Orman'a fair-play ödülü verilmeli

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman adam gibi adam. Beşiktaş başkanlığı koltuğunu hakkıyla dolduruyor. Attığı her adım, yaptığı her hareket tarihi bir kulübümüzün başkanına öylesine yakışıyor, batmak üzere olan, borç batağına saplanmış Kartal'ın kurtuluşu için büyük umut olarak görülüyor. Sporda şiddetin önlenmesi için uzun yıllar yasa hazırlığı yapıldı, İspanya ve İngiltere'ye inceleme için heyetler gönderildi, "onlar nasıl önledi diye raporlar düzenlendi" ve sonunda 6222 sayılı yasa çıktı. Önce cezalar çok ağırdı, hafifletildi ama yine uygulanmıyor. Futbol Federasyonu garip bir uygulamayla seyircisiz oynama cezaları veriyor, birbirlerine düşman takımların maçlarına rakip seyircinin gelmesini men ediyor. Yani tam Osmanlı zamanında Maarif Nazırı'nın, "Okulları kapattım, maarif (eğitim) çok iyi gidiyor" demesine benziyor.
**
F.Bahçe-Trabzonspor kan davalı, Beşiktaş-Bursaspor da öyle. Daha pek çok tatsız örnekleri var. İzmir'de Karşıyaka-Göztepe, Adana'da Adanaspor-Adana Demirspor, Kayseri-Sivas (aralarındaki maçta 40 kişi öldü, 300 kişi yaralandı) bir çırpıda sayıverdiklerimiz.
Birisinin bu kötü gidişe dur demesi, şiddetin önlenmesi için elini taşın altına sokması gerekiyordu ki bunu Fikret Orman yaptı. Bursaspor Başkanı Tahsin Yazıcı'ya, "Gelin barışalım. Biz öncülük edersek taraftarlar da bizi izler" dedi ama, Yazıcı, hayret edilecek bir şekilde bu uzatılan mübarek eli sıkmadı, "Önce taraftar temsilcileri anlaşsın biz sonra" gibi hayret ve esef edilecek bir karşılık verdi. Orman yine vazgeçmedi, Bursa'da girişimlerini sürdürüyor. Ben Türkiye Milli Olimpiyat Konseyi bir yana, FİFA'nın yerinde olsam Fikret Orman'a hemen fair-play ödülü veririm.
**
Baktılar ki anlı şanlı kulüp başkanlarından sporda şiddetin önlenmesine ilişkin bir somut hareket yok, sporun farklı branşlarındaki yıldızları, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın, spordaki şiddete karşı başlattığı kampanya kapsamında klip ve kamu spotunda rol aldı.
Dostluğun ve sporun birleştiriciliğini anlatan klipte, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Semih Kaya, İbrahim Toraman, Tolga Zengin ve Mehmet Topal da yer aldı. Milli karateci Seyda Burucu, milli cimnastikçi Göksu Üçtaş, olimpiyat üçüncüsü güreşçi Rıza Kayaalp, dağcı Tunç Fındık, sualtında dünya rekortmeni Şahika Ercümen, rallici Burcu Çetinkaya, milli basketçiler Kerem Tunçeri ve Tuğba Palazoğlu, milli tekvandocu Bahri Tanrıkulu, milli voleybolcu Neslihan Darnel, milli atletler Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut, dünya şampiyonu motosikletçi Kenan Sofuoğlu, tekerlekli sandalye basketbolundan Özgür Gürbulak ve Bülent Yılmaz, milli snowboardcu ve rallici Çiçek Güney kampanyaya katılan diğer sporcular...
İŞTE O ŞARKI
Sporcuların seslendirdiği "Güçlü Yarınlar İçin" adlı şarkıyı, fanatiklere ders olur ümidiyle ezberleyelim:
Güzel bir geleceğe
El ele yürümek için
Düşlerimizi başarmak,
Yeni rekorlar kırmak için
Sahalarda şiddete
Sevgiyle, dur demek için
Birlikte yürüyelim
Güçlü yarınlar için
Gelin takım olalım
Savaşmadan, rakip olmadan
Tam şimdi spor yapalım
Tek galibi dostluk olan
Güzel bir geleceğe
El ele ulaşmak için
Birlikte yürüyelim
Güçlü yarınlar için.
All-Star'ın malzemecisi bile bizden
Pınar Karşıyaka Basketbol Takımı bu sezon müthiş başarılı bir grafik çiziyor, BEKO Basketbol Ligi'nde zirve mücadelesi verirken, Avrupa Challenge Kupası'nda da grup şampiyonluğuna gidiyor. Tabii bu başarılar Türkiye ve Avrupa'da hayranlıkla izleniyor ve ödüllendiriliyor.
Pazar günü Ülker Sports Arena'da yapılacak All-Star şölenine de Kaf-Kaf'lar ambargo koydu. Yerli oyuncular karmasının antrenörü Ufuk Sarıca, yardımcısı Engin Gençoğlu, takımın menajeri de Levent Türknas. Yabancılar karmasında Robert Dixon ve Aminu, üç sayı yarışmasında Bob Diebler da hep Kaf-Kaf'tan. En ilgincini söyleyelim, All-Star'ın malzemecisi Fuat Uçar bile İzmir'den.
Fuat hem malzemeleri hazırlayacak, hem de devre arasında üçlük atacak (Malzemeci olduğuna bakmayın öyle isabetli atıyor ki. All-Star'da yarışsa dereceye bile girebilir). Aliağa Petkim'li Lionel Chalmers da orada olacak. İzmir ne kadar gururlansa az.