Hakan Urgancı

NELERE KATLANAMIYORUM?

En görüşmeyeceğin kişilere denen (hatta en sık onlara denen) 'görüşürüz'lere...
Uçağın kalkacağı son ana dek (hostesin uyarılarına rağmen) cep telefonunu ısrarla kapatmayıp yanında oturan kişiyi "uyarsam mı uyarmasam mı" ikileminde bırakıp sinir hastası eden umursamaz tiplere...
Arkasında sabırla beklediğiniz halde trafik lambasının yeşil ışığına kağnı hızıyla girip tam ışık dönerken sizi kırmızı ışıkta bırakan daha da umursamaz tiplere...
Siz araç kuyruğunda beklerken, boş olan yandaki şeridi (Kaldı ki ileride kapalı bir şerit olduğu görülüyor, ondan boş) doldurup tam gaz gidip kuyruğu geçerek kendi şeridi tıkandığında sizi salak yerine koyup önünüze kıran öngörüsüz hanzoya...
Zaten hızlı gitmeniz için yapılmış çevre yollarında hız sınırının radar tuzağına girip para bayılmanız için hayli düşük olmasına.
Saatte 73 km. hız için adresinize gelen 400 lira para cezasına...
Dizilerde yeterince reklam izlemiyormuşuz gibi bu kez de oyuncuların bir sahnede traş olduğu bıçağı ya da çamaşır yıkadığı deterjanı gözünüze gözünüze sokup sizi dizinin gerçeklik hissinden koparmalarına...
İnternette video izlerken ilk açılan reklama alıştık. Videoyu beş saniye izledikten sonra ikinci kez açılan yüzsüz reklama...
Evde izlemediğin kadar reklam filmini (üstelik para ödediğin filmde) izleten sinema salonuna...
Aynı sinemanın sana antraktta reklam izletebilmek için şıkları bile açmamasına ve karanlıkta körebe oynatmasına..
Kıymetinin artık sosyal medyadaki takipçi sayınla ölçülmesine...
Moda programlarında kocaman açtığı ağzı ve psikopat bakışlarıyla yalandan ağlayan ablaya ve sen programı izlemesen de internette sürekli kendisi ile burun buruna gelmene...
Yüzde yetmiş indirim vaadiyle girdiğiniz mağazada normal fiyatlarla karşılaşınca baktığınız etikette ürünün asıl ederinin neredeyse küçük bir otomobil fiyatı gibi şişirildiğini görmeye...
Bonkör bir arkadaşınla yemek yedikten sonra hesap ödeme kısmında garsonu hanginizin o şehirde misafir(!) olduğuna ikna etme çabalarına...
Çat pat konuştuğu Tarzan kırması yabancı dili bağırarak çemkirince karşındakinin söylediklerini anlayacağını umut edenlere...
Dünya güneşin değil kendi etraflarında dönüyormuş gibi davranan ve neredeyse ortamdaki tüm oksijeni kendi başına tüketen gösteriş budalalarına...
Antibiyotikli dana, soyalı kıyma, hormonlu tavuk, civalı balık, ilaç kalıntılı sebze, kanserli yoğurt derken ne yiyeceğimize karar verme sürecine...
Böyle bir listeyi oluştururken malzeme bulmakta hiç sıkıntı çekmiyor oluşuma katlanamıyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.