'BİZ DE KENDİ OYUNUMUZU OYNAYACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’deki toplu açılış töreninde, Rusya, Çin ve İran ile yapılacak alışverişlerde yerli paranın kullanılması için görüşmeler yaptıklarını söyledi
- Sürmanşet
- 5.12.2016 00:54:58
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, tankla tüfekle Türkiye'yi yıkamayanların şimdi ekonomik darbeyle yıkma yoluna girdiklerini belirterek, "Bu oyunları tutmayacak, bu oyunların karşısında biz de kendi oyunumuzu oynayacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, Rusya, Çin ve İran ile yapılacak alışverişlerde yerli paranın kullanılması için görüşmeler yaptıklarını söyleyerek, şunları kaydetti: "Başbakan, yarın akşam (pazartesi) Rusya'ya gidiyor. Bunları konuşacak. Merkez Bankaları'na talimatı verdik. Bu oyunların karşısında kendi oyunumuzu oynacağız." Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül Müzesi ve Kütüphanesi'nin açılışını 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte yaptı. Gül'ün görev yaptığı 2007-2014 yıllarında Türkiye'de yeniden yapılanma sürecinin yaşandığını belirten Erdoğan, "Zira ülkemizde Anayasa kitapçıklarının fırlatıldığı dönemleri de gördük. Biz, Cumhurbaşkanlığı makamıyla Başbakanlık makamı arasındaki dayanışmayla bu dönemi başarılarla dolu bir dönem olarak hamdolsun gerçekleştirdik. Bu süreçte yaşanan siyasi, sosyal ve ekonomik sorunlar karşısında kendisinin de sergilediği mutedil yaklaşım daima takdirle birbirimizi anmamıza vesile oldu" dedi.
Erdoğan açılışta özetle şöyle dedi:
367 GARABETİ: Kendisinin aday olduğu 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ve sonrasıyla Türk siyasi tarihinin en ibaretlik hadiselerinden birini yaşadık. Cumhuriyet mitingleri ve 27 Nisan bildirisiyle milletin ve TBMM'nin iradesine karşı adeta bir meydan okumaya çevrilen bu seçim süreci, 367 garabetiyle trajikomik bir hale dönüştürülmüştür. Biz de böyle bir dönemde demokrasiye ve milli iradeye karşı girişilen saldırılara cevabımızı Abdullah Bey'i aday göstermek suretiyle verdik.
SİYASET DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ DEĞİL: Siyasetin dikensiz bir gül bahçesi olmadığını da bu süreçte attığımız her adımda da bizzat tecrübe ederek gördük, yaşadık. 1997 yılı bizim için yeni bir kırılma noktası oldu. Kırılma derken yanlış anlaşılmasın. Bu süreçte gönlümüz kırıldı ama milletimizle olan bağımız daha önce hiç olmadığı kadar güçlendi. Abdullah Gül Bey ve diğer kardeşlerimizle omuz omuza yürüttüğümüz mücadele 2001 yılında yeni bir partiyle, 2002 yılında tek başına iktidar ile neticelendi. 14 yıl geride kaldı.
KENDİSİNE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM
Bu 14 yıl hamdolsun Türkiye'nin tarihinin en büyük değişimi, dönüşümü ve gelişmelerini yaşadığı bir dönem oldu. Bugün 2023 hedeflerine sahipsek, hedeflerimize ulaşmak için ümit varsa bu geçtiğimiz 14 yıldaki başarılarımız sayesindedir. Artık bu dönemin ilk Başbakanı, sonra Dışişleri bakanı, son olarak da Cumhurbaşkanı olarak tüm başarıların altında imzası olan kardeşlerimizden bir tanesidir Abdullah Gül. Kendisine ülkemize ve milletimize yaptığı hizmetler için şükranlarımı sunuyorum. Bu süreç içinde özellikle önümüzü kesme gayretlerinde en son adım 15 Temmuz darbe girişimi olmuştur. İçerden ve dışarıdan atılan bu adımla önümüzü kesmeye çalışanlar milletimizin şehadete, Hak'ka yürüyüşüyle bunu başaramadı. İstediğiniz kadar F-16'lara, tanklara, toplara, helikopterlere sahip olun. Ama bilesiniz ki bir milletin inancı, bir milletin ölümü öldürmesi, onun karşısında hiçbir şeyi varlık olarak ortaya koyamazsınız. Bu millet bunu gösterdi. 16 saatte darbeyi kendi lehine darbeye dönüştürdü.
Meydanlara yürüyün dediğimiz zaman benim milletim meydanlara yürüdü, tereddüt etmeksizin yürüdü. Bunun neticesini de Rabbimin lütfuyla 16 saatte aldık. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize şifalar diliyorum.