CHP'nin değişmesi mümkün değil
CHP TÜRKİYE GERÇEKLİĞİYLE UYUMLU HALE GELEMEDİ
CHP'nin asıl sorunu, taşıdığı tarihsel miras ve laikçi ideolojisini Türkiye gerçekliğiyle bir türlü uyumlu hale getirememesidir. Bu yüzden söyledikleri Türkiye toplumu tarafından "sahici" ve ikna edici bulunmuyor. Zira tek parti döneminde oluşturulan CHP ideolojisinin daha çağdaş, milletle barışık ve tarihsel yüklerinden arındırılmış bir siyasal söyleme evrilmesi çok mümkün görünmemektedir. Elbette böyle bir değişim, CHP'nin tarihsel mirası olan Kemalizm'i dönüştürmesi, askeri ve sivil bürokrasiyle iş tutmaktan vazgeçmesi ve gerçek bir sosyal demokrat partiye dönüşmesiyle mümkün olabilir. Ancak pek çok siyaset bilimci gibi biz de bunun CHP çatısı altında mümkün olamayacağını düşünüyoruz. Kılıçdaroğlu'nun ideoloji problemini görmezden gelip partisinin önüne "yeni" sıfatı ekleyerek sosyal demokrat parti olunabileceğini düşünmesi ham hayalden öteye gitmedi ve gidemez de.
NEFRET SÖYLEMİ VE POPÜLİZM: 'YENİ' CHP
CHP'nin seçim strateji, alkışlı reklam filminde somutlaştığı gibi AK Parti nefreti ve ekonomik vaatler üzerine bina edilmiş. AK Parti nefretinin ve 90'lı yıllarda Demirel'in "ne veriyorlarsa 5 fazlası" sloganıyla zirveye çıkan vaat siyasetini, Ali Tarhan'ın reklamcılığıyla cilalayıp kitlelerin oyunun alınabileceği düşünülmüş.
İZMİRLİLER İDEOLOJİYE DEĞİL HİZMET SİYASETİNE OY VERECEK
AK Parti'nin hizmet siyasetinin öncülerinden Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun İzmir'den milletvekili adayı olması, hemşerilerimiz arasında heyecanla karşılandı. Eroğlu, hem kent yaşamına hem de kırsal alana yönelik 466 somut projeyle İzmir'de siyasal dengeleri değiştirdi. İdeolojik söylemden kaçınan ve hizmet odaklı bir seçim kampanyası yürüteceğini gösteren Eroğlu, İzmir'de siyasetin kalitesini şimdiden yükseltti. Uzun süredir bakanlıkta elde ettiği kazanımları bölge insanının hizmetine sunan Eroğlu, tarım ve hayvancılıkla geçinen İzmirlilerin yeni umudu olacağa benziyor. Zira Bölgemizde "delice" olarak bilinen ve bitki örtüsünü çeşitlendirmekten öte bir işleve sahip olmayan yabani zeytin ağaçları aşılanıp vatandaşlara dağıtılacak ve kırsalda yaşayan insanların ekonomik açıdan zenginleşmesi sağlanacak. Aynı yöntem büyük bir ekonomik değere sahip olan fıstık çamı için de uygulanacak. Deniz turizminin yanı sıra daha yüksek gelir düzeyine sahip turistlerin tercih ettiği doğa turizminin de gelişimi için yeni projeler hazırlayan Eroğlu, yeni tesislerin kurulmasıyla İzmir'in ekonomik açıdan canlanıp zenginleşeceğini düşünüyor. Sayın Bakanımızın yıllardır elde ettiği tecrübeleriyle bu projeleri kolaylıkla gerçekleştirebileceğini düşünüyor ve kendisine başarılar diliyoruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.