Beslenme ve diyet uzmanı Mehlika Öktem diyor ki...
Hiç durduk yere tatlı krizine girdiğiniz oluyor mu? Daha bir saat önce yemek yemişsiniz ama çikolata rafı size göz kırpıyor...
Bunun nedeni sadece "canın istemesi" olmayabilir. Vücudun bazı sinyaller gönderiyor olabilir. Üstelik bu sinyallerin çoğu beynimizin çalışma sisteminden geliyor. Şeker yediğimizde dopamin salgılanır; yani bize "iyi hissettiren" bir kimyasal devreye girer. Fakat zamanla aynı mutluluğu yaşamak için daha fazla şeker gerekebilir. Buna tolerans diyoruz.
BİYOLOJİK SİNYALLER
Ayrıca beynin bazı bölgeleri de bu isteği etkileyebilir:
Hipotalamus: Açlık-tokluk merkezidir.
Kan şekeriniz çok oynuyorsa tatlı isteğini artırabilir.
Amigdala:
Duygularla ilgilidir. Stres anında tatlıya yönelmenize neden olabilir.
Prefrontal korteks:
"Dur" deme merkezimizdir.
Tolerans arttıkça kontrol mekanizması zayıflayabilir.
Kısacası tatlı krizlerinin nedeni sadece irade eksikliği değil; biyolojik bir sinyal de olabilir.
DESTEKLEYİCİ TAKVİYELER
Peki bu sinyalleri nasıl yönetebiliriz?
İşte bazı destekleyici takviyeler...
Ancak önemli bir not:
Her takviye herkes için uygun değildir.
Özel sağlık durumları, kullanılan ilaçlar, kronik hastalıklar, gebelik-emzirme gibi dönemlerde risk oluşturabilir. Bu nedenle aşağıdaki hiçbir takviye, uzman bir hekime veya diyetisyene danışılmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.
1) Gymnema Sylvestre - Tatlı reseptörlerini etkisizleştirebilir Gurmar olarak da bilinen bu bitki, dildeki tatlı reseptörlerini (tatlı tadını algılayan duyular) geçici olarak zayıflatabilir.
Bu da tatlının eskisi kadar "tatlı" gelmemesine ve isteğin azalmasına yardımcı olabilir.
2) İnositol - Kan şekeri dalgalanmalarını düzenleyebilir İnsülin, kan şekerini hücrelere taşıyan hormondur. İnsülin etkili çalışmayınca kan şekeri oynar, bu da tatlı isteğini arttırabilir.
İnositol, insülinin daha iyi çalışmasına destek olarak gün içindeki iniş-çıkışları sakinleştirebilir.
3) D Vitamini - Metabolik dengeyi güçlendirebilir D vitamini eksikliği, bazı kişilerde insülin direncini tetikleyebilir.
İnsülin direnci -kan şekeri dalgalanması= tatlı isteği döngüsü başlayabilir.
D vitamini yeterliyse:
İnsülin daha dengeli çalışabilir Kan şekeri daha stabil seyredebilir Ani tatlı krizleri azalabilir Yani doğrudan "tatlı isteğini kesmez" ama altta yatan metabolik düzensizliği iyileştirerek dolaylı bir fayda sağlayabilir.
İLAÇ ETKİLEŞİMİNE DİKKAT
4) Berberin - Kan şekerini daha stabil tutmaya yardımcı olabilir Berberin, bağırsak mikrobiyotasını destekleyebilir ve hücrelerin şekeri daha verimli kullanmasına yardımcı olabilir.
Bu da tatlı krizlerinin daha seyrek yaşanmasını sağlayabilir.
Ancak önemli bir uyarı:
Berberin birçok ilaçla etkileşebilir, özellikle kan şekeri düzenleyici ilaçlar ve tansiyon ilaçlarıyla birlikte dikkat gerektirir.
5) Çinko & Krom - İştahta beyin-şeker bağlantısını düzenleyebilir Çinko, insülin üretiminde görev alır ve beyin iştah merkezlerini etkileyebilir.
Krom, insülinin hücreye daha etkili çalışmasına yardımcı olur.
Kan şekeri daha stabil olduğunda, tatlı isteği de doğal olarak azalabilir.
6) Prebiyotik ve Probiyotikler - Bağırsak hormonlarını etkileyebilir Bağırsaklarımız "ikinci beyinimiz" gibidir. Doğru bakteriler yerindeyse:
Ghrelin (açlık hormonu) azalabilir GLP-1 ve PYY gibi tokluk hormonları artabilir İnsülin duyarlılığı güçlenebilir Böylece gün içinde tatlı krizleri daha kolay kontrol altına alınabilir.
Sonuç: Tatlı isteği sadece bir "can çekmesi" değildir.
Bazen stres, bazen kan şekeri dengesizliği, bazen bağırsak sağlığı, bazen de vitamin-mineral eksiklikleri bu isteğin arkasında olabilir.
Vücut tatlı isteğiyle aslında bir mesaj veriyor olabilir.

