Bu kapsamda, Bakanlık yiyecek ve içeceklerde aşırı tuz kullanımının sağlık sorunlarına yol açtığını, özellikle ev yapımı yemeklerde kullanılan tuz miktarına dikkat edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.
BAHARAT DESTEĞİ
Bakanlığa göre, ev yapımı yemeklere lezzet katmanın tek yolu büyük bir tutam tuz gibi görünse de aslında yiyeceklerin daha fazla lezzetli olmasını sağlamanın pek çok farklı yöntemi bulunuyor. Aşırı tuz tüketimine bağlı sağlık sorunlarının önüne geçilebilmesi için yemeklerde limon, maydanoz, dereotu, soğan, sarımsak, sirke ve çeşitli baharatlar gibi diğer lezzet arttırıcıların kullanılabileceği, salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemlerin uygulanabileceği öneriliyor.
DENİZ, KAYA, PEMBE FARK ETMEZ SODYUM KLORÜR HEPSİNDE VAR
BESİNLERİN doğal bileşiminde bulunan deniz tuzunun da deniz suyunun buharlaştırılmasıyla elde edildiğini, kaya tuzunun kaya, göl yataklarından
veya toprak altından temin edilerek kurutulduğunu belirten Bakanlık, genel olarak tuzun sodyum ve klorürden oluştuğunun altını çiziyor. Sodyum klorür içeriğinin kaya, deniz, sofra tuzu gibi tüm tuzlarda yaklaşık aynı olduğuna işaret eden Bakanlık, bu nedenle, deniz tuzu, kaya tuzu ve pembe tuzun da diğer kullanılan sofra tuzları gibi aynı içeriğe sahip olduğunu bildiriyor.
GÜNLÜK 5 GRAMIN ALTINDA TÜKETİN
DÜNYA Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, kişi başı günlük tuz tüketiminin 5 gramın altında olması gerekiyor. Bu miktar bir tepeleme bir çay kaşığına (silme bir tatlı kaşığına) denk geliyor. Günlük olarak tüketilmesi önerilen bu miktar, gün içinde tüm besinlerle alınan tuzu kapsıyor.
AZALTMANIN 5 YOLU
1- Yaptığınız yemeklerde kullandığınız tuz miktarını yavaş yavaş azaltın, ağız tadınız zamanla az tuza alışacaktır.
2- Yemeklerinizi lezzetlendirmek için tuz yerine; çeşitli baharatlar, dereotu, maydanoz limon ve sarımsak gibi besinler kullanın.
3 -Çocuklarınızda yemeklerine tuz ekleme alışkanlığı gelişmemesi için sofranızdan tuzu ve tuzlu sosları kaldırın.
4 - Hazır besinleri satın almadan etiketini mutlaka okuyun ve daha az tuz içerenleri tercih edin. ÖZELLİKLE;
● Hazır soslar (soya sosu, ketçap sos, barbekü sos, tartar sos, salsa sos, hardal, makarna sosu gibi), ● Atıştırmalık ürünler (cips, tahıl bazlı bar, meyve bazlı bar, ekstrüde ürünler, patlamış mısır gibi), ● Tuzlanmış kuruyemişler (fındık, fıstık, ceviz, badem, leblebi, kavurga, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, her türlü çekirdek içi vb.), ● Balık konserveleri, tuzlanmış, tütsülenmiş ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri, ● Aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan mineralli içecekler yüksek miktarlarda tuz içermektedir.
5 - Turşu, konserve, salamura yaprak, zeytin ve peynir gibi besinleri tüketmeden önce mutlaka suyla yıkayın/suda bekletin; daha fazla taze sebze ve meyve tüketin.
HER GÜN BİR ELMA YE SARI NOKTADAN KORUN
KAŞKALOĞLU Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Bilgehan Sezgin Asena, Akdeniz tipi beslenmenin göz rahatsızlıklarını azalttığı bilgisini verdi. Asena, "Zeytinyağı, balık, taze sebze, meyvelerle, et ve et ürünlerini kapsayan Akdeniz tipi beslenme, göz sağlığını korumak açısından önemli. Akdeniz tipi besinler antioksidan maddeleri içeriyor. C vitamini ve Akdeniz tipi beslenmenin göz sağlığını koruduğu, yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlanmış oldu. Her gün bir elma yemek bile sarı nokta hastalığı riskini azaltmaktadır" diye konuştu.
DİŞ MACUNU ZEKA GERİLİĞİ YAPMAZ
SOSYAL medyada diş macunlarında yer alan florür maddesiyle ilgili, 'çocuklarda zekâ geriliğine yol açıyor' gibi bilimsel verilere dayanmayan iddiaların sakıncalı olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Özge Bektaş florürün diş çürüğüne karşı etkisinin kanıtlandığını ve çocuk diş sağlığı bakımından son derece güvenli olduğunu söyledi. Diş çürüğünün oluşumunda temel olarak ağızda bulunan ve çürüğe neden olan bakteriler ile aşırı şeker tüketiminin de etkin olduğunu söyleyen Bektaş, çürükten korunmak için tükürüğün koruyucu özellikleri ve florürün etkili olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığını hatırlattı.