Erkin Usman

Kim dur diyecek?

Alkollü araç kullandığı için ehliyeti alınan İZULAŞ şoförünün ehliyeti olmadan otobüs kullanıp kaza yaparak iki kişinin ölümüne neden olması Büyükşehir'de ESHOT ve İZULAŞ'ın nasıl ilkel yönetildiğini ortaya koydu.
Kimse, "Biz şoförümüzün ehliyetinin polis tarafından alındığını nereden bilebiliriz", "Emniyet'e yazı ile başvurduk şifreyi bize vermediler" gibi komik bahanelerin arkasına sığınmasın.
Büyükşehir ne dedi kazadan sonra:
"Biz Emniyet'ten ehliyetlerin kontrolü için gereken şifreyi istedik ama vermediler..."
Dün Yeni Asır okuyanlar gördü ki, bu şifreyi birilerinin birilerinden istemesine gerek yok...
Gideceksin PTT Merkez Müdürlüğü'ne 1 lira, yazı ile bir lira verip o şifreyi alacaksın ve istediğin kontrolü kendin yapacaksın.
Bunu Yeni Asır muhabiri akıl edip yapabiliyor, senin İZULAŞ Genel Müdürün, ESHOT Genel Müdürün akıl edip yapamıyorsa o koltukları boşuna işgal etmeyecekler.
Eğer onlar bu koltukları işgal etmeye devam edeceklerse, bizim Başkan Kocaoğlu'nun, "Böyle adamlar 1 ayda yetişmiyor" dediği değerli genel müdürlerine şu soruyu sorma hakkı doğar:
"Siz o koltukta oturup çay kahve içmekten başka ne iş yaparsınız?"
Bu arada, kaza yapıp 2 can alan İZULAŞ şoförünün ehliyeti ilk gün basına yansıdığı gibi 6 ay önce değil 18 ay önce alınmış.
Peki İZULAŞ, Emniyet'ten sorgulamak için bilgiyi ne zaman istemiş... Bu yılın Mart ayında yani 3 ay önce. Bu neyi gösteriyor: Aradaki 15 ayda herhangi bir sorgulama, kontrol yapılmamış.
Peki İzmirlilerin canını emanet ettiği İZULAŞ ve ESHOT'ta, 15 ay şoförler hakkında kontrol ve sorgulama yapılmamasını kim açıklayabilir. Kimse açıklamaz, kimse ilgilenmezse ne olur: Ehliyeti olan olmayan, polisin "sen araç kullanamazsın" dediği onlarca kişi hiçbir engel olmadan direksiyon başına geçer.
Sonuç malum...
Yeni Asır önceki gün manşetten sormuştu bir kez de ben sorayım...
Bu bey ve bayanların koltuğundan kalkması için daha kaç kişi ölmeli sayın Başkan...
hayattan
Baba nasihatleri

Amerikalı yazar Jackson Brown tarafından derlenen "Baba Nasihatleri" adlı eserden biri iki alıntıya ne dersiniz?
* * *
* Eğer hayatında hiç başarısızlık yoksa, hiç risk almıyorsun demektir.
* İyi bir arkadaş, senin kendine vereceğin en değerle hediyedir.
* Arkadaşının alnındaki sineği öldürebilmek için tabanca kullanma.
* Başarı istediğini elde etmektir. Mutluluk ise elde
ettiğini sevmektir.
* İyi bir izlenim bırakmak için, kimsenin ikinci şansı yoktur.
* Tarihte para biriktirdiği için iflas etmiş işadamı yoktur.
* Rüzgarın yönünün değiştiremezsen. Yelkenlerini rüzgara göre ayarla.
* Allah cevizi verir, kabuğunu kırmayı sana bırakır.
* Bütün zorlukların ortasında fırsatlar yatar.
* Erkekler kadınların ilk aşkı olmayı ister. Kadınlar ise erkeklerin son aşkı olmalarını...
* Sadece gerçekleri söylersen, hafızanın zayıflığını şikayet etmene gerek kalmaz.
* Unut ve affet. Ekşi üzümden iyi şarap olmaz.
* Cesaret, korkuya karşı direnmek ve korkuya hakim olmaktır. Cesaret korkunun yokluğu değildir.
* Kaplumbağayı küçümseme, önünü görmeden ilerlemez.
ege'den
Aliağa'da denetim var mı?

Bir grup Aliağalı "Umudumuz Yeni Asır" diyor ve ekliyor:
"Bu nedenle size yazmaya devam ediyoruz."
Havaların birden ısınmasıyla birlikte Aliağa ve çevresinde yaşayanlar nefes alamaz oldu.
İşte Aliağa'dan Cemile Kutgün isimli isimli okurumuz: "Geceleri fabrikaları tam kapasite çalıştıran demir çelik işletmelerini denetleyen yok. İzmir Çevre Müdürlüğü'nü arıyoruz. Bizi ilgiyle dinliyorlar. Çevreyi en çok kirleten fabrikayı da biliyorlar ama, işlem yapamıyorlar."
* * *
Yusuf Tanrıöver'den bir soru:
"Hayatımız bu kadar ucuz mu? İzmir Valimiz, Belediye Başkanlarımız bu çevre cinayetini görmüyorlar mı? Hangi devirde yaşıyoruz?
Yeryüzünde böyle bir teknoloji kalmış mıdır?"
Aliağalılar yakında büyük bir miting düzenleyerek seslerini duyurucaklarını vurguluyor.
Bir başka Aliağalı Serdar Yaman'dan sitem:
"Ağaçlar katlediliyor, toprak yok oluyor, yeraltı suları gaddarca harcanıyor. Bu cinayetin faillerini Allah'a havale ediyoruz. Şu düzene bakın... İlgililer, ilgisiz olmuş."
duvardan
Kibir, bele bağlanmış taştır.
küpe
"Kriz" sözcüğü Çince'de iki küçük karakterle ifade ediliyor. Birinin anlamı "tehlike" diğerinin ki "fırsat"
Jean Hougk
fıkra
Sonra

İki araba fena çarpışmıştı. Şoförlerden birinin durumu hiç de iyi değildi. Öbürü hemen yardımına koştu. Cebinden bir konyak şişesi çıkartıp, ağzına dayadı. Adam bir yudum içti. Sonra bir yudum daha. Derken hepsini yuvarladı. Dönüp titrek bir sesle sordu:
"Siz içmiyor musunuz?"
"Ben mi? Trafik polisleri ağzımı koklasınlar da... Sonra ben de içerim."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.