Hakan Urgancı

Elektrik ne zaman gelir?

Topu topu bir gün bir kaç saat boyunca elektrik kesildi ve biz dehşete düştük! Yıllar önce rutin bir şekilde elektrik kesilirken alışkındık. Üstelik tüm hayatımız ona bağlı değildi. Çamaşırı- bulaşığı elde yıkardık. Sobayla ısınırdık. Gaz lambası ve mum her daim elimizin altındaydı. Klavye değil daktilo kullanırdık. Bilgisayar ya yoktu ya da sadece iş yerinde mevcuttu. İnternet mi? O da ne! Cep telefonu şarjı? Güldürmeyin adamı... Cepte telefon mu olur?
Evet, biz dehşete düştük o gün... Ne kadar sürecekti? Dolapta et vardı, cep'te şarj yoktu. Tüm işler kalmıştı. Üstelik memleketten haber de alamıyorduk. Akşama doğru elektrik gelmeye başladı ama o sıra memlekette türlü önemli hadise olmuştu.
Elektrik gelmişti ama benim içim hala kapkaraydı. Bir savcı ölmüştü ve o naaşın üzerinden yine birbirimizi yemeye başlamıştık. Kim teröristti, kim eylemci? Kim azmettirendi, kim işbirlikçi? Kim namluydu, kim tutan el? Şehit savcı Berkin'in katilleri bulunsun diye mi ölmüştü, maazallah yapanı bulduğu için mi?
Bu ülkede elektrikler uzun süre önce gitti aslında... Biz cebimizde şarj, buzdolabımızda kar, çamaşır makinemizde yumuşatıcı, bankamatikte para olduğu için farketmedik. Ortalık aydınlık gibi yaptık. Oysa gitmişti işte elektrikler!
Konuşurken aslında iki kişi konuşmadığımızda, sadece karşıdaki üzerinden egomuzu parlattığımızda, o konuşurken dinlemeyip, sadece büyük bir şehvetle sözünü bitireceği ve konuşmaya başlayacağımız anı beklediğimizde, iki kişilik monologlar yaşamaya başladığımızda gitmişti elektirkler...
İnandığımız siyasal görüş gözümüzü kör ettiğinde, sadece aynı olguya bakarak bin farklı sonuç elde ettiğimizde gitmişti.
İnsanca verilecek tepkiler yerine robotik ve siyasi cevaplar geliştirdiğimizde gitmişti.
Biz, toplumca o çocuksu masumiyetimizi yitirdiğimizde gitmişti.
Biz, toplumca birbirimizden elektrik alamadığımızda gitmişti.
Elektrik ne zaman gelir, bilemem.
Birbirimizin sözünü kesmeden dinlemeyi öğrenmeden, karşı tarafı sevmeye çalışmadan gelmeyeceği kesin. Haklı olmayı mutlu olmaya tercih etmedikçe bir köşede mum bulundurun çünkü daha çok kesilecek o elektrik.
Bir filmde duymuştum, neredeyse bizim toplumu anlatıyordu:
'Düşmanını tamamen anlamadıkça onu yenmen imkansız.
Onu tamamen anladığında ise sevmemen imkansız.'
Bu sözleri çerçeveletip duvarımıza ve gönlümüze asmadıkça elektrik gelmeyecek, beklemeyin...
Sonra istediğiniz kadar 'gün ışığından daha çok yararlanabilmek için' saatleri ileri alın. Ruhumuzun karanlığını aydınlatmak için kaç saat ileri almamız gerek?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.