Demokrat Parti Karşıyaka İlçe Başkanı olduğu dönemde, Demokrat İzmir Gazetesi saldırısı ve İnönü'nün içinde bulunduğu trene taşlı saldırı olayları nedeniyle 2.5 yıl hapis yatan Fazlı Arınç'ın oğlu Turhan Arınç, "Babam siyasete girmeseydi holding patronu olurdu" dedi. Fazlı Arınç, 1923 İstanbul doğumlu bir sporcu ve siyasetçi. Arınç 1 yaşındayken aile İzmir Karşıyaka'ya yerleşti. 1950 yılında Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu'nu bitirdi. 18-19 yaşlarında Karşıyaka Spor Kulübü'ne giren Fazlı Arınç, güreş sporunda büyük başarılar elde etti, Türkiye şampiyonu oldu. 1952 yılında Helsinki'de düzenlenecek olimpiyatlara hazırlanırken antrenmanlar sırasında el lifleri koptu ve Helsinki hayallerini gerçekleştiremedi.
GAZETEYE SALDIRI
Gençlik yıllarında Demokrat Parti'ye kaydolan Fazlı Arınç, Demokrat Parti Karşıyaka İlçe Başkanlığı'na kadar yükseldi. 2 Mayıs 1959'da Fazlı Arınç'ın ilçe başkanı olduğu dönemde, Demokrat İzmir Gazetesi'ne baskın düzenlendi ve matbaa tahrip edildi. Yine 1959 yılının Mayıs ayında Ege turuna çıkan İsmet İnönü'nün içinde bulunduğu tren Bayraklı'ya geldiğinde taşlandı.
Fazlı Arınç, Güreş Federasyonu Başkanlığı yaptığı dönemde, diğer federasyon üyeleriyle birlikte bir güreş müsabakasını izlerken.
'SON GÖRÜŞÜMDÜ'
27 Mayıs 1960 dar-besinden 2-3 gün sonra askerler sabaha karşı Fazlı Arınç'ın evine geldi. O günle-ri oğlu Turhan Arınç, şöyle anlatıyor: "Ben 11 yaşlarındaydım. Sabaha karşı iki asker ve 1 komutan evimize geldi. Babama 'Hadi gidiyoruz. Giyin baka-lım' dediler. Babam yanına hiç yedek kıyafet almadan çıktı. 15 gün İzmir'de tutuldu. Babamın bizden istediği eşof-man ve bazı ihtiyaçları götürdük. İşte o gün babamı son görüşümdü. Askeri bir araca bindirip Balmumcu'ya götür-düler. Hem Balmumcu'da hem de Yassıada'da yargılandı. Biz duruşma-ları radyodan takip ediyorduk."
ÖNCE ADANA SONRA MENEMEN
Yargılamalar sonucunda Fazlı Arınç'a Demokrat İzmir Gazetesi'nin basılması ve İnönü'nün treninin taşlanması olayları nedeniyle 2 sene 7 ay hapis ve 200 lira para cezası verildi. Önce Adana sonra ise Menemen cezaevlerine gönderildi.
DEDEM OLMASAYDI SÜRÜNÜRDÜK
"Bizim bir boya fabrikamız vardı ancak babamın yokluğunda elimizde avucumuzda ne varsa kaybettik" diyen Turhan Arınç, "Babamın pek akrabası yoktu. Sadece bir kız kardeşi vardı, o da babamın peşinden oradan oraya gidi-yordu. Dedemin hali vakti yerindeydi. Onlarda kalmaya başladık. Anneannem ve dedem olmasaydı sokaklarda sürü-nürdük. Yassıada'da yargılanan insan-ların geride kalan aileleri de psikolojik şiddete maruz kalıyordu. Babam ceza-evindeyken rahmetli annem namusuna laf gelmesin diye perdeyi bile açamaz-dı" diye anlatıyor o günleri.
Arınç, çok sayıda başarı elde ettiği güreş sporunda Türkiye şampiyonluğuna kadar yükseldi.
MİLLETVEKİLLİĞİ YAPTI
Fazlı Arınç, cezaevinden çıktıktan sonra Adalet Partisi'ne katıldı. 1969-73 yılları arasında Adalet Partisi İzmir milletvekilliği yaptı. Bir keresinde belediye başkanlığına aday oldu ancak çok az bir farkla Osman Kibar'a karşı seçimi kaybetti. Arınç, 1974 yılında Güreş Federasyonu Başkanlığı'na getirildi. 1975 yılında ise kansere yakalandı. Tedavi için İngiltere'ye gitse de bir faydasını göremedi. 1976 yılının Mayıs ayında, 53 yaşındayken hayata veda etti.
BABASININ YOLUNDAN GİTTİ
ONUN vefatının ardından iktisatçı oğlu Turhan Arınç, siyaset arenasında yerini aldı. 1980 yılına kadar Adalet Partisi'nde görev yapan Turhan Arınç, 1983 yılında Doğru Yol Partisi'ne geçiş yaptı. Karşıyaka'da kurucu ilçe başkanı, 1993 yılında İzmir İl Başkanı oldu. 1995 yılında ise İzmir milletvekili seçildi. Babasının yolundan giden Arınç, 1999 yılında ise siyaseti bıraktı. Bizim ailemize siyaset çok darbe vurdu. Babam da ben de dürüst bir şekilde siyaset yaptık. Bu yüzden çok çektik. Şu an elimde sadece bir maaş ve babamın mezarı yanında bir yer var" dedi.
ÖĞRETMENDEN BÜYÜK DARBE
TURHAN Arınç, ortaokula kaydolduğunda İngilizce öğretmeninin "Geldi yine hırsızın çocuğu" lafı üzerine okulu 1 sene bırakmak zorunda kalmış. "O dönem hem maddi hem manevi olarak çok yıprandık" diyen Turhan Arınç, "Babam cezaevinden çıktığında ben 15 yaşlarında falandım. Çıktıktan sonra ne biz ona bir şey sorduk ne de o bize anlattı. Hala merak ederim, mahkemede verilen 200 lira para cezasını kim ödedi diye. Çünkü bu cezayı ödeyecek paramız yoktu" diye konuştu.
'KARŞIYAKA SEVDALISIYDI'
BABASININ siyaseti bırakmayı hiç düşünmediğini söyleyen Turhan Arınç, "Babam tam bir Karşıyaka sevdalısıydı. Dürüst, iyiliksever, sevilen bir sporcu ve siyasetçiydi. Biz o dönem İzmir'in sayılı fabrikalarından birinin sahibiydik. 1960'da babam siyaset yapmasıydı, holding sahibi bir patron olurdu" diye konuştu.
Hacer ÖNOĞLU ÜLGER