Özgecan parantezinden Türkiye

Özgecan gitti. Yazan yazdı, denen dendi ve gözde yaş, dilde söz kalmadı. O yüzden tükenmiş duyguların, uyuşmuş bir yüreğin yazısıdır bu...

Giden gitti. Bundan sonrasına bakmak gerek. Merhumenin babasının bir sözü var ki çok etkileyici: Bundan önce de nice kızımız öldü. (Ancak şimdi tepkilerin boyutu çok başka) Zamanı gelmiş bir düşünce, ordulardan daha güçlüdür.

Evet, Özgecan zamanı gelmiş bir düşüncedir artık. O bir semboldür. Sadece kadına şiddetin sembolü de olmamalıdır bence. İnsana şiddetin sembolüdür. Daha da önemlisi, bu milletin içinde nasıl bir şiddet duygusu geliştirdiğinin ve patlamak için bir kıvılcım aradığının da sembolüdür. Bu bağlamda Özgecan bir turnusol kağıdına dönüşmüştür. Memleketin tüm renklerini aynı resimde görmemizi sağlamıştır. Özgecan, bir paranteze dönüşmüştür. O parantezin içinden tüm ülkeyi okumak mümkün olur.

Özgecan parantezinde, 'adalet' isteyenlerin idama dönüş çığlıkları, 'daha insaflı' olanların hadım etme çağrıları olmuştur. Bir diğeri, televizyondan 'yok mu cezaevinde delikanlı?' diyerek hedef göstermiştir. Duygusal tepkileri anlamak mümkün, ama bu çığlıklar, ülkede adalet sistemine olan güvenle ilgili soru işaretleri doğurmuştur.

Özgecan parantezinde, mezhep farklılıkları da kışkırtılmaya çalışılmıştır.

Özgecan parantezinde, laik sistem karşıtlığı da kendi yerini bulmuş, araya sokuşturuluvermiştir. (Sonra aynı arkadaş 'Hesabım hack'lendi' diye u dönüşü yapmıştır. Oysa olsa olsa sistem tarafından haklanmıştır.

Özgecan parantezinde, kadının giyimi ile tecavüzlere legaliyet kazandırılmaya çalışılmış, yine 'aynı vatandaş', bir tv programında güvendiği dağlara kar yağınca 'abiii abiii' diye inlemiştir. Yaa işte, dikkatli olmak lazımdır. Medyadır bu... Kendi ürettiği virüse aşı geliştirir. Bir eli verirken, diğeri alır. Tavşanı kaçırır, tazıya tutturur.

Belki bu milletin farklı kamplarına acil çözümler üretmek mümkün değil ama kadına ikinci sınıf kılan, küfürde cinsel nesneye dönüştüren erkek (!) iktidar için belki bir şeyler yapmak mümkün... Bunu da bence önce kadın başarabilir. Henüz gerçek gücünün farkında bile olmayan kadın.

Bu topraklarda adamı adam eden, kayıran, pohpohlayan, benim oğluma helaldir diyen önce anasıdır. Annenin oğlan üzerindeki etkisi ve yatırımı babasından fazladır. Anne, oğlanı baskıcı kocaya karşı alternatif bir koruyucu, güç unsuru olarak yetiştirir. Böylece kendi ferahı için gelecekteki başkalarının anasını ağlatır. Önce oğlunuzu kızınıza eşit tutacaksınız. Sevgilinizin sert, maço olmasını istemeyeceksiniz. Tek derdi kadına ulaşmak olan erkekler böylelikle sadece sertliğin işe yaradığını düşünmeyecekler. Facebook'ta 'erkek dediğin tuttu mu kolundan..' gibi arabesk/ maço söylemlerde bulunmayacaksınız. O zaman yetişmekte olan oğlanlar erkek değil, adam olacaklar. Lütfen önce siz erkeğe bakışınızı ve beklentinizi değiştirin! Bakın sonra erkekler nasıl kuzu kuzu değişiyor.. En azından şu an en çok 15 yaşında olan kuşağı kurtarabiliriz...

Artık 'önce can sonra canan' demekten vazgeçin!

O zaman.. Özgecan, sonra canan diyebiliriz belki...