Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.
ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağı iddiasına sert çıkan Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'a, "Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir. Kaldı ki bu, İsrail ile diplomatik ilişkilerimizi koparma noktasına kadar gidebilir" diye seslendi. Erdoğan, şunları söyledi:
BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Amerika'nın, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı almaya hazırlanmasına üzüntülerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Kudüs, Sayın Trump, Müslümanların kırmızı çizgisidir. Filistin halkının yaraları kanamaya devam ederken her gün hak ihlalleri, zulümler, baskılar sürerken İsrail'e destek mahiyetinde böyle bir kararın alınması sadece uluslararası hukukun ihlali değil, insanlık vicdanına da vurulmuş bir darbedir. İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak, bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz.
Böyle bir adım atılacak olursa; beş on gün içinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'ni İstanbul'da toplayacağız. Bu Liderler Zirvesi'yle tüm İslam dünyasını hareketlendireceğiz.
Kaldı ki bu karar, bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika'yı, bölgedeki sorunları daha derinleştirecek böyle bir adım atmaması konusunda bir kez daha ikaz ediyoruz:
Böyle bir adım atamazsınız. Zira artık dünya bir bütündür. Bu bütünün içerisinde 'Ben istediğim gibi hareket ederim.' noktasında davranırsanız, bu bölgede meydana gelecek sıkıntıları göz ardı edemezsiniz.
KİME KARŞI KULLANILACAK
Türkiye'nin Amerika'ya karşı bir planı yoktur ama Amerika'nın bize karşı bir planı olduğu iyice anlaşılıyor.
Kuzey Suriye, en doğusundan al, batıya doğru terör koridoru oluşturulduğunu görüyoruz. Terör koridoru içinde kurulmakta olan üsler.
Yaklaşık, bin 300'dü TIR olarak, bu sayılar 2 binin, 3 binin üzerine çıktı.
Zırhlı taşıyıcılar bu bölgeye geldi.
Bu silahlar bu bölgeye niye geliyor?
Nerede kullanacak bunları Amerika?
Suriye'ye karşı mı kullanacak?
Yok. Koalisyonda. Irak'a karşı mı? Ya İran, ya Türkiye'ye, sıkıysa Rusya. Başka var mı?
ULUSLARARASI DARBE
Ana muhalefetin başındaki zatın, grup kürsüsünden salladığı kağıtların sahte olduğunu halkımıza anlattık. İpliğini pazara çıkardık. İddiasını ispat etmiş olsaydı ben siyaseti bırakacaktım, Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrılacaktım. Aynı onurlu tavrı kendisinden bekliyorum.
Bu zatın, 'yüzde 40 oy alamazsam gereğini yaparım' dediğine, ekranlar şahit, kılını kıpırdatmadığını da biliyoruz.
Zarrab davası FETÖ'nün ve ana muhalefetin güdümündeki çevrelerin iddia ettiği gibi bir yolsuzluk davası değildir. Nasıl 17-25 Aralık'ta ülkemizdeki anayasal düzeni yıkma çabası varsa, Amerika'daki dava da FETÖ'nün tam göbeğinde yer aldığı uluslararası darbe girişimidir.