‘Tek isteğim kızımı sağlıklı görmekti’

İzmir'de 17 yıl önce engelli kızının tedavisi için verilen sözlere kanarak hristiyan olan K.Ö., misyonerlerin tuzağına nasıl düştüğünü Yeni Asır'a anlattı. Eşi ve kızıyla lüks bir minibüsle götürüldükleri lüks bir tatil sitesinde, 4 gün kaldıklarını ve ailece havuza sokularak vaftiz edildiklerini anlatan K.Ö, misyonerlerin ipliğini pazara çıkardı. Kendisine vadedilenlerin hiçbirinin yerine getirilmediğini söyleyen K.Ö, "Ben kızımın iyileşmesi ve ABD'de tedavi görmesi için onların dediklerini kabul ettim. Vaftiz bile oldum. Her zaman kalben Müslümanım. Amacım sadece biricik kızımın iyileşmesiydi. Ama onlar kızımı tedavi ettirmek için ABD'den aldıkları paraları bile cebe indirdiler. Bizi İstanbul'da İranlı dedikleri bir bioenerji uzmanıyla tanıştırdılar. Ama hiçbir faydası olmadı, kandırıldık" dedi.

KARATAŞ AJAN YUVASI

Vaftiz olduktan sonra her pazar gittikleri Karataş Kilisesi'nde sık sık FETÖ'den tutuklu bulunan Diriliş Kilisesi Papazı Andrew Brunson ve Can abi diye tanıtılan Dr. John Fowler ile karşılaştıklarını anlatan K.Ö, "Karataş Kilisesi ibadethane değil ajan yuvası. Bunların aklı fikri para ve Müslümanları kandırmak. Bizi kullanarak ABD'den para aldılar. Bir de ajanlıkla bu ülkenin kuyusunu kazmaya çalışıyorlar" diye konuştu. K.Ö. yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Bizi ailecek Arvalya Tatil Sitesi'ne götürmek için lüks bir minibüsle eve geldiler. Oraya giderken neyle karşılaşacağımızı bilmiyordum. Yolda bize bir kaç gün tatil yapacağımızı söylediler. Ardından da törenle vaftiz havuzunda din değiştirerek Hristiyanlığa geçeceğimizi anlattılar.
Bize vaftizin kişinin alnını ıslatmak veya tüm vücudunu suya batırmak şeklinde yapılan dini bir ayin ve yeniden doğma töreni olduğunu, vaftiz olmadan cennete girmenin mümkün olmadığını söylediler. Bu şekilde ölüp yeniden doğmuş gibi günahsız olacağımızı söylediler.
Bu arada bize sürekli olarak kendimizi kötü hissetmemiz için uzun uzun telkinde bulunuyorlardı. Gittiğimiz tatil sitesinde 4 gün kaldık. 4 gün sonunda vaftiz zamanı gelmişti.

VAFTİZ ZAMANI

Götürüldükleri havuza önce kendisini aldıklarını aktaran K.Ö, vaftiz törenini de şu sözlerle anlattı: "Zekai Tanyar adlı Pastör önderliğinde vaftiz havuzuna girdik. Müritleri ise havuz etrafında bizi seyrediyordu. İlk önce beni havuza sokup çıkardılar. Burada Karataş Kilisesi Pastörü Zekai Tanyar ve adeta büyücü gibi konuşan diğer Pastör Cengiz Küçükergin vardı. Tören sırasında bu adamların büyücü olduğunu düşündüm. Daha önce hiç duymadığım bir dil kullanarak bağırıp çağırıyorlardı. Benden sonra eşimi ve diğer çocuklarımı ve engelli kızımı havuza sokup vaftiz ettiler. Hatta inanmayacaksınız ama engelli kızımı vaftiz ederken çok korktum, çünkü kızım adeta şoka girmişti. Bu işleminin ardından ailece Hristiyan olduk. Eve döndükten sonra bu konudan kimseye bahsetmedik. Daha sonra bu sırrımızı yakınlarımıza anlatınca "siz ne yaptınız?" diyerek bize büyük tepki gösterdiler. Hatta bizimle halen bu nedenle yıllardır görüşmeyen akrabalarımız var.

'ONLARI DEŞİFRE ETMEYE KARAR VERDİK'
Hristiyan olduktan sonra Pazar günleri sürekli Karataş Kilisesi'ne ayine gittiklerini aktaran K.Ö, Hristiyanlığa geçtikten sonraki süreçle ilgili ise, "Burada ilk bir yıl kadar bizimle çok yakından ilgilendiler. Özellikle şu anda tutuklu bulunan Papaz Andrew Brunson ve "Can" abi diye hitap ettiğimiz ve son günlerde Yeni Asır'da da haberi yayınlanan Brunson'ın yakın arkadaşı John Fowler bize ilgi gösteriyordu. Papaz Brunson ile en az iki üç kez İstanbul'a gittik. Orada kızımı bir İranlı bioenerji uzmanına götürdüler. Ama iyileşemedi. Ben onlara "Hani ABD'ye gidecektik" dediğimde hep oyaladılar. Bugün yarın derken yıllar geçip geçti. Bizi böyle kandırdılar. Ama artık eşim de, ben de, kızlarım da bu yolun doğru yol olmadığını ve dönmemiz gerektiğini anladık. Onun için Yeni Asır'ın haberlerini görünce onları deşifre etmeye karar verdik" diye konuştu.