Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün AK Parti Grup toplantısında konuştu. AB'yi, ABD'yi ve CHP'yi eleştiren Erdoğan şunları söyledi: Geçtiğimiz 15 yıldaki reformlarımıza rağmen hala obez bir devlet yönetimine sahibiz. Devletin büyük olması, güçlü olması farklıdır, obez, hantal, verimsiz olması ayrıdır. Bizim devletimiz elbette büyük ve güçlü olacak ama kaynak ve zaman israfından da kurtulmak zorundayız. Kimilerinin uzmanlık alanı ülkeye hizmettir, kimilerininki de mahkeme kapılarını aşındırmaktır. Anayasa Mahkemesi'ni olur olmaz sebeplerle meşgul etmek de CHP'nin ihtisas alanı haline dönüştü. Haklarıdır, elbette saygı duyarız ama müftülerin nikah kıyma meselesini tartışma biçimlerine asla saygı duymadık, duymayacağız. Böyle bir konuyu, çocuk gelinlerden çok eşliliğe kadar akla mantığa sığmayacak zeminlere çekenleri milletimize teşhir etmek boynumuzun borcudur. Türkiye'de laiklik kavramıyla ilgili olumsuz bir algı varsa bunun en büyük sebebi ana muhalefetin tek parti döneminden beri kavramı yanlış yere oturtma çabasıdır."
YÜRÜDÜĞÜMÜZ YOL DOĞRU
Türkiye terör örgütleriyle mücadelesinde ve bölgesel krizlerin çözümünde mesafe kat ettikçe bir takım mahfillerde ülkemize yönelik hırsın, kinin, tepkinin dozunun arttığını görüyoruz. İşte vize krizinden köpekle aramaya, örtülü ambargoların kapsamlarının genişletmesinden teröristlere özel himaye sağlanmasına kadar pek çok örneğini gördüğümüz bu tavır bizim doğru yolda olduğumuzun ispatıdır. Stratejik ortağımız Amerika, defaatle görüşmemize rağmen, bakın Suriye'de terör örgütü PKK'nın düşük çocuğu PYD-YPG ile Rakka operasyonu yapıyor. PKK değil diyorlar. Peki Rakka'daki bölücü terör örgütünün dev posterlerinin asılmasını, ey Amerika sen neyle izah edeceksin. Biz söyledik inanmadın. Artık televizyon ekranlarında bütün gerçekler ortada. Neyle izah edeceksin?
İDLİB'DEN SONRA AFRİN
Şu anda İdlib'deki operasyon büyük ölçüde neticelendi. Şu anda Afrin var önümüzde. Bunların hepsi bizim için birer tehdittir. Buralarda taviz veremeyiz. İşte daha önce de söyledik, bir gece ansızın gelebiliriz, bir gece ansızın vurabiliriz. Eğer bütün bunlar olurken sırtımız sıvazlansaydı, bizi yere göğe koyamaz hale gelseydiler, asıl o zaman şapkayı önümüze koyup 'ne yapıyoruz biz' diye düşünmemiz lazımdı. Ama yaptıklarına bakılırsa, demek ki doğru yolda yürüyoruz. FETÖ ile irtibatı sebebiyle birisini gözaltına alıyorsunuz, kendisini istemeye yüzleri tutmadığı için olsa gerek, diplomatik dokunulmazlığı var diye telefonuna sahip çıkıyorlar. Kime, neyi yutturuyorsun? Başkonsoloslukta o STK mensubu dedikleri, o Türkiye'nin Soros'u durumundaki kişinin havası çıktı meydana. Taksim olaylarının arkasında, bakıyorsunuz aynı kişi var. Belli yerlere ciddi manada kaynak aktarımının arkasında bunları görüyorsunuz.
LAFA BAK, SİZE YAKIŞIR MI?
Rakka'da suçüstü yakalanınca, hemen 'Terörist başı saygı görmeye değer bir şahsiyet değildir' açıklamasıyla kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Sizin gücünüz Tayyip Erdoğan'ın 13 korumasını, ki bunların çoğu zaten Amerika'yı görmemiş, onlar için gözaltı kararı çıkarmaya yeter. Sonra bir vatandaşımızı gözaltına alıp, 'şunu söylersen bunu veririz, bunu söylersen şu kadar' diye itirafçı hale getirme çabasındalar. Bunların takipçisiyiz. Bu işler bittiği zaman dünyayı ayağa kaldırmasını biliriz.