“Kılıçdaroğlu yürüyüşü bıraksın, o bize lazım”

Başbakan Binali Yıldırım, CHP liderinin bedensel ve zihinsel yorgunluğu yüzünden çelişkili açıklamalarda bulunduğunu belirterek, “Yargının işi ayrı, siyasetin işi ayrı. Kılıçdaroğlu bunu anlamıyor. Onun sokaklarda kendini heder etmesine gönlümüz razı olmaz. O bize lazım” diye kinayeli bir değerlendirmede bulundu

Başbakan Binali Yıldırım'ın bir günlük Yunanistan seyahatinde gündem hem iç hem dış konular idi. Mevkidaşı Yunan Başbakan Alexis Çipras ile görüşmesinde Türkiye'nin AB üyeliği, Kıbrıs sorunun çözümü ve Yunanistan'a kaçan darbeci 8 subayın iadesi gündeme geldi.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlepules ile de görüşen Yıldırım, ardından Batı Trakyalı soydaşlarımızın yaşadığı Gümülcine'ye geçti ve orada 5 bin soydaşımızla birlikte iftar yaptı. Enerji Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile birlikte gerçekleşen bir günlük Yunanistan programı hayli verimliydi.
Dönüşte kendisiyle geziye katılan gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım'ın Manisa'da üst üste zehirlenen askerler ile CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına yaptığı yorumlar öne çıktı. Başbakan Yıldırım'ın, ATV Ankara Temsilcisi ve Yeni Asır yazarı Şebnem Bursalı'ya açıklamaları şöyle oldu:
İAŞE ALIMINDA DEĞİŞİKLİK
Manisa'dan sonra bu kez de Kastomonu'da askerlerin zehirlenmesiyle ilgili haberler geldi. Nedir bu, bir sabotaj mı yaşanıyor acaba?
Bunu söyleyebilmek için elde bilgi olması lazım. Her ihtimal dikkate alınarak araştırma yapılıyor. Benzer olayların üst üste gelmesi, buna benzer düşüncelerin oluşmasına neden olabiliyor. Zaman zaman gıda zehirlenmesi olabilir. Ama bunların Manisa'da başlayıp arka arkaya devam etmesi kamuoyunun hassasiyetini de artırdı. Meseleye bütüncül bir bakış yapmamız lazım. Dolayısıyla bütün birliklerdeki toplu yemek işlerini gözden geçiriyoruz. İaşe alımlarıyla ilgili yeni bir sistem devreye girecek. Böylece, kalitesi sıkıntılı olan malların askeriyeye girmesini önlemiş olacağız.
Bugün Yunanistan'daki temaslarınızda Kıbrıs ve darbeci subaylar konusu gündeme geldi. Gelinen nokta nedir, bir sonuç var mı?
Darbeciler konusunda açıklananların dışında birşey yok. Yunanistan Başbakanı Çipras, tamamen bunun yargısal bir konu olduğunu çok fazla yapacağı birşey olmadığını söyledi. Ama darbeye bakışı ve darbede yer alanlarla ilgili düşünceleri olumlu, yani bizim tezlerimize yakınlar.
Hem darbeyi kabul etmiyor hem de karışanların masumiyetini savunmuyor. Bazı başka ülkelerde durum farklı. Yunanistan'da böyle bir şey yok. Bu farkı ortaya koymamız lazım. Çipras yine de bu konularda destek olmaya gayret edeceğini ifade etti.
Kıbrıs konusu da konuşuldu. Doğrusu 28 Haziran'da İsviçre'de yapılacak toplantıda garantör ülke olarak Yunanistan, Türkiye gibi ülkelerin başbakanlarının katılmasını gerektirecek şartlar oluşur mu oluşmaz mı gibi bir tereddüt var. Bizde de onlarda da var bu soru işareti. Kıbrıslı liderlerin belli konularda anlaşmış olmaları lazım. Sadece güvenlik, garantiler konuşulsun diğerleri ayrı konuşulsun gibi bir yaklaşmı benimsemiyoruz. Çözüm bir bütündür. Yönetişim, toprak, nüfus konuları birleşmeden doğan Avrupa Birliği ile ilişkiler ve özgürlük konusu, garantiler dahil paket olarak ele alınıp çözüme bağlanmalı.
Bu kadar kısa sürede hepsi olur mu, henüz net değil. Çalışacaklar. Biz de takip edeceğiz. O arada bizim sayın başbakanla da diyaloglarımız devam edecek.
Çözüme katkı sağlamak için gerekli gayreti göstereceğiz.
AB sözlerini yerine getirirse ilişkiler rayına girecek mi?
18 Mart 2016 anlaşması hayata geçmeden öldü. 30 Haziran'da vizeler kaldırılacaktı.
Diğer maddeler yürürlüğe girecekti fakat çalışmadı. Tek çalışan şey var.
Adalara geçişleri düşürdük. Ciddi anlamda kontrol altına aldık. Yasadışı göçü önleme noktasında önemli mesafe kat ettik. Ama gerek darbe sonrası ilişiler, gerekse halk oylaması öncesi kimi Avrupa Birliği ülkelerinin tutumları nedeniyle ilişkiler iyice gerildi. Ama bütün bunlar geride kaldı. AB'nin Türkiye ile ilgili gelecek vizyonunu, bakışını mutlaka netleştirmesi lazım. Türkiye ile yola devam edecek mi etmeyecek mi, buna karar vermeleri lazım. Cumhurbaşkanımız NATO zirvesinde görüşmeler yaptı. Burada 1 yıllık bir eylem planı üzerinde çalışılması kararı verildi. Bunun Türkiye'yi ilgilendiren kısmı ve birliği ilgilendiren kısmı var.
Bunu uygulamaya koyup bir daha deneyeceğiz.
ÇİPRAS BİZE NE DEDİ?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun basın açıklaması yapacak olmasını ve genel olarak yürüyüşü nasıl değerlendiriyorsunuz?
O konulardaki düşüncelerimizi tam olarak açıkladık. Adalet sokakta aranmaz. Aranacağı yer mahkemelerdir, yargıdır. Bak bugün Yunanistan Başbakanı Çipras ne diyor? Yargının işidir diyor. Biz de böyle diyoruz. Ana muhalafet anlamak istemiyor.
MEKTUP MESELESİ NEDİR?
Yürüyüşün ilk gününde Kılıçdaroğlu size yönelik bir mektup gönderdiğini söyledi ancak mektubun içeriğinden bahsetmedi. Nedir bu konu?
Kamuoyunda çok konuşulan bir serbest bırakma işi var. Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı serbest bırakılınca, Kılıçdaroğlu bir değerlendirme yaptı, kamuoyu vicadanı falan dedi.
Üst mahkeme tutuklama kararı verince yine eleştirdi.
Hangisi doğru? Kemal Kılıçdaroğlu yürüyüşte olduğu için zihinsel ve bedensel yorgunluğu var. Çelişkili açıklamalar yapmaya başladı. Yürüyüşü bırakması lazım. Bize lazım Kılıçdaroğlu. Yollarda kendisini heder etmesine gönlümüz razı olmaz.
Mektup meselesi şu, iki öğretim üyesi açlık grevine başladı. Bunlarla ilgili Sayın Kılıçdaroğlu konuyla ilgilenin, bu arkadaşlara, bunlar için tehlike arz etmeden müdahale edin diye ricada bulundu.
Ben de Başbakan Yardımcımız Nurettin Canikli'yi görevlendirdim.
Arkadaşların aileleriyle buluştu, görüştü.
Eylemi sonlandırmalarını istedi.
Burada olumlu bir yaklaşım göremedik.
Aileler aksine 'biz bu eylemlerden gurur duyuyoruz, asla da bırakmayı düşünmüyoruz' gibisinden bir tutum içine girdiler.
İstedikleri şu, herhangi bir itiraz komisyonuna girmeden göreve iade edilsinler.
Biz de dedik ki, komisyona girsinler titiz şekilde değerlendirilir dedik. Başka ne yapabiliriz. Örgüt ilişkisi yüzünden bir gözaltı yapılmış. Ben Başbakan olarak yargısal faaliyetlere 'kardeşim niye böyle yapıyorsunuz' diyecek durumda değilim.
İnsani bakımdan gereken çalışmaları yaptık. Görüdük ki iş ideolojik boyuta taşınmış yapacak fazla birşey yok. O yüzden Kemal Kılıçdaroğlu bu örneği vermekle isabetli yaklaşım göstermedi.
"KATAR'IN NEYLE SUÇLANDIĞINI ANLAMIŞ DEĞİLİZ"
Katar konusunda durum nedir?
Biz diyoruz ki Suudi Arabistan ağabeylik yapsın. Hedef Körfez'deki bütün ülkelerin ahenk içinde yaşamasını sağlamaktır.
Yaşananlar insaniyete de uymaz. Biz gereken insani desteği veriyoruz, sır değil ama sorunun çözümünün istişarelerle, suhuletle yapılmasını istiyoruz. Açıkçası Katar'a yapılan suçlamaların tam ne olduğunu da kimse bilmiyor. Müslüman Kardeşler'e, Hamas'a yardım etmek... Bunlar ne zamandan beri silahlı terör örgütü oldu. Müslüman Kardeşler Mısır'da yapılan seçimlerde iktidara geldi. Darbeyle yok edildiler, insan haklarını savunuyorlardı.
Peki, Türkiye üzerinde bu örgütlere yakın durduğu iddiasıyla bir baskı kurulur mu?
Bu işin bir standardı omması lazım, terör örgütü olmanın bir tanımı var.
Hamas'a, İhvan'a terör örgütü diyen, PYD'ye ne diyecek? Türkiye'ye karşı açıkça silahlı saldırıyorlar. Böyle bir çitfe standart olur mu? Bu kadar kolay olmamalı. Bölgesel barışa da katkı sağlamaz.
Buna kim karar veriyor? Bazıları terör örgütü diyor, bazıları demiyor...
Bir mutabakat oluşmazsa, bölgesel anlaşmazlıklar devam eder. Bir de İslami terörist çıkardılar, ne demek bu?
İslam düşmanlığının başka bir ifade şekli. O nedenle bazı ülkelerin terör ve terörist tanımında sorun var. Mutlaka ele alınıp çözülmesi lazım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.