Fildişi Sahili Kurmay Başkanı bir İzmirli
O tipik bir İzmir çocuğu...
Gençliğinin önemli bir bölümü İzmir'de geçti, sonra polisliği seçti ve bu meslekte inanılmaz bir hızla yükseldi.
Ve, Türk Polis Teşkilatı'nın çeşitli kademelerinde başarı ile görev yapan Şerafettin Bural, Fildişi Sahili Cumhuriyeti Barış Misyonu'nun Kurmay Başkanlığı'na getirildi.
Bural, bir yıldan beri Fildişi Sahili Cumhuriyeti BM Barış Misyonu'nda, Abdjan Havalimanı ve Silah Ambargosu denetiminden sorumlu emniyet müdürü olarak görev yapıyordu.
Bural, şimdi Fildişi Sahili Cumhuriyeti'nde görev yapan 23 farklı ülkeden polis ve askerin bağlı olduğu Barış Misyonu'nun Kurmay Başkanı.
* * *
Şerafettin Bural, Iğdır, İzmir, Mersin, Ankara illerinde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü yaptı, Türkiye'deki son görevi de Mersin Emniyet Müdür Yardımcılığı oldu. Fransa'da mesleki staj, İtalya'da Güvenlik Kuvvetleri İhtisas Akademisi'nde eğitim gören Bural, kaçakçılıkla mücadele konusunda gündemi sarsan operasyonlara imza attı.
Bural'ın başlıca operasyonları arasında 2000 yılında İzmir'deki 700 milyon dolarlık "Balina", 2002'de Ankara'daki 3 milyar dolarlık "Örümcek Ağı" hayali ihracat operasyonları, 2002'de Bayındırlık Bakanlığı'ndaki yolsuzluk operasyonu, 2007'de ise Mersin Serbest Bölgesi'ndeki 400 bin dolarlık petrol kaçakçılığı operasyonları yer alıyor.
spor
Bir maskaralık, bir fazilet
Dünkü pazar sohbetinde "Uygun'u bir yere, Ertemçözü de kalbimizi yazdık" demiş, son günlerde İzmir'in spor dünyasına damgasını vuran bir maskaralığı ve bir de fazileti anlatmıştım.
Hakkı Ülkü, belediye başkanlığı yıllarında Aliağa Kulübü'nün de yönetiminin başındaydı. Bu görev tam altı yıl sürdü.
Ve, bu olaya benzer bir anısını dün anlattı.
* * *
İşte anılarıyla Hakkı Ülkü:
"Takımımızın puan cetvelindeki durumu iyi değildi, ara transfer yapmamız gerekiyordu. Bazı arkadaşlarımdan genç ve mücadeleci futbolcu konusunda yardım istemiştim. Ümit Turmuş yakından tanıdığım ve güvendiğim bir kardeşimdir. Bana, 'Boluspor'da zaman zaman oynayan ama istikbali parlak genç bir oyuncu var, adı Sinan Kaloğlu. Eğer onu kiralık dahi olsa alırsanız çok işinize yarar' demiş ve kendisinin de aracılık yapabileceğini söylemişti. Nitekim ilgili arkadaşları görevlendirerek sezon sonuna kadar Sinan'ı kiraladık. O sıralar Bolu'da deprem oldu, Sinan'a yardımcı olduk ve ailesini de Aliağa'ya taşıdık. Böylece Sinan, Aliağalı oldu.
Gelgelelim, bize Bakırçay'ın Fatih Terim'i diye gönderilen ve duruşuyla hakemleri bile etki altında bırakacak olan, çevresi oldukça geniş bir antrenör olarak gelen arkadaşımız takımı kurtarmak takıma katkı koymak için büyük umutlarla taa Bolu'dan getirdiğimiz Sinan'ı ya son 10 dakikada ya da hiç oynatmıyor, oynattığı mevki de (golcü olarak almamıza karşın) geride solda oynatıyor.
Binbir zahmetle kurduğumuz ve 3. Lig'e çıkardığımız takımın düşme hattında gezinmesini bir türlü içimize sindirememiş ve büyük umutlarla Bolu'dan aldığımız Sinan'ı oynatmadığını da gerekçe yaparak hoca ile yollarımız ayırmıştık. Daha sonra gelen antrenör hem Sinan'ı oynattı hem de takımımız düşmekten kurtuldu.
Sezon sonunda Aliağa'dan Altay'a bonservisiyle ama anlaşarak gönderdiğimiz Sinan biliyorsunuz Manisa'da, Beşiktaş'ta, hatta Milli Takımımızda oynadı ve halen futbol yaşamını yurtdışında başarıyla sürdürüyor."
laflama
* Yollar delik deşik, insan hayatı desen sudan ucuz. "Bir laçkadır benim memleketim."
* Çarşambayı "sel" aldı, bir yar sevdim "kel" aldı.
* Sen mahalle baskısının resmini yapabilir misin Abidin?
* Haydan gelen, huysuzlara mı gider be?
* Hayatımı yazsan "ille de roman" olur.
* Artık öyle bir hale geldi ki, her kafasızdan bir ses çıkar oldu.
* Yok "tefe" endeksli, yok "tüfe" endeksli. Bal gibi de "tufa" endeksli.
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Dünyanın bir yarısı, öbür yarısının nasıl yaşayacağını bilmez, sadece var sayar.
F. Rebelais
fıkra
Yaşı büyük
Şerefine verilen ziyafette, milyarder iş adamına çok eski bir şarap ikram edilmişti.
Yalnız şişe çok ufak...
Ev sahibi sordu:
"Nasıl buldunuz şişeyi muhterem dostum?"
Kurt milyoner dilini şaklattı.
"Nefis, nefis... Yalnız, yaşına göre biraz küçük değil mi?"
Gençliğinin önemli bir bölümü İzmir'de geçti, sonra polisliği seçti ve bu meslekte inanılmaz bir hızla yükseldi.
Ve, Türk Polis Teşkilatı'nın çeşitli kademelerinde başarı ile görev yapan Şerafettin Bural, Fildişi Sahili Cumhuriyeti Barış Misyonu'nun Kurmay Başkanlığı'na getirildi.
Bural, bir yıldan beri Fildişi Sahili Cumhuriyeti BM Barış Misyonu'nda, Abdjan Havalimanı ve Silah Ambargosu denetiminden sorumlu emniyet müdürü olarak görev yapıyordu.
Bural, şimdi Fildişi Sahili Cumhuriyeti'nde görev yapan 23 farklı ülkeden polis ve askerin bağlı olduğu Barış Misyonu'nun Kurmay Başkanı.
* * *
Şerafettin Bural, Iğdır, İzmir, Mersin, Ankara illerinde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü yaptı, Türkiye'deki son görevi de Mersin Emniyet Müdür Yardımcılığı oldu. Fransa'da mesleki staj, İtalya'da Güvenlik Kuvvetleri İhtisas Akademisi'nde eğitim gören Bural, kaçakçılıkla mücadele konusunda gündemi sarsan operasyonlara imza attı.
Bural'ın başlıca operasyonları arasında 2000 yılında İzmir'deki 700 milyon dolarlık "Balina", 2002'de Ankara'daki 3 milyar dolarlık "Örümcek Ağı" hayali ihracat operasyonları, 2002'de Bayındırlık Bakanlığı'ndaki yolsuzluk operasyonu, 2007'de ise Mersin Serbest Bölgesi'ndeki 400 bin dolarlık petrol kaçakçılığı operasyonları yer alıyor.
spor
Bir maskaralık, bir fazilet
Dünkü pazar sohbetinde "Uygun'u bir yere, Ertemçözü de kalbimizi yazdık" demiş, son günlerde İzmir'in spor dünyasına damgasını vuran bir maskaralığı ve bir de fazileti anlatmıştım.
Hakkı Ülkü, belediye başkanlığı yıllarında Aliağa Kulübü'nün de yönetiminin başındaydı. Bu görev tam altı yıl sürdü.
Ve, bu olaya benzer bir anısını dün anlattı.
* * *
İşte anılarıyla Hakkı Ülkü:
"Takımımızın puan cetvelindeki durumu iyi değildi, ara transfer yapmamız gerekiyordu. Bazı arkadaşlarımdan genç ve mücadeleci futbolcu konusunda yardım istemiştim. Ümit Turmuş yakından tanıdığım ve güvendiğim bir kardeşimdir. Bana, 'Boluspor'da zaman zaman oynayan ama istikbali parlak genç bir oyuncu var, adı Sinan Kaloğlu. Eğer onu kiralık dahi olsa alırsanız çok işinize yarar' demiş ve kendisinin de aracılık yapabileceğini söylemişti. Nitekim ilgili arkadaşları görevlendirerek sezon sonuna kadar Sinan'ı kiraladık. O sıralar Bolu'da deprem oldu, Sinan'a yardımcı olduk ve ailesini de Aliağa'ya taşıdık. Böylece Sinan, Aliağalı oldu.
Gelgelelim, bize Bakırçay'ın Fatih Terim'i diye gönderilen ve duruşuyla hakemleri bile etki altında bırakacak olan, çevresi oldukça geniş bir antrenör olarak gelen arkadaşımız takımı kurtarmak takıma katkı koymak için büyük umutlarla taa Bolu'dan getirdiğimiz Sinan'ı ya son 10 dakikada ya da hiç oynatmıyor, oynattığı mevki de (golcü olarak almamıza karşın) geride solda oynatıyor.
Binbir zahmetle kurduğumuz ve 3. Lig'e çıkardığımız takımın düşme hattında gezinmesini bir türlü içimize sindirememiş ve büyük umutlarla Bolu'dan aldığımız Sinan'ı oynatmadığını da gerekçe yaparak hoca ile yollarımız ayırmıştık. Daha sonra gelen antrenör hem Sinan'ı oynattı hem de takımımız düşmekten kurtuldu.
Sezon sonunda Aliağa'dan Altay'a bonservisiyle ama anlaşarak gönderdiğimiz Sinan biliyorsunuz Manisa'da, Beşiktaş'ta, hatta Milli Takımımızda oynadı ve halen futbol yaşamını yurtdışında başarıyla sürdürüyor."
laflama
* Yollar delik deşik, insan hayatı desen sudan ucuz. "Bir laçkadır benim memleketim."
* Çarşambayı "sel" aldı, bir yar sevdim "kel" aldı.
* Sen mahalle baskısının resmini yapabilir misin Abidin?
* Haydan gelen, huysuzlara mı gider be?
* Hayatımı yazsan "ille de roman" olur.
* Artık öyle bir hale geldi ki, her kafasızdan bir ses çıkar oldu.
* Yok "tefe" endeksli, yok "tüfe" endeksli. Bal gibi de "tufa" endeksli.
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Dünyanın bir yarısı, öbür yarısının nasıl yaşayacağını bilmez, sadece var sayar.
F. Rebelais
fıkra
Yaşı büyük
Şerefine verilen ziyafette, milyarder iş adamına çok eski bir şarap ikram edilmişti.
Yalnız şişe çok ufak...
Ev sahibi sordu:
"Nasıl buldunuz şişeyi muhterem dostum?"
Kurt milyoner dilini şaklattı.
"Nefis, nefis... Yalnız, yaşına göre biraz küçük değil mi?"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.