Serdar Ortaç), Gülü susuz seni aşksız bırakmam (Zekai Tunca) ve daha niceleri...
- Kaç besteye söz yazdınız?
Bin 500'e yakın şarkı sözüm var. Her sene 20- 25 tane şarkı sözüm piyasaya çıkıyor. Tahminim Türkiye'de en fazla klibe sahip olan şarkının söz yazarı da benim.
- Ama bir Ferrariniz yok?
Ferrarimiz yok. Neden yok? Türkiye'deki telif haklarının oturmamasından dolayı yok. Bizlerin dönemi telif haklarının kayıp dönemleriydi. Şimdi en azından dijital alan dediğimiz alanlar çıktı. Umumi hallerde Türkiye'de yüzde 3 yüzde 4'ler de geziyoruz. Umumi haller oturmadıkça Türkiye'de telif haklarının da oturacağına inanmıyorum. Biz bedavaya alışmış bir toplumuz. Bedavaya alışmış bir topluma telif bilincini oturtmak kolay değildir. Yeni yeni insanlar telifin ne olduğunu duymaya başladı. Telife rivayet etmeyen insanlar bir yerde hırsızlık yapıyorlar. Bu lafı kullanmak zorundayım çünkü ait olmayan bir şeyi alıp kullanıyorlar. Şimdi legal siteler vardır. Parça indirdiğinizde söz yazarına, besteciye, yapımcıya ve soliste para gider. Bunu legal sitelerden yapmadığınız zaman bedava indirdiğiniz zaman bu sistem telif haklarını öldüren bir sistemdir. Telif haklarının sıfırlandığı bir sistemdir.
- Youtube'dan şarkı indiriyoruz. Çok bilenen ve çok kullanılan sitelerde durum nasıl?
Şimdi dünyadaki sistemde Youtube açık bir sistemdir ve telif haklarını ödeyen bir sistemdir. Fakat Türkiye'de hala daha söz yazarı ve besteci olarak 2 kurum vardır MSG ve MESA bunlarla anlaşma yapmamıştır. Yapımcı meslek birliği ile anlaşması vardır. Bizlerle anlaşmadılar. Bizde şöyle bir problem var; geçmiş yıllara ait paramızı da istiyoruz. Onlar bunu kabul etmiyorlar. Bu seneden itibaren ödemeye başlayalım diyorlar. Bizde bunu kabul etmediğimiz için hala anlaşmamız yok. Ama inanıyorum ki akıl bir noktada buluşacaktır ve Youtube bizle bu anlaşmaya girecektir. Youtube'ı Türkiye'de yasaklatabiliriz. Buna hakkımız var ve yasaklama yetkimizi kullanarak en sonunda bu hakka gideceğiz.
- Genç söz yazarlarının kalemlerini beğeniyor musunuz?
Sanat insanları kötülükten uzak tutar. Gençliği çok seviyorum. Sanatla ilgilenen gençleri daha çok seviyorum. Fakat en güzel hapishane şiirlerini Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Sebahattin Ali yazmıştır. En güzel aşk şiirlerini kimler yazmıştır? Aşktan acı çekenler. Aşk acısı ne kadar büyükse şiirler o kadar güçlü olur. Aşkın eskisi kadar çok güçlü yaşandığına inanmıyorum. Dolayısıyla insanların yaşayamadıkları duyguyu kaleme aldıklarında güçlü alabileceklerine de inanmıyorum. Genç nesil söz yazarlarına şunu tavsiye ediyorum. Gerçek aşklar yaşasınlar, gerçek acıları yasasınlar ki yazdıkları şarkılar da yüreklere işleyebilsin.
ÖLDÜKTEN SONRA
- En güzel sözler yazmaya acılar mı vesile?
İlle de acı değil. Hareketli şarkılarda çok anlamlı sözler kullanmayan insanlar var. Türkiye'nin en popüleri olmuş bestecilerinden bazılarının sözlerinde anlam bile bulamıyorum. Ama o şarkılar tutuyor. Ancak önemli olan öldükten sonra yaşayabilmektir. Eğer öldükten sonra yaşamak istiyorsanız ölümsüz eserler yapmanız gerekir. Ölümsüz eserler de halkın çok beğendiği ama yıllar yılı okunacak şarkılardır. İşte o zaman gerçek aşkı tam anlamıyla anlatmış olursunuz. İnanıyorum ki o kategoriye giren bir söz yazarı oldum. Bir maça gittiğimde tribünlerden hissediyorum. Yıllar boyunca yağmurlu günlerde tribünler 'Beraber yürüdük biz yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda' diye bu şarkıyı söylüyor.
- Şarkılarla, onları seslendiren sanatçılar arasında bir bağ olmalı mı?
Bizler sanatçının aynı zamanda imajmaker'i oluyoruz. Sanatçıya ne yakışır, onu yazmak zorundayız. Sanatçıyı o şekilde ortaya çıkarmak zorundayız. Eğer şarkının sözü ile sanatçı bütünleşirse onu daha duygusal okuyacaktır ve onun üzerine daha çok oynayacaktır. Toplumda o sanatçıya o şarkıyı yakıştırdığı için o şarkı bir anda sevilecek ve topluma yayılacaktır.
- Örnekleme istesem?
Uhde şarkısı ve Seçil, Sensiz sabah olmuyor ile Zafer Peker, Devlerin aşkı ile Seden Gürel. Bu isimler hala bu şarkılarla anılırlar. Bazı şarkılar solistinin üzerine çok yakışır.
Kibariye'ye albüm yaptı - Önceden araştırma yapıyor musunuz?
Ben sürekli magazin dergileri okurum. Dergilerde solistler ne yapmış, ruh hali nasıl, aşk mı yaşıyor, ne gibi olaylar yaşamış takip edebiliyorum ve buna göre yazabiliyorum. Solist, yazdığım sözlerde kendinden birşeyler bulabiliyor.
- Sadece yazmıyor aynı zamanda çok güzel şiir dinletileri de düzenliyorsunuz.
Keyifli bir ekibimiz var. Şiirlerle şarkıları bütünleştiriyoruz. Aşkı anlatırken Mevlana'dan şiir okuyorum. İlahi bir aşkı anlatıyorum. Allah'a kavuştuğu günü düğün ilan eden Mevlana'nın aşkını anlatıyorum. Bir insanın hapishanede ömrü geçerken duyduğu aşkı, Nazım Hikmet'in Rusya'da evlendiği eşine kızarak yazdığı şiiri okuyorum.
- İzmir'de düzenlemeyi düşünüyor musunuz?
Gittiğimiz her yerden tekrar teklif aldık. Eğer İzmir bizi kucaklarsa İzmir'e de çok güzel bir gece getirmek istiyoruz. Ben İstanbul aşığı bir adamım fakat İzmir benim ikinci aşkım oldu. O özel atmosferi İzmirliler mutlaka yaşamalı.
- Kibariye'nin albümü yapmışsınız?
Prodüktörlüğe başladım. Kibariye'ye, Deniz Erdem önderliğinde Avrupa Müzik'in yapımcılığını üstlendiği bir albüm yaptık. Harika bir albüm oldu. Eylül ayında müzik marketlerde yerini alacak. İkinci prodüksiyon çalışmamı ise İzmirli sanatçı Mehsem Özşimşir'in albümü için yapacağım.
