‘YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞI VERİYORUZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 3 yıldır adeta bir ateş çemberinden geçtiğini belirterek, “Bu mücadelenin adını iyi koyalım. Cumhuriyetimizin kuruluşundan 90 yıl sonra her alanda yeni bir kurtuluş savaşı veriyoruz” dedi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'na seslenerek "Her gün terör eylemi yapılan bir ülkeye terörle mücadele yapma demek dükkanı kapatıp git demek. Ey Avrupa Parlamentosu (AP) siz terör örgütüne çanak mı tuttunuz hayır olsun. Hani PKK terör örgütüydü, siz nasıl böyle karar alırsınız, yardım yataklık yaptığınızın farkında mısınız?" dedi. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Yeni İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisleri ile çevre yatırımlarının açılışını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şu mesajları verdi:
TÜRKİYE ATEŞ ÇEMBERİNDEN GEÇİYOR: Nerede garip var, biz oradayız. Neresi olursa olsun.
Biz oradayız. Kardeşlerim Türkiye özellikle son 3 yıldır bir ateş çemberinden geçiyor. Bu mücadelenin adını doğru koymak lazım. Cumhuriyet'ten sonra yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz. Üstelik bu savaşı tek bir cephede değil askeri, siyasi, ekonomik alanda veriyoruz.
HANS'A GÖRE DEĞİL HALKA GÖRE: Ben Hans'ın George'un ağzına bakarak karar vermem. Ben Hakk'a ve halka yönelerek cevabımı veririm. Halkım idam mı diyor, parlamentoya gelir. Parlamento idam diyorsa bana gelir ben de onaylarım.
Şimdi Avrupa Birliği'ndeki birileri niye idam istiyorsunuz, sana ne! Demokrasi milli irade değil mi?
Milli irade bunu istiyorsa vekiller de bunu istiyorsa yasalara göre Cumhurbaşkanına gelir ben de bu istikamette veririm. Benim 248 tane şehidim var. Bekara karı boşamak kolaydır.
Bunlar rahat. Biz dertliyiz dertli. Parlamento yakılıp yıkılacak.
Binamız bombalanacak, Boğaz Köprüsü bombalanacak. 36 şehidimiz olacak. Utanmadan sıkılmadan böyle bir şey isteyemezsin diyecek.
Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz onlar diridir, siz bilemezsiniz.
Onların şöyle ya da böyle demesi önemli değil, siz ne diyorsunuz?
Milli irade ne diyorsa odur.
MİLLETİMİZ NE DER BEN BİLİYORUM: Anayasa değişikliği hazırlanıyor.
Şu anda da görüldüğü kadarıyla iktidar ile MHP ortaklaşa çalışma sürdürüyorlar. Temmeni ederim ki isabetli adım atılır. Adımla da tabii sayı yeterli değil. Ama ana muhalefetin içinden de destek gelirse hallolur. İktidar ve MHP biz yine de milletimize götürelim. Milletimiz ne der ben biliyorum. Kamuoyu araştırmalarında da görüyorum.
Yüzde 72 ile nasıl anayasa değişikliği yaptıysa burada da destek vererek değişikliği yapacaktır.
GEREKLİ DERSİ SEÇİMLERDE VERELİM: 2014 mali seçimlerinde yine aynı yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Gezi ile 17-25 Aralık'ın siyasi kısmını yapmak istediler.
Milletimiz izin vermedi. Önce Güneydoğu Anadolu'da çukur eylemleri yaptılar. Vatandaş ve güvenlik görevlilerimizin şahadetiyle sonuçlandı. Artık bunlara gereken dersi ilk yapılacak seçimlerde vermemiz lazım.
EN ALÇAK SALDIRI 15 TEMMUZ: Celabrus'u DEAŞ'dan kurtardık.
Rai'yi kurtardık. El Bab'ı kuşattık. 15 Temmuz saldırıların en alçakçasıydı. FETÖ ihanet çetesi çoluğun çocuğun rızkından keserek namuslarına emanet edilen tankları, topları milletin üzerine sürdü. Türkiye 2 fiili darbe, 2 de darbe operasyonu yaşamıştır. Bunlar halkımızın gönlünde derin izler bıraktı. 15 Temmuz kadar büyük ihanet değildi.
Türkiye'nin iradesini dış güçlere peşkeş çekmiş güruhun işiydi. 15 Temmuz aynı zamanda bir işgal girişimidir.
Devletin silahlarıyla millet katledilmemişti. 15 Temmuz TSK içindeki asker elbiseli hainler tarafından gerçekleştiğinden cunta girişimidir. Milletimiz tüm hesapları bozdu.
SİZE NE, HADDİNİZİ BİLİN HADDİNİZİ: PKK ve DEAŞ teröristleriyle mücadelemizi sürdürüyoruz.
AP'nin aldığı son kararı gördünüz değil mi? Milletime sesleniyorum; şimdi onlar da tekrar izlesin, neymiş efendim Türkiye'de olağanüstü hal varmış, teröristlerin üzerine çok sert gidiyormuş, görevden alınıyormuş, idam cezası tartışılıyormuş, medyaya kısıtlama varmış, vize serbestisinde 72 şarttan 7'si yapılmamış, gümrükle ilgili ekonomi ile ilgili tehdit ediyorlar. Silah veriyorlarmış da silah verilmemesi konusunda karar alacakmış. Her gün terör eylemi yapılan bir ülkeye terörle mücadele yapma demek dükkanı kapatıp git demek. Ey AP siz terör örgütüne çanak mı tuttunuz hayır olsun. Hani PKK terör örgütüydü, siz nasıl böyle karar alırsınız, yardım yataklık yaptığınızın farkında mısınız? Fransa OHAL 3+3+6 ay şeklinde uzattı. Ona böyle bir karar aldınız mı? Seçimler sebebi ile Fransa yeniden uzatmayı düşünüyor.
Belki 3 ay daha size ne ya? Bunun kararını hükümet parlamento verir size ne? Bu ülkeyi AP mi yönetiyor, hükümet mi yönetiyor.
Size ne! Haddinizi bilin, haddinizi!
TERÖRİST KÖŞE YAZARI
Türkiye'yi hizaya sokacaklarını zannedenler büyük bir yanlış peşindeler. Bir gün silahlarının namlularını size de doğrultacak. Bir tane terörist köşe yazarı. Köşe yazarı müsveddesi. 5 yıl 10 aya mahkum oluyor, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor. Almanya'ya kaçıyor. Alman Cumhurbaşkanı ağırlıyor. Ne menem iştir. İngiltere'de yaptığı konuşmada Türkiye'yi açıkhava gazeteci hapishanesine benzetiyor. Peki sen nasıl kaçıp gittin? Seni hukuk hapishaneye koymuyor, serbest bırakıyor sen de kaçıp gidiyorsun. Hadi kalsaydın ya niye kaçtın? Karakter meselesi bu. Diktatör başlığını attı, sen kaçıp gidebilir misin ya? Sen diktatör olsaydı hangi zindanlarda olacaktın? Batı bu, koynunda bunları besliyor. Bunlara yaptırdıkları konuşmalarla Türkiye değişmez, daha da güçlenecek Allah'ın izniyle.
YENİ YOL ARKADAŞLARI BULURUZ
Bir gün önce karara imza atıyorlar, ertesi gün Türkiye'yi sert kısıtlamalardan dolayı eleştiriyorlar. Biz de bu kararı veren parlamentoyu ciddiye almadığımızı söyleyince morali bozuluyor beyfendilerin.
Siz kendinizi ciddiye almıyorsunuz ki ben ciddiye alayım. Sonuç böyle fiyasko olur. Biz kendi yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz. Bu yıl da AB bizimle olursa hem o hem biz kazanırız. AB illa başka istikamete gideceğim derse yeni yol arkadaşları bulur ya da gerekirse tek başımıza yolumuza devam ederiz. Türkiye'yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız.
Bölünmüş yol yaptık 18 bin kilometre.
Bunu AB ile mi yaptık?
AB VE AP'NİN İKİYÜZLÜ TAVRINA İKİ ÖRNEK
AB'nin ve AP'nin ikiyüzlülüğüne iki örnek: AP 23 Kasım'da yani ülkemizle ilgili oylama öncesi karar aldı. Propagandaya karşı AB stratejik iletişim kararı.
Bu karar önemli. Bu karar medya özgürlüğü açısından tam tersi tespit ve tavsiyelerle dolu. AP kendi çıkarları olunca ne kadar kısıtlayıcı olabileceğini bu kararla ortaya koymuştur.
Özellikle AB'yle ilişkilerimiz konusunda konuşanlar kararı okusun diyorum.
Kararda nefret, şiddet, savaşın kışkırtılması ifade özgürlüğüne girmez deniyor.
Sizde olunca olmuyor, bizde olunca niçin kılıf uyduruyorsunuz? Biz terör örgütleri için hukuk kullanınca ifade özgürlüğü, size dokununca ölçüleriniz değişiyor. Dezanformasyon, propaganda savaşın bir parçası, bizde olanlar ne? Bu kavramlar bizi ne güzel ifade ediyor. Bu propagandaya karşı geliştirilen çalışmalarda savunmacı değil, saldırgan olunması isteniyor, kim diyor bunu Avrupa. AB'nin gerçekliği çarptırmayı, üye ülkeleri bölmeyi Rusya ile stratejik işbirliğini parçalamayı birlik değerlerini oluşturmakla karşı karşıya kalmasıymış.
ZEYNEL YAMAN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.