Acun Ilıcalı’nın boşanması üzerine....

Bodrum'da gündemde olan en popüler dedikodular şöyle sıralanabilir;
Acun Ilıcalı ve Zeynep Ilıcalı'nın boşanması, Hülya Avşar'ın yeni fotoğrafları, kim ne kadar zayıflamış durumları, kim nerede kaç liraya ev almış hadiseleri... Bunun dışında bireysel dedikodular ve ufaktan politik sohbetler var, özellikle de ortamda erkekler varsa. Kadınlar ortamı gerecek konuları sevmiyor, pazardan alınan taze fındık üzerine bir saat konuşulabiliyor mesela, bunu çok sağlıklı buluyorum en az fındık kadar. Zira kafa boşaltmanın en güzel yöntemi konuşmak... Başlıyorum o halde, içimde kalmasın.
Acun Ilıcalı'nın boşanması sürpriz değildi malum, Zeynep Hanım'dan başka bir kadından da çocuk sahibi olmuştu. Herkesin bildiği, saklanmayan aşikar bir olaydı yani. Zeynep Ilıcalı çok güzel, çok donanımlı, kültürlü, görgülü, nazik, tatlı dilli bir kadın. Şu konuşuluyor açıkça söyleyeceğim, "erkekler bu kadar fazla özelliği olan kadın istemiyor hayatında".
HANGİ KADININ HAYATINI YAŞIYORSUN?
Bunu sadece Acun özelinde söylemiyorum tabii. Genelleme sevmem ama erkeklerin böyle bir durumu var, fazla kadın fazla gelebiliyor. Zeynep Ilıcalı'yı daha yakından tanıyan bir arkadaşım şöyle söyledi: "Acun, Zeynep ile evli olmasa bugünkü Acun olmazdı..." Erkeklerin hayatlarındaki kadınlar kendi pencereleridir gibi bir cümlesi vardı, bir zamanlar çok sevdiğim bir yazarın. Adı önemli değil, bugün durduğu yer itibariyle ve siyasete bakışıyla beni pek korkutan/üzen biridir, enfes tespitler yapardı eskiden. O yazar şöyle der:
"Bir kadın değil, bir hayat seçer kutsal kitaplarda anlatıldığı gibi kat kattır. Bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür. Ve bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat, yanınızdaki kadının terası manzarasıdır. Hayatın hangi katında durduğunuzu yanınızdaki kadının durduğu kat belirler"...
BİZE NE NAFAKADAN?
Dedim ya konu aslında Acun değil, her erkek istediği kadını, istediği hayatı seçer.
Ne istediğine zaman içinde karar verir, karar verdiğinde kalması kendi seçimidir. O terastan bu terasa atlaması kendi seçimidir.
Gazeteler, manşetlerinde nafakadan gördü haberi. Çok da önemli değil ki, parası olan bir erkeğin varlığını boşandığı karısıyla bölüşmesi, elbette karılarını süründüren çok erkek var biliyor, duyuyoruz.
Bravo Acun'a, en azından hayata başladığı noktadan bugüne gelmesine vesile olan aslan gibi bir kadının yanında boşanırken aslanlar gibi durabildi. Şunu soruyorum yine genelleme yaparak, ikinci, üçüncü hanımlarınız ilk hanımınız olsaydı, bugünkü erkekler olabilir miydiniz...