Tüm takımlar lig başlarken mangalda kül bırakmadı. "Şöyle yaparız, asarız, keseriz, ilk ikiden Süper Lig'e çıkarız. Olmazsa Play-Off'tan hedefe varırız" dediler. Sadece Altınordu'nun sesi çıkmadı. Gençler ordusu, "Bizim amacımız iyi futbol oynamak. Gidebileceğimiz yere kadar gideriz" gibi son derece mütevazi sözler söylediler. Ama biliyorlardı ki kazandıkça yollar açılır, hedef kendiliğinden gelir. Son 5 maçta muhteşem bir başarı tablosu.
Denizlispor'u deplasmanda 2-1 yendiler, geldiler, Gaziantep B.Ş.Belediyespor'u ve Boluspor'u 2-0'lık skorlarla geçtiler. Balıkesirspor'la deplasmanda 1-1 berabere kalıp, Şanlıurfaspor'a da İzmir'de puan şansı tanımadılar ve 43 puana ulaştılar. Üstelik averajlarını da düzelttiler. Play-Off daha önce hayaldi ama artık kırmızı-lacivertli taraftarlar aynı şarkıyı söylüyor, aynı hedefi işaret ediyor." Bu takım niye Play-Off'a ulaşmasın? Göztepe, Giresunspor ve Ümraniye kadar iddialıyız artık..." Hedefte son dört maçta en az 10 puan var
Altın çocuklar bunlar
Altınordu'ya ekstra motivasyona gerek yok. Çünkü büyük morali Avrupa ve Süper Lig takımları veriyor. Yaşları 16-19 arasında değişen Şeytanlara kucak açıyorlar. Kaleci Berke'ye Manchester City, kaleci Erce'ye Beşiktaş, Yusuf Yalçın'a ve Kerim'e Bursaspor, Barış'a Karabükspor talip. Bu sadece bizim bildiklerimiz. Sezon sonunda tüm futbolcular için Altınordu'nun kapısı çalınırsa kimse şaşırmasın. Ama onlar bu ilgiyi çoktan hakettiler. Rakip takımlarda futbolcular artık tatil moduna girerken Altınordu dimdik, haşmetle ayakta duruyor, başarıdan başarıya koşuyor, taraftarlarını sevindiriyor.
Her maç bir kahraman çıkıyor sahaya.
Dün Fatih Aktay'ın günüydü. Rakip defansı adeta felç etti. Didindi durdu. Ve son saniyelerde de attığı penaltı golü ile futbolu taçlandırdı.
Ne mutlu Altınorduluyum diyene..