22 yılda 2 bin 500 cinayet gören dedektif

İzmir Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü'nden emekli olan 31 yıllık polis memuru Mustafa Şekerci, meslek hayatının 22 yılını Cinayet Bürosu'nda geçirdi. Bugüne kadar 2 bin 500'e yakın cinayetin aydınlatılmasında rol alan Şekerci, meslek hayatı boyunca kendisini en çok üzen olayların başında kadın ve çocuk cinayetleri geldiğini söyledi. Meslek hayatı boyunca iki cinayeti hafızasından silemediğine değinen Şekerci, "Biri 1996 yılında Bornova'da vücudu paramparça edildikten sonra çöp bidonlarına atılan Nevin Doğan cinayeti, diğeri de 2006 yılında Konak'ta işkenceyle öldürülen Ahsen Turan'ın bakıcısı Sevgi Pehlivan ile oğlu Taylan Turan cinayeti. Çünkü her iki cinayeti de çözemedim. Onlarca dosya, yüzlerce ifade ve binlerce kişinin bilgisine başvurduk ancak bir sonuç çıkmadı. Bir gün bu cinayetler çözülürse çok mutlu olacağım" dedi.

İZMİR'E GERİ DÖNDÜ

56 yaşındaki emekli dedektif polis memuru Mustafa Şekerci, 31 yıllık meslek öyküsünü Yeni Asır'a anlattı. 22 yılını İzmir Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Cinayet Büro Amirliği'nde geçiren Şekerci, meslek hayatına 1986 yılında, şu anda fiziki koşulları nedeni ile kapatılan Kemeraltı Polis Merkezi'nde başladığını dile getirdi. 1987-1993 yılları arasında da Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Bürosu'nda çalıştığını, ardından şark hizmeti için Siirt'in Eruh ilçesine gittiğini, burada iki yıl görev yaptıktan sonra da ilk görev yeri olan İzmir'e geri döndüğünü anlatan Şekerci, 1992 ile 2017 yılları arasında 22 yıl İzmir Cinayet Bürosu'nda çalıştığını söyledi. 22 yıl boyunca 2 bin 500 cinayet olayına tanıklık ettiğinin altını çizen Şekerci, bu yıl yaş haddinden emekli olduğunu, kendisini bu süreçte en mutlu eden olayın ise, emekli olmasına bir hafta kala takip ettiği bir cinayetin sanığını yakalayıp adalete teslim etmek olduğunu dile getirdi.

TÜYLER ÜRPERTEN VAKALAR

Şekerci, "Nefes kesen sürükleyici, kimi zaman zaman gülümseten, kimi zaman tüyler ürperten, kimi zaman da ağlatan olaylarla karşılaştım. Evde hiçbir şekilde mesleğim ile ilgili ayrıntıları paylaşmadım ancak bazen güvendiğim birkaç arkadaşımla çözdüğümüz cinayetlerle ilgili sohbet imkanımız oluyordu. Onların bazen amatörce, dışarıdan bir gözle olaylara yaptıkları yorumlar benim olayları çok yönlü olarak değerlendirmemi sağlıyordu" diye konuştu. Meslek hayatı boyunca şahit olduğu cinayet vakalarından 1996 ve 2006 yılında işlenen cinayetleri hafızasından hala silemediğini, bu iki cinayetle ilgili tüm detay, adres ve ayrıntıları hala hatırladığını anlatan Şekerci, "1996 yılında öldürülen Nevin Doğan cinayetinde teknoloji ve santraller dijital olmadığı için o cinayetin sır perdesini çözemedik. Bine yakın kişinin ifadesine başvurduk ancak sonuç çıkmadı. Çünkü cinayette delil, ayrıntı ve ölenle ilgili illiyet bağı kurulmazsa işiniz zor. Katilin hata yapmasını bekleyeceksiniz" diye konuştu.

BELK İ BİR GÜN ...

Diğer bir olayın ise 2006 yılında Konak ilçesi İnönü Caddesi'ndeki Sevgi Pehlivan ile Turan Taylan cinayeti olduğunu söyleyen Şekerci, "Hatay İnönü Caddesi'nde öldürülen Turan Taylan ve annesi Sevgi Pehlivan cinayetini asla unutmam, unutamam, çünkü o cinayet çözemediğim cinayet.
Onlarca dosya, yüzlerce ifade, binlerce kişinin bilgisine başvurduk. Ancak bir sonuç çıkmadı. Evde işkence ile öldürülen bakıcı ile yaşlı adamın oğlunun olay yerinden çıkan parmak izlerinin karşılaştırması yapıldı ancak bir sonuç çıkmadı. Çünkü kayıtlarda karşılığı olmayan bir parmak iziydi.
Bir gün parmak izi karşılaştırması örtüşürse ve cinayet çözülürse çok mutlu olurum" dedi. Uzun süre hareketli bir yaşamdan sonra emekli olup durağan bir hayat yaşamaya henüz alışamadığının da altını çizen Şekerci, tekrar dünyaya gelse yine Cinayet Bürosu'nda görev yapmak istediğini, bu nedenle mesleğini her zaman severek yaptığını söyledi.

Ölenin hayat kronolojisi önemli
Şekerci, "Sadece ustalıkla işlenmiş cinayetlere değil, bir anlık öfkeyle hınçla, yaşlısı, genci, çocuğu, kadını, erkeği, her türlü cinayet olayını gördük. İnsanların sadece neden öldüğü değil, hayat kronolojisi de bizim için önemliydi. O anki imkanlarla elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorduk. Ancak şu an gelişen teknoloji ile birlikte ülkemizde suçla mücadelenin nereden nereye geldiğini hayretle izliyorum" dedi.