Ana muhalefet değil ana hıyanet lideri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin meclisteki grup toplantısında sahte belgelerle halkı oyalamaya çalışan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, şöyle konuştu: Güya belge açıklayacakmış, geçmişte defalarca iddia ettiği yalan yanlışı ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getiriyor. Müflis tüccar eski defterleri karıştırışmış. Benim yurtdışına milyonlarca dolar gönderdiğimi söylüyor. Belgesi var mı, yok.
Meselenin dünürlere kadar götürülmesi saçmalığın dik alası. Meydanı müfterilere meydanı bırakmamak lazım.

İŞİ MÜPTEZELLİĞE VURDU

Biz ne kadar kucaklayıcı olmaya çalışıyorsak Ana muhalefetin başındaki zat da o derece işi müptezelliğe vuruyor. Göreve geldiğinden beri yaptığı tek iş çamur at tutmak, hep iftira, iftira, iftira... Biz PKK'nın üzerine gideriz o iyi çocuklar diyerek piknik yapan vatandaşlar diyerek teröriste sahip çıkar.
Biz FETÖ'nün üzerine gideriz, işi Ankara'dan İstanbul'a yürümeye götürecek kadar FETÖperest kesilir. Türkiye olarak AB ile anlaşmazlık yaşarız, bu zatı karşı tarafın borazanlığını yaparken görürüz. Karşımızda Rabia işaretini terör örgütü simgesi sanacak kadar, gözüne perde inmiş, yüreği nasırlanmış, beyni sulanmış bir zat var. Öyle ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sıkça andığımız için CHP'den her an cumhuriyet ve Atatürk karşıtı açıklamalar bekler hale geldik. CHP bu zat eliyle hızla ana muhalefet partisi olmak çıkıp ana hıyanet partisi olma konumuna sürüklenmektedir.

BÖYLE BİŞEY YOK

Son zamanlarda nerede işinin altından kalkamayan, tembellik yapan varsa, hemen şu tarz ifadelerle işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. 'Beyefendi böyle istiyor' veya 'cumhurbaşkanımız böyle istiyor', veya 'külliye böyle istiyor'... Bu yöntemin basit bir bürokratik işlemden, ömrümde hiç görmediğim insanların taltifine kadar her konuda kullanıldığı anlaşılıyor. Peki benim ağzımdan çıkan bir söz var mı? Yok. Daha önce adıma ahkam kesenlerle ilgili rahatsızlığımı belirtmiştim. Ben birine bir şey söyleyeceksem kimseyi aracı kılmaya ihtiyacım yok, bunu bizzat kendim yaparım.

OLİGARŞİNİN YENİ ŞİFRESİ OLDU

Birilerinin çıkıp bu tarz ifadelerle milletle aramıza girmesine izin veremeyiz. Bana göre bu tavır bürokratik oligarşinin yeni şifresi haline dönüşmüştür.
Sorun çözme makamında oturduğu halde sürekli şikayet eden suçu başkalarına atan, bizi bahane edip kendini temize çıkarmaya çalışan herkes başarısızdır. Yüzüne duymak istediğini söyleyip, arkadan başka işler çevirmek asla tarzım değil. Hiçbir kurumda adımı kullanılarak bir sürecin tıkanmasına rıza gösteremem. Bu benim en yakınım da olsa lütfen ben bizzat bir bakanımı, bürokratı aramıyorsam babamın oğlu olsa kapıdan geri koysun. Bunu yapanlar sahtekardır. İsmimi kendi basiretsizliğine alet etmeye çalışan kimseyi affedemem.

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE OR TAK FREKANS YAKALANDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta Trump ile yaptığı telefon konuşmasının uzun zamandır ABD-Türkiye ilişkilerinde ortak frekansın yakalandığı bir görüşme olduğunu vurgulayarak, "Bu da tabi PYD YPG, FETÖ'ye, ülkemiz aleyhine devam eden davalardan, savunma sanayi işbirliğine kadar pek çok hususu enine boyuna konuştuğumuz bu görüşmenin devamını inşallah önümüzdeki günlerde tekrar yapacağız" dedi.