1- Oktar, kendisi için önemli yer olan Kandilli'deki villanın önünde özel bir araba bekletti. Bu arabanın özelliği, polis tarafından tespit edilmemesi için yeni ve hiç kullanılmamış bir araba olmasıydı.
2- İkinci kaçış noktası Kandilli bölgesinde sahilde bulunan tekneydi. Yine bu tekne de deşifre edilmemesi için hiç kullanılmamıştı. 3- Son kaçış noktası ise Sarıyer'deki villasında bekleyen ikinci aracıydı. Oktar, 2 araç ve tekne için 24 saat şoför ve kaptan bulunduruyordu
11 Temmuz'da İstanbul'daki operasyonda gözaltına alınan Adnan Oktar ile ilgili elde edilen bilgiler arttıkça soruşturmanın da kapsamı genişliyor.
2 yıldır polis tarafından takip edilen Oktar'ın bir baskın anında 3 kaçış planı hazırladığı ortaya çıktı. Oktar aslında Üsküdar'daki villasında gözaltına alınacaktı. Ancak villaya giderken baskın olduğunu öğrenen Oktar yolunu değiştirerek Üsküdar'dan Kandilli bölgesinde bulunan ve 'Dragos' kod ismini verdiği villasına gitmeye çalıştı.
BAŞ KEDİCİK YANINDA
Bu sırada Oktar'ın yanında, baş kedicik Didem Ürer de vardı. Oktar daha sonra geri döndü ve Beykoz sahile doğru gitmeye başladı.
Tabii o sırada kendisini izleyen özel ekipten habersizdi. Ve sonunda Sarıyer istikametine geri döndü. Polis, Oktar'ın ne yapacağını Sarıyer'e kadar izledi. Sarıyer'de villası olduğu belirlenen Oktar'a operasyon düzenlendi ve Didem Ürer ile birlikte gözaltına alındı.
HİÇ KULLANILMAMIŞ İKİ ARABA
Operasyon sonrası Oktar'ın bu güzergahlarını inceleyen polis, önemli detaylara ulaştı. Buna göre Oktar, herhangi bir polis baskınında 3 kaçış planı hazırlamıştı.
Oktar, kendisi için önemli yer olan Kandilli'deki villanın önünde özel bir araba bekletti.
Bu arabanın özelliği, polis tarafından tespit edilmemesi için yeni ve hiç kullanılmamış bir araba olmasıydı.
24 SAAT BEKLİYORLARDI
İkinci kaçış noktası Kandilli bölgesinde sahilde bulunan teknesiydi. Yine bu tekne de deşifre edilmemesi için hiç kullanılmamıştı.
Son kaçış noktası ise Sarıyer'deki villasında bekleyen ikinci aracıydı. İddialara göre, Oktar, 2 araç ve tekne için 24 saat şoför ve kaptan bulunduruyordu. Tekne ve o iki arabaya incelenmek üzere el konuldu.
ÖRGÜTÜN FİNANS YAPILANMASI ÇÖZÜLDÜ
Polisin Adnan Oktar yapılanmasıyla ilgili düzenlediği operasyonda örgütle ilişkili 86 şirkete kayyum atandı. Oktar yapılanmasının tespit edilen aylık kazancının 1 ila 10 milyon dolar arasında olduğu öğrenildi.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporu ile 2 yıl önce başlatılan soruşturmada örgütün 86 şirketi tespit edildi. Bu şirketlerle örgüte ait olduğu öne sürülen Milli Değerleri Koruma Vakfı, Teknik Bilim ve Araştırma Vakfı ve bir derneğe kayyum atandı.
200 BİN LİRA KİRA
Polisin tespitine göre, onlarca adres kullanan yapı, bazı lüks villaları kiralamıştı. Lüks hayatın yaşandığı bu villalardan bazılarına 200 bin lira kira ödendiği ortaya çıktı. Örgütün birçok üyesinin evine de zorla sahip olduğu iddia edildi. Birçok örgüt üyesinin mirasına sahip olunması için de belge imzalatıldığı belirtildi.
MİNİMUM RAKAM
Polisin tespitine göre, örgütün aylık kazancı 1 ila 10 milyon dolar arasında değişiyor. Ancak bu rakamın minimum düzeydeki tespit olduğu belirtiliyor. Belirlenen tüm mal varlıklarına el konulan yapının, milyonlarca dolarlık taşınmaz ve değerli eşyaya da sahip olduğu tahmin ediliyor.
İNCE BEL, KALIN DUDAK
Adnan Hoca'nın kedicikleri olarak bilinen kadınların birbirlerine benzeme sebepleri ortaya çıktı. Adnan Oktar'ın; elmacık kemiği çıkık, ince belli, kalın dudaklı kadınları güzel bulduğu ve sisteme giren kadınlara bu formata göre estetik ameliyatı yapıldığı öğrenildi.
HTS'den FETÖ çıktı
2 yıldır takip edilen Oktar'ın tüm ilişkilerini ortaya çıkarmak için polis, mahkeme kararı ile geçmiş yıllara ait kullandığı telefon numarasının HTS kayıtlarını çıkardı. İncelenen HTS kayıtlarında Oktar'ın FETÖ terör örgütünün önemli isimlerinden Tuncay Opcin ile Mehmet Baransu ile yaptığı telefon görüşmeleri ortaya çıktı.
LÜKS HAYATLA GELEN YENİ KADINLAR
Örgüt elde ettiği paraların bir kısmını yeni elemanların devşirilmesi için kullanıyordu. Sistemde yakışıklı erkekler kullanılıyordu.
Genç ve yakışıklı erkekler pahalı kıyafetler giydirilip, pahalı arabalara bindirilip özellikle üniversitelerde ve lüks alışveriş merkezlerinde görevlendiriliyordu. Burada öğrenim gören güzel ve alımlı kızlar hedefteydi. Bu kızlar evlilik vaadiyle kandırıldıktan sonra işleyiş başlıyordu.
Bu şekilde örgüt içine sokulan ve cariye gözüyle bakılan kadınlar için hiyerarşik mücadele başlıyordu.
Kadın üyeler, en üst mevki olan "imam bacı" statüsüne gelebilmek için "turnike sistemi" adı altında çok sayıda örgüt üyesi erkekle cinsel ilişkiye zorlanıyor, karşı koyanlara ise işkence yapılıyordu. Kadınlar daha sonra kendilerini turnikeden çıkaran örgüt liderlerine biat ediyordu.
Bu şekilde yaşı küçük 15 çocuğa cinsel istismarda bulunulduğu öğrenildi. Üstelik bu çocuklardan ikisi örgüte, anneleri tarafından teslim edilmişti.