Hesap sorulsun!

Minik Alperen'in Çiğli'deki Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'nun servis aracında unutularak havasızlıktan hayatını kaybetmesinin ardından ihmaller zinciri ortaya çıktı.
Anaokuluna servisle getirilen çocukların kreşe alınırken yoklamaları yapılmazken, Alperen Sakin gibi birçok çocuğun da kaydının bulunmadığı belirlendi.
Kurumun ehil olmayan kişiler tarafından çalıştırıldığı ve personelin de eğitimsiz olması faciaya davetiye çıkardı. Sigortasız ve kaçak işçi çalıştıran kurumdaki eksikliklerin bugüne kadar ilgili kurumlar tarafından denetlenmemesi ise ihmaller zincirinin bir halkasını oluşturdu.
Olayın sorumlularından servis şoförü Taner İ. tutuklanarak cezaevine konulurken, anaokulu sahibi eşi Yurdagül İ., servis sorumlusu Dilara K. ve anaokulunda görevli A.S. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken Serkan ve Buket Sakin adlı acılı çift, isyan ederek olayın sorumlularının tek tek hesap vermesini istedi.
DEDESİ FERYAT ETTİ
Kreşin önündeki sessizliği ise minik Alperen'in dedesi Sabahattin Sakin'in feryatları yok etti. Kreşin önüne gelen acılı dede, "Torunumu öldürdünüz, torunumu bana geri verin" diye bağırdı. Kalp hastası olan Sakin ayakta durmakta zorlanırken, "Torunumu dün toprağa verdim. Onu subay elbisesiyle görmek varken kefeni giydirdiler. Onu toprağa yakıştıramadım. Keşke ben ölseydim. Torunum, Alperen'im. Torunumu öldürenlerin idamı istiyorum. Küçücük çocuk nasıl unutulur. Hiç mi vicdanınız yok" açıklamasını yaptı.

SORUŞTURMA AÇILDI
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi ise, olayın ardından kreşe müfettiş gönderdiklerini, idari soruşturma başlattıklarını söyledi. Yahşi, "Devlet okulu değil. Ama bakanlığın denetiminde olan bir okul. Bizim servis şoförleri ve hosteslerinin eğitimi çalışmalarını sürdürüyoruz. Akıl ve mantığa sığmayan bir ihmal. İdari anlamda soruşturma sürüyor" diye konuştu
KORSAN ÇIKTI
Olayı değerlendiren İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı, "Şunun altını çizmek istiyorum; küçük Alperen bir servis aracında değil korsan bir servis aracında unutuldu. Biz yıllardır mücadele veriyoruz. Bu konuda yetkilileri defalarca uyardık. Bu konuda artık harekete geçmenin zamanının geldi" diyerek aileye başsağlığı diledi.

KAÇAK OKUYORMUŞ
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, adli soruşturmanın sürdüğünü kaydederek, "Biz İzmir'deki bütün servisleri sıkı bir denetimden geçiriyoruz.
Ancak bu anaokulunda ciddi bir ihmalkarlık var. Akıl alır gibi değil. Böyle bir acıyı kimseye yaşatamazlar" diye konuştu. Öte yandan minik Alperen'in anaokulu yönetimi tarafından okula kaydedilmediği, kaçak olarak okutulduğu öğrenildi.
KAHREDEN İHTİMALLER
Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Hamit Hancı, Alperen'in ölümüyle ilgili kahreden ihtimallere değindi. Hancı, Alperen'in araç içerisinde havasızlığa bağlı olarak ya da sıcak çarpması nedeniyle ölebileceğini söyleyerek, "Kişi kapalı ortamda nefes alıp verdikçe oksijen azalır, karbondioksit yükselir. Vücut oksijensiz kaldığında kılcal damarları kanamaya başlar. Bu kanama burundan ya da ağızdan sızıntı şeklinde olur. İkinci ihtimale gelirsek bütün gün güneşin altında duran minibüsün iç sıcaklığı 50 derecenin çok üzerine çıkmıştır. Bu nedenle çocuk sıcak çarpmasına bağlı olarak da ölmüş olabilir. Bu durumda beyin kanaması ihtimali de söz konusudur" dedi.
ENDİŞE VERİCİ BİR OLAY
Türkiye Travma İyileştirme Derneği Başkanı Uzman Psikolog Şenel Karaman ise olayın endişe verici olduğunu söyleyerek, "Aileye ve bu olaydan etkilenenlere her an desteğe hazırız. Toplum için de çok endişe verici bir olay olduğu için soruşturmanın hızlıca tamamlanması toplumun ruh sağlığı açısından da önemli. Birçok aile ilk defa çocuğunu okul öncesi kuruma gönderecek" açıklamasını yaptı.
İHMALLER ZİNCİRİ VE SORUMLULAR
Çocukları evden alıp anaokuluna getiren ve araçtan inmesini beklemeden kapıları kilitleyen servis şoförü Taner İ.
Çocukları kreşe tek tek sayarak almak yerine beklemeden aracı terk edip giden servis sorumlusu Dilara K.
İşyerinde kaçak ve sigortasız işçi çalıştıran ve bakımını üstlendiği çocukların kaydını yapmayan kurum sahibi Yurdagül İ.
Alperen Sakin'i servis aracındaki unuttukları gerçeğini polise söylememesi için öğretmenleri tehdit eden Ahmet S.
Servis aracında belediye ruhsatı, güzergah izin belgesi ve okul taşıtı ibaresi olmasını denetlemeyen İzmir Emniyet Müdürlüğü,
İzmir Büyükşehir Belediyesi Anaokulunda sigortasız işçi çalıştırılmasını denetlemeyen Sosyal Güvenlik Kurumu
Çocukların kayıtsız olarak kurumda bulunmasını ve eğitimsiz personel çalıştırılmasını denetlemeyen Milli Eğitim Müdürlüğü

'PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Ya şanan acı olayın ardından, Sakin ailesinin feryatları yürek burktu. İki yıl önce Almanya'dan kesin dönüş yaparak İzmir'e yerleştiği öğrenilen Serkan Sakin, oğlu Alperen'in büyük bir ihmal sonucu hayatını kaybettiğini söyledi. Yeni Asır'a konuşan Serkan Sakin, oğlunun ölümünde ihmal olduğunu söyledi. 2 yıl önce Almanya'dan kesin dönüş yapıp ailesiyle birlikte İzmir'e yerleşen Serkan Sakin, "Sabahın 7 buçuğunda ben oğlumu servise veriyorum. Araçta servis annesi ve servis şoförü var. Zaten servis şoförü kreşin sahibinin eşi. Çocukların kreşe giriş saatinde arabadan inerken benim çocuğum arabada unutuluyor. 16.30'a kadar benim çocuğum o arabanın içinde kalmış ve havasızlıktan ölmüş. Okulda yoklama da yapılmamış. Benim canımdan can gitti" dedi.
Türk adaletine güvendiğini ifade eden Sakin, "Benim devletimizden tek ricam, bu işin peşini bırakmasınlar. İçimize bir nebze olsun su serpsinler.
Ben yandım, başkası yanmasın" şeklinde konuştu.
'DENETİMLER ARTSIN'
Minik Alperen'in annesi Buket Sakin de, "Acımız çok büyük. Denetimler artırılsın. Başka Alperenler ölmesin diye oğlumun ölümünde sorumlular gereken cezayı alana kadar bu işin peşini bırakmayacağız" dedi. Öte yandan baba Serkan Sakin oğlunun anaokulunda kayıtlı gözükmemesine ilişkin, "Biz o okulla sözleşme imzalayıp kayıt yapmıştık. Her şeyi yasal zannettik. Her ay düzenli olarak 750 lira ücret ödüyorduk. Okulun ne kadar ihmalkar olduğunu bu olayla da görmüş olduk" diye konuştu.
'ALPEREN ANLATILMAZ Kİ'
Kreş yönetimine tepki gösteren baba Sakin, servis annesi olan kişinin ne kadar tecrübesi olduğunu araştırılmasına dikkat çekerek, "Nasıl bir arabanın içinde çocuk unutulabilir? Şoför de bunu kontrol etmez mi, bu nasıl bir umursamazlıktır, nasıl bir ihmalkarlıktır. Alperen'in en ufak bir rahatsızlığı yoktu, Alperen anlatılmaz ki, yerinde duramayan, afacan, mutlu ve kıpır kıpır bir çocuktu" dedi.
'ÇOCUĞUMUZ UÇTU GİTTİ'
Alperen'in acı ölümünün ardından sarsılan Annanesi ise, "O gün ben onu sevdim sevdim, ayranını verdim, sütünü verdim. Güzelce okşadım, kucakladım. Kucakladıktan sonra o da beni kucakladı, 'Annane' dedi öyle ayrıldık. Çok neşeli bir çocuktu, uçtu gitti" diye konuştu.

'KREŞ SAHİBİ VE SERVİS GÖREVLİSİ DE TUTUKLANMALI'
İzmir Barosu'na kayıtlı ceza avukatları, kreş sahibi ve servis görevlisinin de tedbir amaçlı tutuklanması gerektiğini söyledi. Ceza avukatı Murat Üstündağ, tutuklanan şoför kadar kreş sahibi ve servis görevlisi D.K.'nın da sorumluluklarının olduğunun altını çizdi. Ceza Avukatı Abdi Yaşar da servis görevlisinin 22 yaşından büyük ve en az lise mezunu olması gerektiğine dikkat çekerken, servis görevlisinin öğrenciyi evinden aldıktan sonra güvenli bir şekilde kreşe ulaştırmakla yükümlü olduklarını vurguladı.
Servis görevlisinin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 83'üncü maddesi uyarınca ihmal suretiyle ölüme sebebiyet verme suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağını ifade eden avukat Yaşar, "Servis taşımacısının da 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar cezalandırılması mümkündür" diye konuştu.
Ailenin mahkemenin kararına itiraz edebileceğine de dikkat çeken Yaşar, "Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz dilekçesi verebilirler.
Üzerine düşen görevi yerine getirmemişse diğerlerinin de tedbir amaçlı tutuklanması gerekir" dedi.

TOLGA TEKİN / TANSU EDİP GÖKBUDAK / METİN BURMALI