Kimseye hesap vermeyiz

AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk askerinin İdlib'teki faaliyetleri ile ilgili konuştu. Askerin bölgeye intikali ile ilgili daha önce "Bir gece ansızın gelebiliriz" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Bu gece Silahlı Kuvvetlerimiz, ÖSO ile operasyonu başlattı. İdlib bize sınır. Dolayısıyla tedbir almak durumundayız. Suriye'ye 911 kilometre sınırı olan biziz. Her an taciz ve tehdit altında olan biziz. Kimse bize 'Niye böyle yaptınız' diyemez" dedi.
BÖYLE MANTIK OLMAZ
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun İdlib operasyonuyla ilgili sözlerini de eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu:

Bir taraftan askerin sınır dışına çıkmasına evet diyeceksin 9 dakika sonra ölenlerin sorumlusu Erdoğan diyeceksin! Böyle mantık mı olur? Sen ne cahilsin. Zaten bakıyorsun yanında taşıdığı adamların her biri bir alem. Çanakkale'de hepsi, siz burada eğitime geldiniz, kendilerinin eğitime ihtiyacı var. Burası şehadet makamlarının oluştuğu yer. İçmeyin de daha sonra için. Kuzey Irak'ın bu hale gelmesinin failleri bellidir. Zamanla onlar da gündeme gelir
"BİZE NE" DİYEMEYİZ
Çok açık net: Telafer... 400 bin Türkmen'in olduğu yer. Bölgeden 100 bin kişi kaçtı. Aynı şey Sincar için de geçerli. Şimdi gündemde Kerkük var.
Bu insanlar yaşam mücadelesi veriyor.
Bize ne yahu diyemeyiz. Bölgede hiçbir terör örgütünün kuşatmasına izin vermeyiz. Biz Kılıçdaroğlu zihniyeti taşımıyoruz. Onlar varsın Esad'ın yanına gitsinler ama biz farklıyız ve İdlib'deki her şehidin hesabını benim vereceğimi söyleyecek kadar gafil olanlarla konuşacak şeyimiz yok. Dünyadaki en sorumsuz ana muhalefete sahibiz. Genel Başkanından vekillerine belediye başkanlarına kadar tüm kadroları terör örgütlerinin yanında, bir tek kendi ülkesinin yanında değil.
Türkiye bir terör örgütü ile mücadeleye girişir, onların elemanlarıyla kol kola girip kendi ülkesinin üzerine yürürler. Teröristler öldürüldü, onları kimler gitti aldı. Farkları var mı? Yok. Bunları görmemiz lazım. Bunları göremiyorsak, kusura bakmayın.
İSTESENİZ DE İSTEMESENİZ DE MECLİS'TEN GEÇECEK
Müftülere nikah yetkisi verilmesiyle ilgili eleştirilere yanıt veren Erdoğan, "Şu an nikahları nikah memuru kıyıyor. Ama vatandaşlar genelde, resmi nikahla yetinmiyor, hocaya kayıt dışı bir nikah da daha kıyıyor. "Laikliğe aykırı" diyorlar. Batıda kilise bu işi yapıyor. İsteseniz de istemeseniz de bu Meclis'ten geçecek" dedi.
BİZ DEĞİL SİZ MİNDERDEN KAÇACAKSINIZ
Türkiye'nin güçlü duruşu sebebiyle amaçlarına ulaşamayanlar 15 Temmuz'da yeni bir hamle yaptı. Diğer darbe teşebbüslerinin aksine bu defa bambaşka bir şey oldu.
Sokaklara inen milyonlar istikbaline sahip çıktı. Ama her gün yeni bir oyunla karşımıza çıkıyorlar. Türkiye'yi tüm dünyadan tecrit etmek için elinden geleni yapanlar beyhude uğraşıyorlar. AB serbest dolaşım hakkı vermedi de ne oldu? Dünya başımıza mı yıkıldı?
Hala oyalıyorlar! Fakat biz sabrediyoruz, bu minderden biz değil siz kaçacaksınız!
EY ABD, AL SANA BELGE
Her gün yeni bir saldırıyla, yeni bir taktik atakla karşılaşıyoruz. Bu saldırıların bir kısmını bizim dikkatimizi bölgedeki kritik gelişmelerden uzaklaştırmaya yönelik olarak görüyorum.
Türkiye'yi FETÖ ve PKK gibi terör örgütleriyle köşeye sıkıştıramayanlar, kendileri sahaya girmeye başladılar. Yaşadığımız bu zor dönemde yanımızda olanları da sürekli ayağımıza çelme takanları da unutmayacağız.
Müttefik dediğimiz kimi devletlerin ülkemize sergiledikleri bu ikiyüzlü tutumdan çok rahatsızız. Yüz yüze bize her türlü sözü verenlerin arkamızdan oynadıkları oyunların çirkinliği artık gizlenemez hale gelmiştir. Artık bu mızrak, bu çuvala sığmıyor. Dünyada kendilerine terörle mücadelede en büyük hedef olarak DEAŞ'ı gösterenler, şu anda DEAŞ'a karşı PYD gibi YPG gibi terör örgütleriyle beraber mücadele ediyorlar. Terör devleti oluşturma çalışmaların niyeti nedir? Biz paramızla silah alamazken onlara silah vermenin hedefi nedir? Ey ABD, 400 dönüm arazide böyle bir kişi besliyorsun ondan sonra da belge istiyorsun. Al sana belge. Zaten gönderdiğin bir büyükelçi var ki adeta Amerika'yı yönetiyor. Bize bunların belgeleri verilmedi diyor. 4'ünden beri kimse görüşme talebinde bulunmadı. Dünyaya da yalan söylüyorlar.
Şimdi diyorlar ki, "Ecevit'e sataşma". Ben Ecevit'in anlayışına sataşıyorum. illetin temsilcilerinin, Amerika'nın başkanının trabzana oturup kendisinin de el pençe divan durmasını kabul edemiyorum. Beyefendiler rahatsız olacak diye geri adım mı atacağız?