Kırmızı Suyun Başkenti: Karahayıt

Türkiye, dünyanın yedinci, Avrupa'nın birinci kaplıca ülkesi. Türkiye'nin en önemli termal kaynakları ise Ege Bölgesi'nde yer alıyor. Termal turizm, pastadan aldığı payı artırırken, ülkemizde de yeni yatırımlar pazarı büyütüyor. Ancak kaplıcaların, termal suların herkese ve her hastalığa uygun olduğunu düşünmemek gerekiyor. Her termal suyun kendine has özellikleri bulunuyor. Bazıları romatizma tedavisine uygunken, bazıları kısırlık tedavisinde etkin. Bu yazı dizimizde Ege Bölgesi'nin termal sularını mercek altına alırken, hangi hastalığa iyi geldiklerini, çevresindeki tesislerin hangi hizmetleri verdiklerini tüm ayrıntılarıyla ele alacağız.

Kırmızı su mucizesi

Şifalı kırmızı suyu ve kaplıcalarıyla ünlü Denizli'nin Karahayıt Mahallesi, Pamukkale travertenlerinin 5 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Pamukkale'deki sıcak su kaynağına benzer bir yapıya sahip olan şifalı sular, Pamukkale'de ünlü bembeyaz travertenlerin oluşmasını sağlarken, Karahayıt'ta ise kırmızımsı bir renge sahip. Özellikle Denizli'nin yerlilerinin çok iyi bildiği ve sıkça gittiği Karahayıt Kaplıcaları, oldukça şifalı. Gerek ulaşımın kolay olması gerekse ev tipi pansiyonlar ve apartlardan 5 yıldızlı otellere kadar her bütçe ve konfora uygun konaklama seçeneklerinin olması, bu kaplıcaları çok cazip kılıyor. Hemen yanındaki Hierapolis antik kenti kalıntıları ve Pamukkale, Karahayıt kaplıcalarının cazibesini daha da artırıyor. Karahayıt kaplıcaları, bu yönüyle hem tatil hem de sağlık için dinlence yöresi konumuyla Türkiye'deki diğer kaplıcalardan bir adım öne çıkıyor.

Ev tipi pansiyonlar

Eskiden Karahayıt sakinleri, kendi arazilerine apart tarzı pansiyonlar yaparak misafir ağırlıyordu. Bu pansiyonlarda bir oda kiralıyorsunuz. Odalarda küçük bir kaplıca banyosu da bulunuyor. Pansiyon- apart müşterileri ortak bir mutfak ve buzdolabını paylaşıyor. Bu tür pansiyonların bahçesinde genellikle büyükçe bir de havuz bulunuyor. Elbette içi tamamen şifalı suyla dolu. Dilerseniz bu havuzda yüzebilir veya apartınızın banyosunu tercih edebilirsiniz. Kırmızı suyuyla ünlü Karahayıt'ta toplam 125 tesiste 4 bin 591 oda, 9 bin 891 yatak bulunuyor.

Kendine özgü travertenler

Karahayıt'ta "kırmızı su" olarak bilinen bir kaynak yer alıyor. Kendine özgü travertenleri olan ve rengi kırmızının tonlarını barındırdığı için bu adla anılan bu kaynak da oldukça ünlü. 90'lı yıllarla birlikte Karahayıt'ın ünü yayılmaya başlayınca, Karahayıt'a birçok yeni otel, özellikle 5 yıldızlı oteller yapılmaya başlandı. Günümüzde Pamukkale'deki çok yıldızlı otellerin büyük çoğunluğu Karahayıt'ta bulunuyor. Yıllar öncesinin kendi halinde bir mahalle olan Karahayıt, kaplıcaları sayesinde bugün kaplıca turizminin Türkiye'deki en çok ziyaret edilen ve tercih edilen merkezi haline geldi. Bunda, günde sadece 15-30 dakikasını şifalı banyolarda geçiren misafirlerin, diğer zamanlarında yakın çevrede yapabileceği turistik etkinliklerin olması önemli rol oynuyor.

HANGİ HASTALIKLARA FAYDALI?

Kalp, damar sertliği Yüksek tansiyon Romatizma-siyatik Sinir, lumbago Uyuz Sivilce, kaşıntı gibi cilt hastalıkları

Nasıl gidilir ne yenir

Karahayıt kaplıcalarına Pamukkale sayesinde ulaşım çok sık ve rahat yapılıyor. Uzaktaysanız, İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nı veya Denizli Çardak Havalimanı'nı kullanabilirsiniz. İzmir-Aydın- Denizli karayoluyla geliyorsanız, Pamukkale travertenlerini Denizli'ye yaklaştığınızda uzakta görebilirsiniz. Gar, kent merkezindedir. Çardak Havalimanı, kent merkezine 65 kilometre mesafede. Karahayıt'a Denizli Otobüs Terminali'nden sık sık kalkan dolmuşlarla da gidebilirsiniz. Bölgedeki turizm tesislerinde her şey dahil yerli ve yabancı turistler ağırlanırken, açık büfe kahvaltı ve Denizli'ye has birbirinden farklı ve lezzetli yemekleri yiyebilirsiniz.Pansiyon ve motelde kalıp kendi yemeğini kendi yapmak isteyen yerli turistler içinse Karahayıt içinde birçok market ve alışveriş noktası bulunuyor. Bunun yanında mahalle içindeki ana caddede bulunan dükkan ve işyerleri, 7 gün 24 saat açık kalarak yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor. Bu işyerlerinden bütün manav alışverişi de dahil, konaklamada ihtiyaç duyulacak tüm malzemeler kolaylıkla ve ucuz fiyata alınabiliyor.

Suyu da faydalı, çamuru da

Özel Nobel Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Mesul Müdürü Kaplıca Kür Hekimi Doktor Turgay Sehil:

Kırmızı termal su, 58 derece sıcaklıkta yerin altından çıkmakta olup mikst formda sodyum, bikarbonat, sülfat, kalsiyum, magnezyum, karbondioksit içeriyor. Kırmızı termal su, tedavinin süresinin ve şeklinin doktor tarafından belirlenmesi koşuluyla, ankilozan spondilit, romatoid artrit, psöriatik artrit gibi romatizmal hastalıklarda, dejeneratif eklem hastalıkları (artrozlar), omurganın dejeneratif hastalıkları, bel ve boyun fıtıkları, osteoporoz gibi kas ve iskelet sistemi hastalıklarında, fibromiyalji sendromu gibi kronik ağrı durumlarında, spor yaralanmaları, kaza sonrası operasyonları gibi ortopedik hastalıklarda ve hemipleji, pleji, parapleji, multiple skleroz, parkinson gibi nörolojik hastalıkların rehabilitasyonunda farklı banyo formları şeklinde kullanılıyor. Bunun yanında psöriazis, ekzama, nörodermit gibi cilt hastalıklarında da gerek banyo formları gerekse suyun muhteviyatındaki çamurun cilt üzerine uygulanmasıyla tedavi amacıyla kullanılıyor. Ayrıca kırmızı termal suyun içilmesi yöntemi de hipertansiyon, diyabet, mide ülseri ve kabızlık gibi kronik gastrointestinal hastalıklarda ve kronik ürogenital hastalıklarda tedavi amacıyla uygulanıyor.

HASAN DURNA