21 Mayıs Birleşmiş Milletler (BM) 'Dünya Diyalog ve Kalkınma için Çok Kültürlülük Günü' dolayısıyla Belçika'da Terra Curanda ve KU Leuven Üniversite'sinin ortaklaşa düzenlediği 'Çeşitlilik ve Kimlik' konferansına, Türk dizileri damgasını vurdu. Etkinliğe Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR)'den katılan Julien Navier, konuşmasında bazı mülteci kamplarında 20 yılı aşkındır yasayan toplumlar olduğunu, bu kamplarda çocukların doğup büyüdüğünü, nereye ait oldukları konusunda ciddi sıkıntı çektiklerini vurguladı. Uluslararası İlişkiler Danışmanlık Ağı ve Lobicilik (IRCNL)'nin Genel Müdürü Meral Duran ise 'Diyalog, dinlerin ve kültürlerin birbirlerine karşı tahakküm etmesi değil, karşılıklı anlayış ve kabullenme çabası olarak görülmelidir. Birbirimizle konuştukça, ne kadar yakın olduğumuzu daha iyi anlayabiliriz bunun için öncelikle önyargılarımızdan ve basmakalıp kabullerden kurtulmamız gerekir" dedi.
KÜLTÜR İHRACATI
Turkuvaz Medya'nın üst düzey yöneticilerinden Özkan Binol da KU Leuven Üniversite'sinde yaptığı sunumda Türkiye'nin dizi değil, kültür ihracatı yaptığının altını çizdi. Kültürel diplomaside 'devlet dışı aktör olarak' bugün tüm dünyada 100'ün üzerinde ülkeye ihraç edilen Türk dizilerinin önemine değinen Binol, dizilerin Türkiye için ciddi bir ekonomik gelir kaynağı haline geldiğini söyledi. Binol, Türkiye'nin yakın coğrafyasında izlenme rekoru kıran dizilerin, bu coğrafyalardaki gençler ve kadınlar üzerindeki olası etkilerini de örneklerle sundu. "Görüldüğü kadarıyla bu dizilerin sosyolojik bir değişimi uzun vadede tetikleme kapasitesine sahip olduğu kesindir" diyen Binol, diziler gibi popüler kültür ürünlerinin, toplumları izlenme oranlarıyla doğru orantılı bir şekilde etkileyebildiğini vurguladı.
