2016'da hayata gözlerini yuman yönetmen Ülkü Erakalın'ın, sahaflara ve eskicilere satılan özel eşyalarının içinden, bugüne kadar hakkında hiçbir bilgiye rastlanmayan ve "kayıp" olduğu söylenen "Ayyaş" filminin senaryosu ve görüntüleri çıktı. Belirsiz nedenlerden dolayı yarıda kalan "Ayyaş" filmi aslında kayıp bir film değil. 92 sayfalık ve 178 sahnelik filmin sadece 42 sahnesi çekilebilmiş durumda.
KLASİK SON YOK
Çeşitli İstanbul manzaralarının dışında, sadece hapishane hücresinde, barda, hastanede ve tiyatro kulisinde geçen sahneler çekilebilmiş. Filmin diaları da bunu doğruluyor. Senaryonun yazım tarihi, senaryonun son sayfasında belirtildiği üzere, 18 Eylül 1975. Erakalın'ın o günlerde yakın çevresine film ile, yurt içi ve yurt dışı festivallerde ödül almayı ümit ettiğini söylediği biliniyor. Ayyaş'ın klasik Yeşilçam filmlerinin aksine mutlu bir sonu bulunmuyor.
Salih, kederli sesi ile hikayesini, alkolün tuzağına düştükten sonra başına gelenleri anlatıyor. Senaryoda gerçek hayattan esinlenmeler de görülüyor. Yönetmen Erakalın'ın annesi Vaso Hanım, Yunanistan'dan Türkiye'ye gelen bir tiyatro sanatçısı ve usta bir kantocu. Senaryonun ilk sayfalarında kalp krizi geçiren kantocu Ferha gibi. Erakalın'ın bu filmde ayrıca meslek hayatında şahit olduğu, alkolün sanatçılar üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekmek istemiş.