ADEM ÜLKER
Bünyesinde, Balıkaşıran'dan Knidos'a kadar yüzlerce muhteşem koy barındıran, Ege ve Akdeniz'in kesiştiği noktadaki Datça yarımadası, ülkenin Yunan adalarına en yakın noktada bulunuyor. Yılın neredeyse tamamına yakınının güneşli olduğu Datça'da, kış aylarında sıcaklık 15-20 derece arasında değişiyor. Yazın ortalarında sıcaklık 30 dereceyi aşsa da denizden esen rüzgar sayesinde rutubet yok. Birçok insanın doğal ve tarihi güzellikleri ve de sakinliği için tercih ettiği Datça, bir yandan turizmden hak ettiği payı almak için kendini geliştirirken, bir yandan da geleneklerini ayakta tutuyor.
Strabon'un "Tanrı uzun yaşamasını istediği kulunu Datça Yarımadası'na bırakır" dediği söylenir, gerçi aynı kişinin aynı sözü Nazilli için de söylediği dile getiriliyor zaman zaman...
İnsanın ömrüne ömür katan yerlerden biri olan Datça, sadece tatilcilerin değil, doğa, tarih, fotoğraf ve sörf tutkunlarının da vazgeçemediği bir yer. Bölgenin en büyük tarihi mekanı 35 metre uzaklıktaki Knidos antik kenti. İlçede Knidos'tan başka çok sayıda antik kent ve kalıntı bulunuyor. Kızlan köyündeki tarihi yeldeğirmenleri, Reşadiye mahallesindeki Mehmet Ali Ağa Konağı, Ilıca Gölü, dar ve taş döşemeli sokaklarıyla ilgi çeken Eski Datça Mahallesi buram buram tarih kokan yerlerden bazıları.
Gelenek ve gelecek demişken; tarihi yeldeğirmenlerinden biri aslına uygun olarak restore edildi. Bahçesi düzenlenerek kafeterya olarak hizmet veren yeldeğirmeni, istendiğinde un öğütebiliyor. Hızırşah'ta ise, unutulan ipek böcekçiliği, 25 yıl aradan sonra tekrar hayata geçirildi.
CAN YÜCEL'SİZ OLMAZ
Datça'nın her köşesi bir başka güzel. Mimarisini günümüze kadar koruyan ve adını son yıllarda Şair Can Yücel'le duyuran Eski Datça, denizden uzak olmasına rağmen ilçenin en çok ilgi gören yerlerinden biri. Datça'ya gezmeye gelen bir çok kişi burayı görmeden gitmez. Taş döşeli yollar, taş mimarisi ile dar caddeler ve yemyeşil bahçeler Eski Datça'yı, görenleri hayran bırakıyor.
İlçe merkezinde ise daha çok doğal güzellikler hakim. Kumluk Plajı yanındaki, suyunun şifalı olduğu söylenen Ilıca Gölü, denize yaklaşık 50 metrelik mesafede.
Datça, Türkiye'nin Alaçatı'dan sonraki en önemli ve bu spora uygun yerlerinin başında geliyor. Türkiye'nin ünlü sörf şampiyonları, yaz aylarında burada düzenlenen yarışlara katılıyorlar. Datça'da, yakın zamanda Dünya Sörf Şampiyonası düzenlenmesi amaçlanıyor ve bu yöndeki çalışmalar sürüyor.
İNCİRLİ BADEMİ MEŞHUR
Datça'nın kendine has ürünleri ise, badem, kekik, incirli badem, el dokuması kumaşlar, iğne oyaları ve çeşitli hediyelik eşyalar olarak biliniyor. Geçmiş yıllarda Datça kültüründe önemli bir yeri olan İpek böcekçiliği son yıllarda gençler tarafından tekrar yaşatılıyor. Özellikle Hızırşah köyünmde eski ilkokul binasında kurulu bulunan tezgahlarda ipek iplikle yapılan dokuma çalışmalar dikkat çekiyor.
Eskiden köy olan, Büyükşehir Yasası'ndan sonra mahalle statüsüne geçen Hızırşah, Sındı ve Yazı dışındaki tüm yerleşim birimleri deniz kıyısında. Körmen Limanı'nın bulunduğu Karaköy, ilçenin Gökova Körfezi'ne bakan tek mahallesi. Başta Palamutbükü, Ovabükü, Hayıtbükü, Mesudiye, Kargı Koyu gibi mahalleler, hem denizin berrak suyu hem de yemyeşil doğa ile iç içe olmasından dolayı tatilcilerin vazgeçemedikleri yerler.
Her bütçeye uygun konaklama imkanı
Datça'ya denizden ya da karadan ulaşabilirsiniz. Marmaris'e 65 kilometre uzaklıktaki Datça'ya her yarım saatte minibüs ve otobüs seferi var. Yaz aylarında Bodrum'dan feribot seferleri de var. İlçede konaklamak için herkesin bütçesine uygun pansiyon, otel ve apartlar mevcut. İsterseniz yazlık da kiralayabilirsiniz.
Datça'nın hem ilçe merkezinde hem de köylerinde, günlük taze balıkların yanı sıra yöresel yemekler olan, ilabada, gışıyak, karaville, dallampa, damat tatlısı, sac böreği, katmer tatlısı, tatlı tarhana, ütmek kavurması ve salyangoz yemeği yiyebilirsiniz.
250 kilo ipek böceği larvası dağıtıldı
"İpek Dokumacılığı Projesi" kapsamında köylü kadınlara 250 kilogram ipek böceği larvası dağıtımı yapılarak başlatılan projede, eski ilkokul binası atölye haline getirildi. Burada hem üretim yapılıyor hem de üretilen örtü ve giyecekler satılıyor. Bir yandan ipekböceği yetiştiren bir yandan da tezgahlarda ipek kumaş üreten kadınlar, bu sayede ek gelir de elde ediyorlar.
