Erkin Usman

Kurtar'a da bu yakışır!

Bugün de bir spor takılalım...
Altay hepinizin malumu, 2005'ten beri Süper Lig'i kovalıyor, dört keredir son anda final sınavında trenden aşağı iniyor.
Siyah-beyazlı yönetimler kritik sınavlara giderken mutlaka bir gaf yapıyor, bunun faturası da Altay'a patlıyor.
***
Ümit Birol'un teknik direktör olduğu yıl kaleci Cenk ile kaptan Fatih'i, hocalarına karşı geldikleri gerekçesiyle kadro dışı bırakmışlardı, bedeli ağır oldu. Ayrıca Ümit Birol varken, Mustafa Denizli'yi soyunma odasına sokup taktik verdirmişlerdi. İşe yaramadı, vize kaçtı gitti.
Kısmet, sonraki yıllarda yine Altay'ın ayağına geldi. Bu kez siyahi kaleci Allum Buker (Ali Uyanık) Ankara'da sorun yaptı. Dereyi geçene dek ayıya dayı denir derler. Para isteyen Uyanık'a turnuva sonunda bir tarihe senet verilebilir, sonra yarattığı olaydan ceza kesilebilirdi. "Altay etiğine uygun davranmadı. Oynamazsa oynamasın" dendi ve Altay kaleciden Süper Lige "Elveda" dedi.
***
Son olay ise taze...Yani bu sezondan. Ligin sonuna dek gemiyi Altay'ın neferi Zafer Bilgetay götürdü. Yağmurunu, çamurunu, yenilginin üzüntüsüü çekti ama yine de takımı Play-Off'a sokmayı başardı. Ancak Bilgetay'ın vitrinini beğenmemiş olacaklar ki Güvenç Kurtar'a, "Bizi üç maçlığına çalıştırır mısın ?" dediler ve 50 bin TL'si peşin verildi, 300 bin TL'ye anlaştılar.
Düşünün bir memur, bir işçi 25 yıl çalışıyor, ancak 50-60 bin TL emekli kıdem tazimnatı alıyor, siz üç maçlığına 300 bin TL'yi cebe indireceksiniz. Bari işe yarasa. Takımı tanımayan, ayrıca Türk Futbolunda öyle "Takım kurtarır, ya da şampiyon yapar" gibi unvanları da bulunmayan Kurtar, İstanbul'da kadro kurmakta ve oyuncu değiştirmelerde öyle büyük hatalar yaptı ki, Altay rahat çıkabileceği Süper Lige yine mendil salladı. Kurtar'ın maçtan sonra, "Ben takımı tanımıyordum, antrenörlere sordum, değişiklikleri öyle yaptım" gibi yöneticilere tam tokat bir açıklamada bulundu. Altaylılar yasta...
Altaylılar takımın geleceğini nasıl kurtaracaklar diye kara kara düşünüyor.
Güvenç Kurtar mı ne yapıyor ? Ayağının tozuyla valizini kaptığı gibi Amerika'ya uçmuş, Futbol Federasyonu'nun davetlisi olarak geziyor. Tabii ki hakkı. Kolay değil mi, çok üzülmüş Altay'ın durumuna, gamını, kasavetini dağıtmak için gitmiş. Böyle üzülmek de dostlar başına.
kentten
Namık Kemal'de aşure günü

İzmir'in en seçkin liseleri arasında bulunan Namık Kemal Lisesi'nde geleneksel Aşure günü yüzlerce mezunun katıldığı bir buluşmayla kutlandı. Eski Bakan Ali Naili Erdem, armatör Altay Altuğ, sembol öğrenci-öğretmenlerden Vedat Dinler, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği İzmir Şubesi Başkanı Dr.Şaban Acarbay, Namık Kemal Lisesi'nden Yetişenler Derneği Başkanı Aydın Demirci ve pekçok ünlünün katıldığı Aşure Günü'nde 1960 yılının Türkiye Liseler Futbol Şampiyonu Namık Kemal Lisesi'nin kazandığı kupayı o devrin takım kaptanı Nevzat Güzelırmak ve oyunculardan Erim Yıkgeç, okul müdürü Ahmet Şahin'e törenle verdi. Anılar tazelendi, mezunlar sık sık buluşma özlemini dile getirdi.
Alsancak'ta farklı keyif
Alsancak Şenlikleri başladı.
Bu yıl 9.su.
Biz Kaf-Kaf'ız, ama yaşamımızın büyük bölümü buralarda.
Konak'ta, Alsancak'ta.
Bu yıl ki şenlikler bir başka keyifliydi.
İnce elenmiş, sık dokunmuş.
Kaliteli ve zengin.
Hani öyle "günü kurtarmak" için yapılmamış.
Çocuklar, kadınlar, gençler, nostalji ile "ihtiyar delikanlılar".
Herkes düşünülmüş.
Sokak oyunları, çocuklar için boyamalar, konserler. Avrupa'da hayran hayran izlediğimiz "canlı heykeller".
Esnaf da memnun.
Kaliteden, coşkudan, içerikten.
Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği'nin, Sun Ekspres'in, Efes Pilsen'in katkıları var.
Ne güzel.
Alsancak Derneği Başkanı Dilek Olcay'ın kadın eli de değmiş. Hissediliyor.
Ve bir yerel yönetim farkını göstermiş. Herkesi kucaklayan bir anlayışla. Konak Belediyesi'nin ve genç, dinamik Başkanı Dr. Hakan Tartan'ın bu çabaları izlenmeye değer.
İzleniyor da!
küpe
Ay ışığını saçar, köpek de havlar; herkes kendi yaradılışına göre bir işe koyulur.
Mevlana
fıkra
Onu da gösterdi

Otobüste adamın biri kıza kur yapıyordu. Devir maksi devri...
Adam dizini gösterdiği takdirde kıza 10 lira vereceğini söyledi. Kız 20 lira karşılığında dizinin biraz yukarısını da gösterdi. Sonra sordu: "Apandisit ameliyatı olduğum yeri gösterirsem, ne verirsiniz?"
Adam hemen bir yüzlük çıkarıp verdi.
Otobüs o sırada bir hastanenin önünden geçiyordu.
Genç kız ikinci katta bir pencereyi gösterdi:
"İşte orası..." dedi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.