Elif Aktuğ

Sonbahar ve hayat depresyonu

Evet var böyle bir depresyon; depresyon her an, her mevsim, her coğrafyada var. Bugünlerde sonbahara denk geldiği için suçu soğuyan havaya bağlasak da, depresyon insan doğasının vazgeçilmezi.
Şunun farkındayım, depresyonun da dozunda olanında bir sorun yok. Bu çağda, bu şartlarda depresyona girmemek, yanından geçmemek, bilekleri kesecek kıvama gelmemek imkansız.
Bilekleri kesmemek lazım tabii, desteklediğim için söylemiyorum. Hani öyle anlar yaşanır ki, çocuklar sebepsiz yere bağrışıyordur, koca geç kalmıştır, tam pilavı koymuşken tüp bitmiştir, o anda antika vazonuz kırılır, ertesi gün yapılacak toplantı sabahın körüne alınmıştır ve siz daha rapor yazmamışsınızdır, işte öyle anlarda denir ya, "şimdi keseceğim bileklerimi"...
Kesmezsiniz tabii, hayat aynı oyunlarla, aynı saçmalık ve benzerliklerle sürer gider.
O anlar geçiştirilir, bir sonraki krize kadar durumlar idare edilir...

ORADAN ÇIKIŞ YOK

Sonbahar depresyonu, hayatının sonbaharındakileri daha farklı etkiliyor gibi.
Sonbahar mevsimlerin en güzeli, yenilenmeden önceki arınma. Başlamadan önceki bitiş, sürprizlerin başlangıcı.
Hayatın sonbaharıysa, bitişin başlangıç noktası. Geri dönüşü olmayan bir girdap.
Debelenmeden, girdaba kapılıp, son noktayı koymak lazım. Hayatın sonbahar depresyonuna sebep, o girdaba girildiğinin bilinmesine rağmen, çırpınmaya devam edilmesi.
Oradan çıkış yok....
Ne kadar genç, sağlıklı, fit olursan, daha doğrusu görünürsen görün, artık genç değilsindir.
Enerjin de tıpkı yaz gibi tükenmektedir.
Sağlıklı olan; duruma ve şartlara ayak uydurup, hayatın gerçek akışına uygun yaşamak...
Sağlıksız olan, 50'lere gelip, hala iş, aşk, meşk, kariyer planı yapmak. Hala erkeklerden kazık yemek, bir aile kuramamak, erkek vasıflarına sahip bir erkeğin kanatları altında olmamak. Bunun feminizm karşıtı bir söylem olduğunu düşünmeyin; erkek ve kadın, tıpkı kuşlar misali, birbirlerini kanatları altına aldıkları müddetçe kuvvetli olur. Birbirine güç, sevgi, saygı, enerji veren erkek ve kadın hiç yıkılabilir mi?

AV PEŞİNDE KOŞMAK

Orta yaşta iki kadın bir kafede oturup yedikleri kazıkları konuşarak, hayatlarına soktukları erkeklerin densizliklerini yarıştırarak ne kadar tatmin olabilir şu hayatta?
Normal olan bambaşka muhabbetler olmamalı mı hayatın sonbaharına girilmişken.
Erkekler için de durum aynı, koca iki adam bir kafede oturup hala karı/kız muhabbeti mi yapmalı, günü/geceyi geçirecek av peşinde mi koşmalı. Sabahtan akşama dek, bir kanepede oturup tüm başarısızlıklarını başkalarının suçu olarak kabul edip, sosyal medyada çıplak kadın fotoğrafı mı 'like'lamalı? Depresyona sebep bizzat insan, depresyonu var eden de.
Depresyon gribal bir hastalık değil, mikrobik değil, virüs değil... İnsanın insanca yaşamayı ıskalamasının sebebi sadece.
Çaresi neyse bakmak lazım, kış gelmeden...
Kanepede öyle kalakalmamak için...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.