Hatay esnafının borçları ne olacak?

M. Ali Susam esnaf içinden çıkıp gelmiş bir milletvekili.
Metro inşaatı yüzünden senelerdir "ölüm-kalım savaşı" veren Hatay semti esnafının başına gelenleri konuştuk.
Susam, milletvekili seçilene kadar İzmir esnafına önderlik etmiş bir kişi.
Uzun lafın kısası, parti etiketi ne olursa olsun O, İzmir esnafının bir temsilcisi.
***
Susam, Hatay esnafının kamu yatırımları yüzünden zarar gördüğünü vurguladı ve ekledi:
"Bu konuda esnafın gördüğü zararın telafi edilmesi için Meclis'e yasa teklifi verdik. Ancak bu teklif 2 yıldır komisyonda bekliyor. Krizle boğuşan esnafın bir de bu konudaki mağduriyeti can yakmaktadır. Parti farkı gözetmeksizin tüm milletvekillerinden, esnaf ve sanatkara yardım edilebilmesi için kanun teklifimizin Meclis'e indirilmesine destek vermesini istiyoruz."
* * *
Mehmet Ali Susam, metro inşaatı nedeniyle kapalı olan İzmir'in Hatay Caddesi'ndeki esnafın durumuna da değindi ve devam etti:
"Üç yıla yakın süredir metro inşaatı sürüyor. Metro inşaatından çıkan sorunlar nedeniyle o esnafın durumu içler acısı halde. Bu inşaatlar süresince esnafın devlete olan borçları ertelensin; iş bittikten 6 ay sonra, 18 ay vadeyle ödesinler diye bir kanun teklifi verdik. Bölge esnafının inşaat sürecisince yaşadıkları kayıpların telafi edilmesi, belediyelerin bölge esnafına yardım edebilmesi, tabela vergisi, ilan, reklam vergisi ve belediyeye olan borçlarının ertelemesi için bu kanuna ihtiyaç var. Hatay'daki esnaf, daha ne kadar süreceği belli olmayan bu inşaattan zarar gören; Bolu'da, Ardahan'da, İstanbul'da, Kayseri'de Türkiye'nin başka yerlerindeki esnaf da bu yasayı beklemektedir. Bu kanun, vicdani ve insanidir. İnsan hakkıdır."
Sıcaklar sizleri de yaktı geçti, değil mi?
"Küresel iklim değişikliği yok ve bu söylem safsatadır" diyenlerin kulakları çınlasın.
Yarımada'nın çeverecisi Ümit Bora'dan, "Biz sizi bu sıcaklarda ferahlatacak önerilerde bulunalım" diyor ve sıralıyor.
İşte o öneriler:
* İnsan boynundan geçen damarlar, en yakın kontrol merkezi beyne gitmektedir. Önce o boynun etrafına soğutma yapmak lazım.
* Eski kovboy filmlerini bir hatırlayın, kovboyların boyunlarında fularları vardı. İşte o fularlardan alacaksınız ve evden çıkmadan buzlu suya 5 dakika batıracak, sonra sıkacak ve boynunuza sarıp, bağlayıp sokağa çıkacaksınız.
* Yanınızda su taşıyın, fular yarım saat, bir saat sonra ısınınca su ile tekrar ıslatın. Isındıkça ıslatın tekrar boynunuza sarın. Bakın, nasıl rahatlayacaksınız.
* Ayrıca şapka taşıyın ve şapkanızın da su tutacak pamuklu kumaştan olmasına dikkat edin. Onu da sık sık ıslatıp başınıza geçirin.
* Bundan böyle çim dikmekten vazgeçip, evinizin işyerinizin etrafına boylu ve dayanıklı ağaç dikiniz. Hergün sulayınız ki, çabuk büyüsün ve size serinlik yapsın.
* Okaliptüs ağaçları, bataklık kalmadığı ve yılda 250-450 ton su çekip bolca tuttuğu için görevlerini tamamladılar. Onların yerine, çöl iklimine dayanıklı hurma, kaktüs ve güneşe dayanmaya çalışan iğne yapraklı fıstık çamları dikiniz.
* Bu sıralarda güneşe dayanamayan zeytin ağaçlarının üst yaprakları kavrulmaya başladı. Bu ağaçların güneşe dayanması için damlama suya geçmelerini sağlayalım.
* Kırmızı arılar yok oldu gibi... Sarı arılar da can çekişiyorlar ve günden güne azalıyorlar. Lütfen onları öldürmeyelim, size zarar varmiyorsa, yuvalarını dağıtmayalım.
* Ve küresel iklim değişikliğine ayak uydurmaya başlayalım.
küpe
Her acının bir tatlı, her tatlının da bir acı yanı vardır.
Emerson
fıkra
İki kadın
İki zarif kadın karşılaştılar. Biri diğerine sordu: Öteki cevap verdi:
"Sormayın! Dün bir araba kazası yaptı."
"Oh üzüldüm, şimdi nerede?"
"Kullanılmış araba satışı yapan bir mağazaya verdik."
"Arabayı değil, kocanızı soruyorum."
"Haaa, kocam mı? Kazada öldü."