Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Enfeksiyon Hastalıkları ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Abdullah Sayıner, Prof. Dr. Meltem Taşbakan ve Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu, pandemiden kurtulmanın yolunun ancak çoğunluğun aşılanmasıyla mümkün olacağını dile getirdi. Korona virüs enfeksiyonunun temel olarak nefes alırken, öksürürken ya da konuşurken ağızdan çıkan parçacıklarla bulaştığının düşünüldüğünü belirten Prof. Dr. Sayıner, yapılan son araştırmalarda virüsün artık mikro düzeyde zerreciklerle bulaşabildiğinin tespit edildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Sayıner, "Kapalı ortamlarda çok zorda olmadıkça bulunmamalıyız. Sürekli maskemiz takılı olmalı. İkincisi, bu kapalı ortamların havalarının düzenli olarak değiştirilmesi gerekiyor. Bunun için pencere ve kapıların düzenli olarak açılarak havalandırılması sağlanmalı" dedi.
BAŞARI ORANI YÜZDE 91
Enfeksiyon hastalıklarından korunmada en önemli yöntemin aşı olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Taşbakan ise, "İnşallah en kısa sürede ülkemizde de faz 3 aşamasına geçmeyi umut ediyoruz. İnaktif korona virüs aşısının başarı oranının yüzde 91 ve güvenilirliğinin de oldukça yüksek olduğu bildirildi. Bu nedenle lütfen aşıdan korkmayalım ve korona virüs aşısını da mutlaka olalım" diye konuştu. Prof. Dr. Pullukçu da yalnızca bilim insanlarına güvenilmesi gerektiğini söyledi. Mücadele sürecini olumsuz etkileyecek farklı yorumların yapıldığını dile getiren Pullukçu, "Bu dönemde çok ciddi bilgi kirliliği yaşadık. Kelle paçadan tutun sumağa kadar benzer birçok şey virüse karşı yararlı diye söylendi. Korona virüs için elimizde şu anda mücadele ettiğimiz etkin tedaviler var, yeni ilaçlar geliştiriliyor ve aşılar da piyasaya çıkmaya başladı. Sadece hekimlerin açıklamalarına güvenin ve onların açıklamalarını takip etmeye çalışın" ifadelerini kullandı.