KPMG; üreten yapay zekâ modellerinin iş dünyasını nasıl etkileyeceğini mercek altına alan "Üretken Yapay Zekâ Modelleri - Riskler ve İş Dünyasındaki Potansiyel Faydaları" isimli yeni bir rapor yayımladı. KPMG tarafından Eylül 2022'de ABD'de gerçekleştirilen Yapay Zekâ Risk Anketi Raporu'nda katılımcıların yüzde 85'i yapay zekâ ve tahmine dayalı analitik modellerin kullanımında artış bekliyor. Ayrıca, KPMG'nin yine geçen yıl yaptığı ABD Teknoloji Araştırması'nda ise katılımcıların yarısı, yapay zekâ teknolojisine yapılan yatırımlardan yatırım getirisi elde ettiklerini belirtti. Son zamanlarda ChatGPT ile birlikte teknik bilgisi olmayanlar da dâhil herkesin üretken yapay zekâyı artık kullanabilmesi de bu teknolojinin popülaritesini hızla artırdı.
FAYDALAR BEKLİYOR
SADECE ChatGPT'yi kullananların sayısı Şubat 2023 itibarıyla 100 milyonu buldu. ChatGPT'ye gösterilen bu ilginin de etkisi ile DALL-E 2 ve Bard gibi yeni üretken yapay zekâ modelleri de ortaya çıktı. Üretken yapay zekâ, sadece mevcut verileri analiz etmek yerine içerik üretebilen yapay zekâyı ifade ediyor. Bu çığır açıcı yeni teknoloji iş dünyası için potansiyel faydaları ve riskleri de beraberinde getiriyor. KPMG, dil tabanlı görevleri benzeri görülmemiş bir hız ve verimlilikle otomatikleştirip yürüterek şirketleri dönüştürme potansiyeline sahip olan üreten yapay zekâ modellerinin iş dünyasını nasıl etkileyeceğini mercek altına alan "Üretken Yapay Zekâ Modelleri - Riskler ve İş Dünyasındaki Potansiyel Faydaları" isimli yeni bir rapor yayımladı.
Yayımlanan rapor hakkında değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Şirket Ortağı, Veri, Analitik ve Dijital Lideri Gökhan Mataracı, "Üretken yapay zekâ modelleri teknolojinin gücünü ortaya koymaktadır. Bu modeller bizi daha üretken hale getirme potansiyeline sahip ve yaptığımız işleri kolaylaştırabilirler. Tüm kuruluşların ve bireylerin farkında olması gereken risklerle birlikte gelse de sundukları potansiyel faydalar nedeniyle bu modelleri görmezden gelemeyiz. Faydaları o kadar fazla ki hızla kişisel ve profesyonel yaşamlarımızın bir parçası haline geliyorlar. Bu nedenle bu modelleri güvenli bir şekilde nasıl kullanmamız gerektiğini de bilmemiz gerekiyor. Üretken yapay zekâ kullanmayı düşünen şirketlerin, organizasyonlarındaki herkesin takip etmesi için bir dizi dahili süreç ve kontrol oluşturması önem taşıyor. Bu raporumuzda özellikle iş dünyasına, ChatGPT gibi üretken yapay zekâ uygulamalarını kullanmaları durumunda hangi potansiyellerinden faydalanabileceklerini gösterirken dikkat etmeleri gereken hususlarda da yol göstermeyi amaçlıyoruz" dedi.
SOHBET ROBOTLARINDAN ÇEVİRMENLERE
KPMG'NİN raporuna göre üretken yapay zekâ uygulamaları genel olarak beş kategoriye ayrılıyor. Bunlar; içerik oluşturucular, bilgi çıkarıcılar, akıllı sohbet robotları, dil çevirmenleri ve kod oluşturucular olarak sıralanıyor:
İÇERİK OLUŞTURUCULAR: Bloglar, e-postalar, sosyal medya gönderileri, görseller, web metinleri ve reklamlar gibi içerikleri üreten uygulamalar. Bilgi çıkarıcılar: Bu uygulamalar haber makaleleri, blog yazıları, yasal belgeler ve daha fazlasının kısa ve uzun özetlerini oluşturabilir. Bazı şirketler bunları yasal belgeleri geliştirmek ve analiz etmek için kullanır.
AKILLI SOHBET ROBOTLARI: Sohbet robotları sohbet tarzında etkileşime girer ve soruları yanıtlayabilir, hataları kabul edebilir, yanlış fikirlere itiraz edebilir ve uygunsuz talepleri reddedebilir.
DİL ÇEVİRMENLERİ: Birçok dili çevirebilen bu araçlar, çeviri siteleri de dâhil olmak üzere web sitelerinin arayüzlerini de oluşturma potansiyeline sahiptirler. od oluşturucular: Bu modeller doğal metin girdilerini kod parçacıklarına veya uygulamalara dönüştürebiliyor.
TİMUR SIRT