Erkin Usman

İzmir'in kalbine hançer gibi!..

"İzmir'in dolayısıyla Ege'nin kalbine hançer sokulmak isteniyor. Bu mutlaka önlenmeli" bu sözlerin sahibi CHP'deki "Karanlıklar Prensi" Ahmet Kadıbeşegil Kuşadası'nda partililerle sohbet ederken Çiğli'de kurulmak istenen "mülteci kampına" dikkati çekiyor.
Kadıbeşegil sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Dünyanın her yerinde mülteci kampları beraberinde birçok sorunu da beraber getirir. Asayiş bozukluğu, kaçakçılık, fuhuş bu sorunlardan bir kaçıdır. Suriye'de gelişen olaylardan sonra kimlerin girip çıktığı belli olmayan kamplarda yaşanan sorunları her gün izliyoruz. Antep'te yaşanan olayla da buralardan sağlanan lojistik kuşkusu ve yerel halkla yaşanan sorunlar ortadayken pimi çekilmiş el bombası gibi böyle bir kampı İzmir'in Çiğli ilçesinde oluşturmak bölgede büyük sorunlara neden olacaktır. Buna öncelikle Çiğli ve İzmir halkı karşı çıkmalıdır. Bu olay, aralarında bakanların da bulunduğu milletvekillerinin ne kadar İzmirli olduklarını ortaya koyacaktır.
Bir mülteci kampı kurulacaksa, bunun neden Rize'de değil de İzmir'de olduğunu da halk sorgulamalıdır."

kentten
Yazmak için eylem planı

İlk ne zaman başladı?.. Sevgiliye yazılan aşk mektubu ile mi? Derinliklerinde kaybolduğunuz kuyudan çıkmak için mi kullandınız kelimeleri yoksa?
Kalem mi seslendi size, yoksa siz mi kaleme ıslık çaldınız?
Hadi, itiraf edin...
Uykunun kollarına atılmak için yatağa kendinizi bıraktığınızda kelimeler gözlerinizin önünde uçuşuyor, yataktan fırlayıp masanın üstüne dağılmış notların arasından kalem ve kağıda ulaşmak için istek de duyuyorsunuz değil mi?
Ah siz, mutlaka... otobüste, hemen yanınızda ayakta dikilen genç kızın cep telefonu ile yaptığı konuşmaya da kulak kabartıyorsunuzdur. Olay örgüsü, basit bir telefon konuşması ile başlasa da burada bitmiyordur.
Okuduğunuz kitapların kahramanlarına cümleleri yeniden yazdırdığınızı da mı gizliyorsunuz?
Siz olsanız böyle mi yazardınız o öyküyü? Yazmazdınız değil mi?
Arada sırada da olsa, utangaç bir gizlilikle çekingen cümleler dökülüyor mu elinizden ve o cümleler çantanızda gizlenen küçük bir not defterinin sayfalarına iltica ediyor mu?
Peki; yazdığınız satırları arada parmak uçlarınızla okşadığınız oluyor mu?
Cevaplarınız nedir bilmiyoruz ama... Yazmak "eylem" ise plansız "eylem" olmaz...
Bir eylem planlamaya var mısınız?
Yaratıcı Yazarlık Atölyesi Betül Yılmaz yönetiminde başlıyor.
işileştirme (Kimlik Çözümlemesi) II-Toplumsal boyut-Düşünsel boyut III-Çatışma IV-İlginçlik-İnandırıcılık Dengesi V-Yoğunluk ve Devingenlik VI-Olay Dizisi ve Aksiyon Planı (Ortam Çözüm-lemesi) VII-Fanteziyi güçlendirme VIII-Dildeki pürüzleri giderme. IX-Öykü-Diyalog-Roman kurgusu
KAROK Karşıyaka Dergisi Okur Platformu Buluşma ve Etkinlik Merkezi
1788 (Kumrucu Ömür) Sokak No. 7 Bostanlı/Karşıyaka - İzmir
Tel. 0 232 330 99 93 - Gsm. 0 532 593 95 85 Fax. 0 232 330 99 92
Bu iletiyi dostlarınızla paylaşırsanız seviniriz...

spor
Burak, Arif'i de solladı

Arif Erdem G.Saray'da oynarken penaltı pozisyonlarında yaptığı aldatmacalarla tanınmış, kendini yere atarak, amiyane tabiriyle hakemlere yedirdiği penaltılarla ünlenmişti. Önceki gece Dolmabahçe İnönü Stadı'nda oynanan Beşiktaş-G.Saray maçında da bu kez başka bir G.Saraylı, Burak Yılmaz, durum 3-2 takımı aleyhineyken Beşiktaş ceza alanına girerken kendini faul yapılmışcasına yere bıraktı. Hakem Bülent Yıldırım, yardımcısının da yanıltmasıyla penaltıyı verdi ve G.Saray maçtan bir puanla ayrılırken Beşiktaş'ın elindeki üç puandan ikisi gitti. Maçtan sonra TV'lere çıkan tüm yorumcular, Beşiktaş'ın haksızlığa uğradığında birleşirken, yayıncı kuruluş Arif Erdem'e bağlandı ve bu pozisyonla ilgili değerlendirmesini almak istedi. Arif gülerek, "Vallahi bu Burak, beni bile geçti" dedi. Buyrun bakalım... Hakemlerimiz artık penaltı aldatmacalarına karşı çok dikkatli davranmalı ve emin olmadıktan sonra vermemeli.

tarihten

Ölünün çenesi

Arif Nihat Asya'ya "Ölülerin çenesini niçin bağlıyorlar hocam?" diye sordular.
Cevap şu:
"Burada gördüklerini orada söylemesinler diye!.."
küpe
Vizyon,görülmez şeyleri görebilme sanatıdır.
Jonathan Swift

fıkra

Ben beklerim

Üç idam mahkumuna infazdan önce son yemeke olarak ne arzuladıklarını sordular.
"Pepperoni pizza..." istedi İtalyan.
"Filet mignon..." dedi Fransız.
"Ben taze fındık isterim" diye konuştu bizim Temel.
"Kardeşim mevsimi değil..." dedi yetkili.
"Olsun" dedi ve ekledi bizim Temel:
"Biz de bekleriz..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.