"İNSANLAR ÖLÜRSE HESABINI KİM VERECEK"
Zehirlendiği için evden çıkamayan Kayhan Dölcel, "Bayramın 3'üncü günü öğleden sonra döner yedim. Akşam eve geldim. 23.00-00.00 saatleri arasında midem bozuldu. Sabaha kadar tuvaletten çıkamadım. Sabah işe gittim ancak duramadım. Eve gelip yattım, iyice kötüleştim. Haberlerden herkesin zehirlendiğini öğrendim. Ben de hastaneye gittim, 1.30 saat sonra sıra bize geldi. Hastane ana baba günüydü. Serum takıldı, ilaç yazıldı, taburcu oldum ancak bir türlü düzelmedim. İshal, terleme, üşüme derken bir türlü düzelmedim. Nefes alamıyorum. İnsan malının bozuk olup olmadığını bilmez mi? Ben balıkçıyım, malım bozuk olursa hemen çöpe atarım. Yazık değil mi, insanlar canıyla uğraşıyorsunuz. 2 kişi entübe olmuş. İnsanlar ölürse hesabını kim verecek? 3 kuruş kazanmak için bozuk malı insanlara yedirdiler. İçim dışıma çıktı, kalkamıyorum" dedi.
"HASTANEDE HEPSİ KIVRANIYORDU"
Dölcel, evden çıkamadığı için işine de gidemediğini ifade ederek, "İşler sıkıntıya girdi. Biz bu halde dayanamazken, 3-5 yaşında döner yiyen çocuklar nasıl dayandı? Hastanede hepsi kıvranıyordu. Normalde o gün çocuklarıma da getirecektim yoğun olması sebebiyle getirmedim. Yemez olaydım. Hastaneye başvurmayanların sayısı da yüksek. 4 bin kişi yemek yemiş. Hiç iyi değilim. Sürekli terliyorum, uyuyamıyorum. Karnım, tüm kemiklerim ağrıyor. Yemek yiyemiyorum" ifadelerini kullandı. Songül Dölcel ise "Bir ay önce Almanya'dan ablam ve yeğenim geldi. Şu an zehirlenme olayı yaşandığı dönercide döner yediler. Yeğenim karın ağrısı yaşadı, kustu, ishal oldu. Hastaneye götürdüğümüzde gıda zehirlenmesi yaşadığını söylediler. Bu olayda başımıza gelince olayın vahametini anladık" şeklinde konuştu.