Irak’ın kuzeyi namlunun ucunda

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak'ın kuzeyindeki sözde bağımsızlık referandumuyla ilgili sözlerinin ardından TSK, 25 Eylül'de yapılması planlanan referandum öncesi Silopi-Habur bölgesinde tatbikat başlattı. Güvenlik uzmanları, Türkiye'nin bu adımla Bölgesel Yönetime karşı net tavrını bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin 25 Eylül'de düzenlemeyi planladığı bağımsızlık referandumuna 6 gün kala Silopi- Habur bölgesinde askeri tatbikat başlattı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye ile Irak'ın kuzeyi arasındaki geçişlerin sağlandığı Habur Sınır Kapısı'nı da içine alan Silopi-Habur bölgesinde bir askeri tatbikat başlatıldığı belirtildi. Açıklamada tatbikatla eş zamanlı olarak sınır bölgesinde terörle mücadele operasyonlarına da devam edildiği vurgulandı.

TÜRKİYE'NİN TAVRI NET

Tatbikatın, 25 Eylül'de Irak'ın kuzeyinde yapılacak olan bağımsızlık referandumuna sayılı günler kala gelmesi dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, referanduma ilişkin, "Bizim kanaatimiz belli ama şimdi artık bizim bu konudaki hassasiyetimizin ne denli ileride olduğunu ayın 22'sindeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı ve Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Barzani çok daha net, açık görecektir" demişti. BM 72. Genel Kurul görüşmeleri için ABD'ye giden Erdoğan, yolculuk öncesinde yaptığı açıklamada ise "Buyurun devam edin diyemeyiz" demiş ve referandumu hem ABD Başkanı Trump hem de Irak Başbakanı El İbadi ile görüşeceklerini ifade etmişti. Uzmanlar, tatbikat ve Erdoğan'ın "MGK toplantısının, Kuzey Irak'taki gelişmeler nedeniyle 27'sinden 22'sine çekildiği" yönündeki açıklamalarıyla birlikte değerlendirildiği zaman, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki referandum süreci nedeniyle teyakkuzda olduğu yorumunun yapılabileceğini kaydetti.

TATBİKAT NET BİR MESAJ

Referandumun Türkiye için yönetilmesi zor bir sürecin önünü açabileceği yorumunu yapan SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, "Kerkük özelinde patlak verebilecek muhtemel bir Kürt-Arap savaşı, Kürtİran savaşı, Sincar'ın PKK kontrolüne geçerek fiili Suriye-Irak Kürt hattının oluşması gibi riskler Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından olduğu gibi bölge istikrarı açısından da oldukça önemli fay hatları niteliği taşımaktadır" dedi. Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ise, bölgesel yönetimin bağımsızlık referandumu yapma niyetini ortaya koyduğu günden bu yana Türkiye'nin siyasi ve diplomatik olarak en üst düzeyde tepkisini gösterdiğini belirtti. Ağar, başlatılan tatbikatın doğrudan doğruya bölgesel yönetime bir mesaj olduğunu da söyledi.

Türkiye diretirse Barzani vazgeçer
1. Körfez savaşı sonrasında Güneydoğu ve Irak sınır hattında görev yapan ve 1992 yılında sınır ötesine yapılan büyük harekatı yöneten emekli Orgeneral Necati Özgen de, Kuzey Irak'ta yapılması planlanan referandumun tehlikeli sonuçlar doğuracağını söyledi. Türkiye'nin bu konuda kararlı durması gerektiğini söyleyen Özgen, "Türkiye ağırlığını koyarsa Barzani referandumu yapamaz. Bunun için artık konuşmayı bırakmalı ve yaptırımları devreye sokmalıdır. Habur'un kapatılması, petrol sevkıyatının durdurulması konusunda harekete geçilmelidir. Barzani lojistik yollarının tıkanacağını görmeli. Türkiye kararlı olursa Barzani kararından vazgeçmek zorunda kalır" ifadelerini kullandı.