‘Çift başlılık bitsin’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de çift başlı bir yönetim yapısı olduğunu belirterek, "Devletin işlerliğinde bir patinaj var. Bu patinajın ortadan kaldırılması gerekiyor. Çift başlılık bunu getiriyor" dedi. Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Yargıda Birlik Derneği üyelerine öğle yemeği verdi. Erdoğan, yemekte şöyle dedi:
BAZI TUZAKLARI FARK EDEMEDİK: Ülkemizin geçtiğimiz 14 yılının sorumluluğunu üstlenmiş yöneticisi olarak burada bir muhasebe yapmak istiyorum.
Yaptığımız her işi samimiyetle, ülke ve milletimize hizmet aşkıyla gerçekleştirdik.
Ancak geriye baktığımızda bazı tuzakları fark etmekte zaman zaman geç kaldığımızı görüyorum.
Yargıda yaşanan sıkıntılar da bunlar arasındadır.
HUKUK ADINA UTANDIK: Demokrasi, hukukun üstünlüğü, milli iradeye saygıyı hiçe sayan kimi çevrelerin Başbakanlığımın ilk döneminde sergiledikleri nobranlıkları unutmam mümkün değil.
367 garabetinden, kapatma davasına kadar öyle olmadık yöntemlerle karşımıza çıktılar ki inanın hukuk adına biz utandık. İşte bu dönemde FETÖ denilen şer örgütü, yargının içine sızmaya başlamıştır.
YARGIYI HİÇBİR GRUBA TESLİM ETMEDİK: Devletine, milletine, hükümetine, demokratik, meşru siyasi kurumlara saygı duyan herkese kapıları açık tuttuk. Hiç kimseye ve gruba ne yargıyı ne de başka bir kurumu peşinen teslim etmiş değiliz. Fakat bu örgüt her türlü iyi niyeti istismara müsait olduğu için pek çok yerde güç temerküzüne girdiklerini gördük.
KENDİ MİLİTANLARINA YOL AÇTILAR: Türkiye'nin vesayet odakları ile mücadelesi adına yargıya verdiğimiz desteği bu örgüt kendi militanlarına yol açmak için kullanmıştır.
Bu durum darbecilerle yaptığımız mücadeleye de büyük zarar verdi. Nitekim o dönem açılan davaların neredeyse tamamı neticesiz kalmıştır. Şayet bir davada tek bir masum dahi mağdur ediliyorsa orada adaletten söz edilemeyeceği açıktır. Birtakım tutuklamalarla ilgili şahsımın o dönemki beyanatları ortadadır.
VİCDANEN MUTMAİN DEĞİLSEK DE: Her ne kadar vicdanen mutmain değilsek de yargının bağımsızlığına halel getirmemek için meseleye daha keskin bir şekilde müdahale edemedik. O dönemde yargı bürokrasisi içinde kritik konumlarda bulunanların örgüt emriyle bu işleri rayından çıkardığı ortaya çıkmıştır.
BUNLAR DOĞRU KONUŞMUYOR: Ülkemize yönelik saldırı ne kadar alçakça olursa olsun, bizim verdiğimiz mücadele daima hukuk devleti sınırları içinde yürütülmüştür. Aksi halde onlardan farkımız kalmaz.
Şu anda içerde olanlardan iyi tanıdıklarım var. İtirafçı oluyorlar. Fakat bunlar doğru konuşmuyor. En tehlikeli olan da bu. Bu oyuna gelmemek gerekiyor.
YOKLUKLARI İŞLERİ KOLAYLAŞTIRDI
15 Temmuz sonrasında gördüğümüz gerçek şudur:
FETÖ'cülerin tasfiyesi işleri kolaylaştırmıştır. Yılbaşında İstanbul'da yaşanan terör saldırısının failinin yakalanması gibi, gerçekten zor işlerin üstesinden başarıyla gelindiğini görüyoruz. Yoklukları hiçbir şeyi değiştirmediğine göre demek ki bunlar sadece kendileri için çalışıyordu.
ESAS HAYALİMİZ YENİ ANAYASA İDİ: Meclis'te ilk tur görüşmeleri tamamlanan Anayasa değişikliği yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki ilişkileri yeniden düzenliyor.
İlişkilerin demokratik bir anlayışla yeniden belirlenmesi Türkiye için kazançtır. Esasen bizim hayalimiz, 2011'den beri yeni bir Anayasadır.
MEVCUT İŞLEYİŞTE SORUN VAR
Şahsımın mevcut hükümetle uyumlu çalışıyor olması ortada böyle bir sorun olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ben patinaj ifadesini hep kullandım. Devletin işlerliğindeki bu patinajın ortadan kaldırılması gerekiyor.
İKİ BAŞLI YAPI ORTAYA ÇIKTI: 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi krizinin aşılması yönünde getirdiğimiz yeni düzenleme, bu yönde köklü bir değişimin ilk adımı olmuştur. Cumhurbaşkanının gücünü halktan aldığı daha üst bir siyasi otorite oluşturulurken, Anayasa'nın Başbakanlık hükümeti sistemini esas alan yapısı değiştirilmemiştir. Böyle olunca da çift başlı bir yapı ortaya çıkmıştır.
MHP LİDERİNE TEŞEKKÜR: MHP'nin bu gerçeği görmesi sayesinde Anayasa'da yeni sisteme uygun değişikliklerin yapılabilme yolu açılmıştır. Ben milletim adına MHP lideri ve ekibine teşekkür ediyorum.