Hüseyin Kocabıyık

Dünle bugün arasındaki fark...

28 Şubat üzerinden 13 yıl geçti. Dünkü yazımda da belirttiğim gibi, 28 Şubat'ın asıl kurmayı askerler değil, İstanbul büyük sermayesiydi. Önce Gümrük Birliği ve AB üyeliğinin önünü kesmek için girdikleri işte sonradan yağmalanacak bir alan gördüler ve ülkedeki para birikintisini, yani bankaları yağmaladılar.
Tam 50 milyar dolar üstelik. Türk ekonomisi bu yağma sonucu üçte bir küçüldü. 28 Şubat yağmasının tetikçiliğini ve muhafızlığını da askerlere yaptırdılar üstelik. Bu müthiş tezgahı ilk anlayan emekli Orgeneral Çevik Bir olmuştur ve "Bizi kullandılar" demiştir. 28 Şubat'ı organize edenler askeri sahaya sürmeden önce çok güçlü bir koalisyon oluşturmuşlardı.
Mesela, asla bir araya gelmemesi gereken ve aralarında sınıfsal çıkar çatışması olan işçi sendikalaları ile işveren sendikaları aynı saftaydı 28 Şubat'ta. Üstelik dar gelirliye gelmiş geçmiş hükümetler içerisnde en fazla zam yapmış hükümete karşı, ilginç değil mi?
Tabii ki medya bu koalisyonunun en işe yarar aktörüydü. Medyaya yağmalayacağı alan gösterilmiş, buna karşılkta bir yıkım ekibi rolü verilmiştir. Bugün Türk halkına bidon kafa diyen soytarıların son darbe planlarında niçin "kullanışlı gazeteci" çıktığını 28 Şubat'taki görevlerini anlamadan anlayamazsınız.
Diğer yandan siyaset bu koalisyon içinde yerini almıştır. Demirel, "MGK devlet hükümet siyaset" derken, ruhunu şeytana satan adamdır. "Tanklarıda mı görmüyorsunuz?" diyen Mesut Yılmaz, zaten majestelerinin başbakanı olacaktır.
"TSK bir sivil toplum örgütü gibi çalıştı" diyen Deniz Baykal ise, o pejmürde, o düşük siyasetinden o gün de bugün de asla vazgeçemeyecektir.
***
Şimdi ise durum farklı. Büyük sermaye bir kere halktan korkuyor. Çünkü, bu işlere bulaşmaya devam ettikleri taktirde halkın öfke duvarına çarpacaklarını gördüler. Diğer yandan büyük sermaye öyle askerler gibi duygusal davranmaz. Eğer çıkarlarına uygunsa askeri darbe işinin içine girerler. Şimdi büyük sermayenin çıkarı askeri darbede değil, siyasi ve ekonomik istikrardadır.
28 Şubat'ın diğer koalisyon ortakları da yaşananlardan ders almış gözüküyor. Darbelerin hem sosyal hayatımıza hem çalışma hayatımıza hem de genel olarak ekonomimize büyük darbeler vurduğunu gördü bu kesimler. O nedenle dünün 28 Şubatçıları bugün demokrasiye oynuyorlar. Burada "Balyoz, Sarıkız, Ay Işığı, Eldiven" ve diğer darbe girişimleri nedir öyleyse diye sormak gerekiyor.
Bu şudur: 28 Şubat'ın arkasındaki asıl dinamiği kavrayamayan ve 28 Şubat'ta kolayca hükümetin yıkılmasından cesaret alan muhteris ama analiz özürlü bir grup subayın iktidar özlemidir. Cuntacıların ellerinde medya olmadan, sivil toplum olmadan bir darbenin imkansız olduğunu hala öğrenememiş olması hayret verici bir durumdur.
Nitekim 137 tane "kullanışlı gazeteciye" güvenip yola çıkmışlar ve devletin güvenlik güçlerinin ve Cumhuriyetin savcılarının eline bir tavşan gibi düşmüşlerdir. Balyoz darbe metnini okuduğumuz vakit gördüğümüz manzara budur.
İşte İzmir işte CHP...
Herkes sanırım manzarayı görmüştür. Çevik kuvvetin ancak kontrol altına aldığı bir parti kongresi. Demokrasi yok, şiddet var. Halka dönük proje yok, kişisel ikbal kavgası var. Sevgi yok, gerilim ve savaş var. Bizim aslan İzmirliler de CHP'nin arkasında hala kaya gibi duruyor. İzmir her geçen gün çölleşiyor ve İzmirliler CHP'ye her geçen gün daha fazla kredi açıyor. Muthiş bir paradoks bu. Bu günlerde İzmir'in siyasi tarihini çalışıyorum. Karşılaştığım manzara çok ilginç. CHP İzmir'de hep bir zulüm aracı olarak var, bir siyasi taşıyıcı olarak yok. İzmir'de Menderes var, Celal Bayar var, Fatin Rüştü Zorlu var, Dr. Nazım var; CHP ise İzmir'i İzmir yapan bu insanların canına kasteden taraf olmuş hep. Sonra birden bire İzmir'de CHP'li yıllarla karşılaşıyoruz. Gerilemenin başladığı tarihtir bu. İzleyin yazacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.