Bursa'nın İnegöl ilçesinde, geçtiğimiz ay kreş havuzunda boğularak hayatını kaybeden 4 yaşındaki Berra Dizi'nin trajik ölümünün ardından skandallar ardı ardına ortaya çıktı. En çarpıcı detay ise, küçük kızın ölümünden 21 gün sonra, okul yönetimi tarafından Millî Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemi MEBBİS'e girilen listede, hayatta olmayan Berra'nın adının bulunduğu ve "okula geldi" şeklinde gösterildiği iddiası oldu.
MEBBİS SKANDALI: HAYATTA OLMAYAN BERRA'YI OKULA GELDİ GÖSTERDİLER
Baba İsmail Dizi, bu skandalın okulun kayıt zorunluluğunu yerine getirmediğini gizlemek amacıyla yapıldığını belirterek, hayatta olmayan kızlarının okula gelmiş gibi gösterilmesine sert tepki gösterdi.

BİLİRKİŞİ RAPORUNDAKİ İHTİSAS SKANDALI AİLEYİ İSYAN ETTİRDİ
Berra'nın feci ölümüyle ilgili İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada hazırlanan bilirkişi raporu, ailenin ikinci büyük isyan sebebi oldu. Bursa Adli Tıp Kurumu'nun bile kesin ölüm sebebini belirleyemeyip ileri tetkik için dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderdiği olayda, iki makine mühendisi ve bir öğretmenden oluşan bilirkişi heyeti, Berra'nın ölümünü "epilepsiye bağlı nöbete" dayandırdı.
Baba İsmail Dizi, kızının epilepsi hastası olmadığını doktor raporlarıyla kanıtladıklarını vurgulayarak, "Tıp vasfı olmayan bu kişilerin, nörolojiyi ilgilendiren bir konuda hüküm verip bizi suçlu, ihmali olanları kusursuz göstermesi bizi derinden yaralamıştır. Makine mühendisinden doktor olmaz," diyerek heyet üyeleri hakkında davacı olduklarını açıkladı. Anne Beyza Turan da, bir öğretmen ifadesinin esas alınarak sağlık raporlarının görmezden gelinmesine ateş püskürdü ve kızının iddia edilen tarihte epilepsi değil, burun akıntısı şikâyetiyle hastaneye gittiğini belgelerle gösterdi.

OKULUN İSG VE RİSK ANALİZİNDEKİ BÜYÜK İHMALLER
Soruşturmada ortaya çıkan bir diğer ihmal zinciri ise okulun İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) evrakları ve risk analiz raporlarıyla ilgili oldu. Baba İsmail Dizi, okulun zorunlu olan bu evrakları da ölüm olayından sonra aceleyle tamamladığını iddia etti. İnceledikleri evraklarda; acil eylem planına havuz yerine fabrikalarda bulunması gereken hava tankının yazıldığını, başka bir firmanın eylem planının kopyalanırken firma isminin dahi kaldırılmasının unutulduğunu tespit ettiler.
Ayrıca, İSG uzmanlarının risk analiz raporlarında, cankurtaran işe alınması gibi havuzla ilgili hayati önem taşıyan konulara, havuz faaliyete geçtikten sonra geçerli olacak şekilde 3 ay termin vermiş olması da büyük bir ihmal olarak değerlendirildi. Aile, İSG uzmanları ve raporu hazırlayan 6 kişi hakkında da savcılığa şikayet dilekçesi sunacaklarını belirtti.

