HÜSNÜ UÇAR

Evlilik ve bugünü yaşamak

"Bugün bugündür" sözü ile anlatılmak istenen düşünce, bir insanın en güvenebileceği şeyin içinde yaşadığı an olduğudur. Eğer ki bir insan o andan en iyi şekilde yararlanmıyorsa hayatı boşa gidiyor demektir. Sonuç olarak mutlu bir yaşam ile mutlu bir evliliği başarabilirseniz. Eşiniz ile olumlu ve güzel bir evlilik yaşamını oluşturabilmek için önce kendi kendnizle sonra da eşiniz ile bugünü ve şimdiyi yaşayabilirsiniz.
Evliğin tasarlandığı ilk günden itibaren ve de özellikle evlendikten sonra gelecek ile ilgili planlar yapılır. Günümüzdeki evliliklerin çoğunda en büyük sorun tüm umutların geleceğe bağlanmasıdır. Genellikle ilk atılan adım bir yığın borca girerek evi eksiksiz donatmaktır. Sadece iki kişinin bulunduğu bir ev için "ne olur ne olmaz" diyerek en büyük boy buzdolabı alınır. Yine benzer bir gerekçe ile, "almışken en iyisi olsun" diyerek en son model TV alınır. "Kredi kartına taksitle canım ne olacak yavaş yavaş öderiz" diye düşünülür. Oysa gerçekte ömür biter borç bitmez. Tabii ki borçlar evliliğin kanseridir.
Evlilik çatışmalarının birçoğunda esas neden parasızlıktır. Aslında en zor olan ilk 1-2 yıl eldeki düğün takılarının tüketilmesi ile geçer. Ama daha sonra kanser yayılmaya başlar ve acı son gelebilir.
Oysa her şeyden önce yani en önemlisi hayattan ne istediğinizi net olarak bilmeniz gerekir. Bir yat sahibi olmak veya deniz kenarında bir ev almak biricik amacınız olduğunda kendinizi- bugününüzü ertelemelisiniz. Tümüyle yarının getireceklerine yoğunlaşmak veya geçmişin anılarıyla yaşamak bugünü kaybetmek demektir. Bugünü kaybetmek de eşiniz ile aranızdaki bağların kopmasıdır.
Geçmiş ve gelecek muhakkak önemlidir. Fakat gereğinden fazla ya da az önemsenmesi de önemlidir. Mutsuzluğa davetiye çıkaranların en yaygın özelliği dünlere takılı kalmaktır. Veya yarınlar ile ilgili tüm olumsuzluk seneryolarını bugünden yaşamaktır.
Sonuç olarak mutlu ve huzurlu bir evliliği mutlu ve huzurlu insanlar başarabilir. İçinde bulunulan anı yaşamak ve yaşamin güzellikleririni elde edbilmek için; Değerli dostum şair Namık Kuyumcu "Aşkın Rengi Siyahtır" da çok önemli noktalara işık tutmuştur.
"Bekleyişlerle geçiyor ömrümüz. Geçmişimize ait pişmanlıklar ve geleceğimize ait kaygılar arasında savrulmaktan kurtarabildiğimiz yanlarımıza dokunuyoruz, kanıyor...
Bekleyişlerle geçiyor ömrümüz. Herkes boynunda taşıdığı yalanla yoldaş yaşamak istemese de toplumsal bir anlaşma ve iletişim alışkanlığıyla kodlanıyor cesaretsizlik...
Keşkelerle yaşayanlar, unutamıyacakları pişmanlıkların izlerini taşırlar tenlerinde ve yüreklerinde...
Keşkeler ıskalanmış hayatların çaresizliğini anlatırlar; ama kıymetsiz yazıklanmaların ötesine asla geçemezler. Aşkını ve sevgisini yaşayamamış her ölümlü için koca bir kazıktır keşkeler. Ormana bakarken ağaçları gözden kaçıran hafiflikler, keşkelerin en yakın takipcileridir"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.