Çarşaf
METRO YOK, DÜŞMAN BOL!
İzmir Büyükşehir Başkanımız "ortak düşmana karşı birleşmeliyiz" diye buyurmuşlar. İnsan "ne oluyor bu koca koca adamlara" diye düşünmeden edemiyor. Aziz Bey benim çok başarısız bulduğum bir yerel yöneticidir. Belediyecilik bakımından hangi çağdaş kriterlere vurursanız vurun başarısız olduğu bir istatistik veri olarak ortaya çıkar. Aziz Bey döneminde İzmir'in yaşam kalitesinde hissedilir hiçbir gelişme olmadı. Bizim gibi yılın belirli bir bölümünü İzmir'de geçirenler bu gerçeği daha net görebiliyorlar. Ama Aziz Bey'de bir şeytan tüyü var. İnsanlar onu seviyor. Ben de çok seviyorum. Çünkü biliyoruz ki o iyi bir insan. Ama iyi insan olmak kişiyi aynı zamanda başarılı insan da yapmıyor. Ve Aziz bey tüm başarısız insanların tercih ettiği yolu tercih ediyor, hasım yaratarak insanları bir düşmana angaje etmek. Yani "cambaza bak cambaza" meselesi. "Ortak düşmanla savaşmalıyız", kim ortak düşman? AK Parti değil mi? Ülkenizi yöneten parti, ülkenizin Başbakanı, Nükhet Hotar, Taha Aksoy, Mehmet Tekelioğlu bunlar ortak düşman.
Ama tehdit tanımı yapan Aziz Bey'e bir saf İzmirli de çıkar, "Başkan, düşmanı anladık da şu metro ne oldu? Şu Körfez'in kokusu ne olacak?" diye soruverir.
Velhasıl, sizin Canan Arıtman'dan rol kapmaya ihtiyacınız yoktu Aziz Bey. Başarısızlığınızı örtmek için size hiç yakışmayan savaş jargonlarını kullanmanıza hiç gerek gerek yoktu.
BİR İZMİR İRONİSİ
Bilimsel Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı (BİLSES) benim ismini ilk kez duyduğum bir vakıf. Muhtelif dallarda çeşitli ödüller vermiş bu kuruluş. Bakalım kimlere ödül vermiş:
Sabih Kanadoğlu: 2007 yılında 367 hukuk yolsuzluğununun mucidi. Anayasa Mahkemesi'ni CHP ile birlikte hukuk tarihimizin en hukuk dışı kararını vermeye zorlayan adam. TBMM ile ve milli irade fikriyle arası pek iyi değil. O şimdi demokrasiyi yıkıp darbe ile iktidara gelmek için suç örgütü kurma iddiasıyla yargılananlarla birlikte Ergenekon davasında sanık. Söz konusu vakıf ona demokrasi ödülü vermiş. Süper bir şaka bu, süperrrr.
Yılmaz Özdil: Köşesinde açıkça darbe çığırtkanlığı yapan ve kendi halkına "bidon kafa" diyen birisi. Henüz ıslak imza ve Balyoz darbe planı konusundaki fikirleri bizce malum değil. "Kıçımla yazdım" gibi sanatsal! ifadeleri matbuat terminolojimize sokan büyük yetenek! Basın medya ödülü almış. Hipopotamlar bile gülecek bu ödüle.
Merdan Yanardağ: Kimdi bu arkadaş, hatırlayamadım. Tamam şimdi buldum, şu bizim Ergenekon'dan yargılanan Tuncay Özkan'ın şakirtlerinden birisi. Araştırmacı gazetecilik ödülüne layık görülmüş.
Elbette bir vakfın kime ödül vereceğine ben karışamam. Ama şu yukarıda saydığım isimlere ödül veren bir kuruluş hakkında ben artık bir fikir sahibi olurum. Bilimsel Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı'nı tebrik ederim. İzmir İzmir olalı bu denli ironik bir ödül dağıtımına tanık olmamıştı. Sağ olun, sayenizde epeyce de güldük hani!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.