Piyasalarda tuzaklar

Piyasalardaki dalgalanmaların artması aktörlerin kolayca tuzağa düşmelerine neden oluyor. Dolar düşüşe, altın borsa yükselişe geçiyor ve beraberinde kitle psikolojisi ile aktörleri ardından sürüklemeye başlıyorlar. 2,60 ya da 2,70'lerden dolar alanlar panikle ya da daha önceki yıllarda dolar almış yatırımcılar daha da düşecek beklentisi ile satış yapıp belli kara razı oluyorlar veya zararlarını sınırlamaya çalışıyorlar. Böylece para sihirbazı spekülatörlerin kurduğu tuzaklara düşüyorlar. Tüm bu süreçte yapılan yorumlar "beklenti satın alınıyor", "piyasalar fiyatlıyor" gibi basite indirgenerek daha doğrusu masumlaştırılarak tasarruf sahiplerine duyuruluyor.

Neyse... Bu oyunu ne yazık ki her fırsatta izleyeceğiz. Biz tuzaktan neyi kastettiğimize değinelim...

Dow Jones'un kurucusu Charles Dow piyasaların 3 farklı trend izlediklerini, 1 yıl ile birkaç yıl aralığında süren trendin "ana trend" olduğunu finans yazına kazandırmış. Bu süreçte piyasalar yukarı yönlü patika izliyorsa "boğa", aşağı yönlü gidiyorsa "ayı" ile adlandırılıyorlar. Tabi trend sürekli yukarı veya aşağı doğru olmayabiliyor. Bazen karı yeterli gören aktörler söz konusu karı realize etmek için satışa geçiyorlar. Bu yüzden boğa piyasasında bir süreliğine aşağı hareket başlıyor. Yatırımcılar düşüşün kalıcı olacağını, piyasanın boğadan ayıya geçtiğini sanıyorlar. Oysa düşüşün ardından yeniden yükselişle piyasa boğaya devam ediyor. Buna ayı tuzağı diyoruz. Tersi durumda da "boğa tuzağı" geçerli oluyor. Artık yükselecek düşüncesiyle alıyorlar ama düşüşle hüsran yaşıyorlar.

FED VE SEÇİM

Mevcut duruma gelelim...

İki kritik konu var piyasaları bekleyen... Birincisi genel seçimler, ikincisi ise FED'in normalleşmeye yönelik alacağı aksiyonlar. Bu hafta ABD'nin verilerinin açıklanması ile geçecek. Bugün akşam saatlerinde Dallas FED imalat sanayi endeksi duyuruluyor. Hemen sonrasında ABD hizmet sektörü satın alma yöneticileri (PMI) rakamı, 28'inde konut siparişleri en önemlisi 29 mayısta ikinci çeyrek ABD büyüme rakamı açıklanıyor. İlk çeyrek yüzde 0,2 seviyesinde kalmıştı. Geçen yılda ise son çeyrek büyüme yüzde 2,2'lerde idi. Tüm özetlediğimiz bu veriler FED'in faiz artırım kararının zamanlamasını belirleyecek. Eğer beklentilerin altında kalırsa Eylül en erken tarih olabilir. Yeniden büyüme sinyalleri verecek olursa kur yeniden hareketlenir.

Genel seçimlere iki haftadan az bir süre kaldı. Nasıl bir sonuç çıkacağı belli olmadığından borsa seçim anketlerine göre yön bulmaya çalışıyor.
DİRENÇ OLUŞMUŞ

Detaylara indiğimizde açıkça görüyoruz ki piyasaları rahatlatan veriler gelse de kurlarda ve faizlerde belirgin bir direnç oluşmuş. İki yıl vadeli tahvil faiz oranları yüzde 9,5'ların, kurlar 2,57'lerin altına gelmiyor. Açık bir ifadeyle piyasa aktörlerinin risk algısı pek değişmiyor. Aslında şöyle diyelim... İyi verilere rağmen temkinli duruşlarını bozmuyorlar. Durağan olsa spekülatif kazançlar ortaya çıkmayacak. O zaman dalgalanmalarla tuzaklara düşenlerin maruz kaldığı zararları kara dönüştürüyorlar. Ne dersiniz? Karlı ve zevkli oyun değil mi?

Naçizane öneri ile sonlandıralım yazımızı... Düşüşe geçen piyasaların daha da düşeceği ya da yükselişe geçen piyasaların daha da yükseleceği beklentisi ile pozisyon almayın bu aralar...