Besim Kazado

New York'tan mektup var

Şükran Günü'ne yaklaşırken New York caddelerinde vitrinler ışıl ışıl... Broadway şovlarıyla ve ünlü ünsüz sanatçılarıyla yeni sezona hazır. Sevan Bıçakçı muhteşem eserleri ile New York'u da büyüledi
Büyüklerimin (yaşça kaldıysa) ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperek mektubuma başlıyorum. Her zaman dediğim gibi bu şehirde yeni bir aktivite olmayan gün yok. Ben bizi en çok ilgilendirecek olanla başlıyorum. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en orijinal eserlerini kuyumda uygulayan, zamanımızın dünya çapında en haklı yerinde olan dehalardan Sevan Bıçakçı'yı ağarladı New York. Sevan'ın adına çıkan özel kitabı sundu 'Assoline' ve Sotheby's te Türk ve Amerikan kesiminden önemli kişilerin katıldığı bir parti verdi. Eserlerini çok büyük ilgi ile izleyen davetliler büyük bir hayranlık içinde ansiklopedi şeklindeki kitapları Sevan Bıçakçı'ya imzalatmak için kuyruklar oluşturdular. Ben de hiçbir kibarlığını hiçbir arkadaşından esirgemeyen bu altın kalpli arkadaşımı tebrik ediyorum ve de başarılarının devamını diliyorum.

METROPOLİTAN MÜZESİ

Hazır sanat faaliyetlerine girmişken geçen gün Şule'min doğum gününü sabah kahvaltısında kutladıktan sonra gittiğimiz NY'un en ünlü müzesi 'Metropolitan'dan bahsetmek istiyorum. Yabancılar bir yana burada oturanlar vakit buldukça müzelere gidiyorlar. Müzeler arasında 'Metropolitan' ilk sırada. Burası, bilenler bilir bir tarafı Central Park'a açılır. Bu yüzden her zaman buram buram NY kokar. Bir de o kadar büyük ve her zaman o kadar yeni bölümler eklenmektedir ki hiçbir zaman yaşınız, kültür seviyeniz ne olursa olsun sıkılmaya vakit bulamazsınız. Biz önce 'kübizm' bölümünü ziyaret ettik.
ZAMAN HIZLA GEÇİYOR
Picasso, Gris ve Leger başta olmak üzere 1930-1950 arası tabloların önünde özelliklerini okuyarak, dinleyerek zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Dışarı çıktığınızda en geniş meydanlarından birindeki Roma heykelleri Fransız el eserleri büyülüyor sizi. Bir de dışarıdaki Central Park manzarası karışınca. Saatler geçti, biz ancak iki bölümü yapabilmişiz... Sonradan öğrendim ki insanlar 2, 3, 4... günlük giriş biletleri alıyormuş. NY'lular ise bedava giriş hakkına sahipmiş ve de içinden gelen meblağı ödüyormuş girişte.
DAHA İZLEMEDİKLERİM VAR
Bilirsiniz benim buralarda en ama en'lerimden en tepedeki Broadway Show'lardır. Vazgeçemediğim tutku haline geldi. Geçenlerde bir arkadaşım "Sen artık uzun bir müddet kalmazsın, şovların çoğunu seyrettin, bir iki tane kaldı geriye" dedi. Nerede? Şu an kaç eksiğim var, bir de üzerine Ocak'ta Mart'ta kaçar tane geliyor. Her gece ve haftada 3 gün pazartesi hariç haftada 9 gösteri yapıyor her eser. Düşünün hepsinin kapasitesi 1000'e yakın veya 2000 kişi. Hepsi ağzına kadar dolu ve haftalarca yer yok. Tüm ülkeden yüzbinlerce kişi akın akın geliyor. Bu arada tabii ki bu çevrenin restoran, bar, kafe, hediyelik eşya dükkanları dolup dolup taşıyor. Burada sahne almak cidden olay. Bir de off Broadway oyunları var ki en az buradakiler kadar başarılı. Ünlü olabilmek için dizilerde oynamayı beklemiyor kimse, tüm gücü ile buralarda imtihan veriyorlar.
GERÇEK SANATÇI
Ünlü olmayanlar bir yana çok düşündüm. Ünlü hatta çok ünlü olanların burada işi ne? Oscar'a aday olmuş, Oscar almış (Catherine Zeta Jones, Shirley Mc Laine...) kısacası kendini dünyaya sanatı işe ispat etmiş kişiler nasıl katlanırlar bu zahmetlere? İşte o an o cevap beliriyor. Bunlar sanatçı, gerçek sanatçı. Şu an Broadway'deki 2 dev sanatçı gibi. İkisi de Oscar'a aday olmuş, daha önce burada boy göstermiş 2 star ve çok seviliyorlar... Bradley Cooper ve Hugh Jackman...
Bradley Cooper'ın sergilediği The Elephant Man... Çoğunuzun hikayesini bildiği 'Fil Adam'. Bradley Cooper sakat, çirkin, hiçbir kültüre sahip olamayan bir kişiyi canlandırıyor ve ayakta alkışlanıyor. Benim gittiğim gösteride ayakta alkışlayanlardan biri Barbra Streisand idi.
HER YIL IŞIL IŞIL
Hugh Jackman'ın gösterisini önümüzdeki yazıya bırakarak, NY caddeleri ve bilhassa vitrinlerine geçiyorum. Artık ışıl ışıl caddelerin faaliyete geçme tarihi geldi. Herkes 'Thanks Given'a hazırlıklarını tamamlıyor. O çok şık hazırlanan vitrinler merasimlerle açılıyor ve değerli yabancı herkes kameralarla bu güzellikleri görüntülüyorlar. Halkın en çok akın ettiği Macy's'ten 'Barneys'e 'Bergdorf Goodman'a vitrinler dev mağazaların içleri hakikaten görülecek güzelliklerde. Ve de en mühimi buranın halkı her yıl bıkmadan hayretler, hayranlıklar içinde seyrediyolar dakikalarca bu güzellikleri.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.