Depresyonda, beynimizdeki bazı kimyasal maddelerin -nörotransmitler- düzeltilmesi gerektiği için esas tedavi antidepressif ilaçlardır.
Ancak ilaç tedavisinin yanı sıra psikoterapi de yapılabilir ve son derece yararlıdır. Ancak asla ilaç yerine psikoterapi olamaz.
Psikoterapi nedir? Halkın çoğunluğunun konuşarak tedavi dediği uygulama psikoterapidir. Ancak sıradan bir sohbet, dertleşme, moral verme veya destekleme psikoterapi değildir. Psikoterapi sadece bu eğitimi almış psikiyatrist veya psikologlar tarafından yapılabilir. Psikiyarist veya psikolog olmayanların ve bu eğitimi almamış kişilerin psikoterapi yapmaya kalkışması çok sakıncalıdır. Son zamanlarda "NLP uzmanı, yaşam koçu, bio enerji danışmanı" gibi çeşitli ünvanlar ile bazı kişiler depresyon gibi sorunu olanlara el atabiliyor.
"Denize düşen yılana sarılır" atasözündeki gibi depresyonu olanlar da bilgisizlik ve çaresizlik ile böylesi yanlış adreslere başvurabiliyor.
En önemli sakınca tedavinin gecikmesidir. Umutsuzluk daha da pekişir yani kronikleşir.
Psikoterapi hafta da bir veya birkaç gün, birer saat görüşme ile yapılan bir uygulamadır. Şüphesiz ki çok faydalıdır.
Ancak devlet hastanesinde günde 60-70 hasta muayene etmesi gereken bir psikiyatristten bu arada psikoterapi yapmasını beklemek çok saçma olur.
Bilen bir uzman tarafından yapıldığında hipnozun da faydası olabilir. Ancak hem hipnoz hem de psikoterapi için depresyonda mutlaka yapılması gereklidir diyemeyiz. Yani hipnoz ve psikoterapi yapılabilir ama zorunlu değildir.
EKT yani şok tedavisinin depresyonda özel bir yeri vardır. Bu uygulama ancak hastane ortamında yapılabilir.
Ağır depresyonlarda çok etkili ve mükemmel iyileşmeler sağlayabilir.
Halihazırda tüm dünya da çok yaygın olan bir tedavi yöntemidir.
BİR HOBİ EDİNİLMELİ
Yaşamı günlük zorunlu aktivitelerimiz ile ele aldığımızda birçok zaman monotonlaşmış bir kısır döngü görülebiliyor.
Oysa yaşama zevk katan çıkış kapıları vardır.
Dağcılık, dalgıçlık, tenis oynamak, kros yapmak, dans etmek, gitar veya keman çalmak, resim veya heykel yapmak, tavla veya santranç oynamak; Hepsi de çok zevkli, eğlenceli ve faydalı etkinliklerdir.
Depresyon tedavisi sırasında bütün bu etkinliklerin özellikle de spor yapmanın çok olumlu bir etkisi vardır.
Örneğin dans etmek müzik eşliğinde içinizdeki çocuğu özgür bırakmaktır.
Dans ettikçe keyif almak ve keyiflendikçe dans etmek depresyondan uzaklaşmanın eğlenceli bir yoludur. Ne dansı olduğu önemli değildir, önemli olan müziğin ritmine göre hoplamak zıplamaktır.
Yoga, meditasyon gibi oto hipnoz temelli gevşeme teknikleri de çok yararlıdır.
Ancak bu uygulamalar mucize yaratan bir ilaçla tedavi alternatifi değildir.
Yapılmasında sakınca yoktur, elbette faydası vardır ama mutlaka yapılması zorunlu değildir.
Depresyon sırasında birçok zaman cinsel ilgi ve istekte bir azalma olabilir.
Bu nedenle bazen depresyon içindeki hastanın sıkıntılarından dolayı bazen de partnerinden kaynaklanan bir nedenle cinsel etkinliklere ara verilebilir.
Oysa ruh sağlığı açısından doğru olanı yine de olabildiğince cinsel etkinliklerin içine girilmesidir.
Deniz korkusu olan bir insanın esas tedavisi basamak basamak yani yavaş yavaş denize girmek ve yüzmek ile başarılır.
İşte depresyon sırasında da esas tedavi yavaş yavaş denize girmek gibi yavaş yavaş yaşamdan zevk almayı öğrenmektir.
Ama dans ederek veya ağaca çıkarak, yüzerek, top oynayarak veya seks ile yani bir şekilde yapılabilen bu olumlu etkinlikler depresyon tedavisinde çok yararlıdır.
İlaç tedavisinin yanı sıra yaşamdan daha da zevk alınmasını sağlayan bütün bu etkinlikler çok değerlidir.