Hüseyin Kocabıyık

İzmir kanserde birinci!

Bugün geçen hafta içerisinde gözümüze teğet geçmeyen bazı haberler üzerinde duracağız. İlk haber İzmir'le ilgili. Sağlık Bakanlığı Kanser Araştırma Dairesi Başkanlığı ile İzmir İl sağlık Müdürlüğü ortak bir araştırma yapıyorlar. 10 yıla yakın bir süre kadın ve erkeklere dair hastalık istatistikleri tutuyorlar. Şimdi sonuçlar ortaya çıkmış. Durum tek kelimeyle vahim. Ortaya çıkan sonuçlara göre İzmirli erkekler akciğer, kadınlar ise meme kanserinde Türkiye'nin diğer bölgelerini geride bırakmışlar.
Bu üzerinde önemle durulması gereken çok ürkütücü bir sonuç. İzmir'de yaşayan insanlar bu ülkenin en bilinçli insanları. Siyasi bilinçten bahsetmiyorum, İzmir, tıp sektöründe ülkenin en gelişmiş şehirlerinin başında geliyor. Bu şehrin insanları gelişmiş bir sağlık bilincine sahip. Üstelik yeme içme konusunda da titiz bir toplum yaşar İzmir'de. Zeytinyağı, balık ve ot türü yiyeceklerin bolca tüketildiği dikkate alındığı vakit, ortaya çıkan istatistik çok şaşırtıcıdır.
Ama durum hiç de öyle değil ve bana göre çok cansıkıcı bir tabloyla karşı karşıyayız. İzmirliler kızmasınlar, onlara bir iki sözüm var. Belki doğrudan alakası olmadığı söylenecektir ama İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin İzmirlilere aylar boyunca "arsenikli su" içirdiği ortaya çıktığı vakit, İzmirliler ne yapmıştı, bir hatırlayalım mı?
Sivil toplum örgütleri sustu. Üniversite sustu. Gazeteler sustu. Düşünün ki benim gazete, koskoca Yeni Asır bu korkunç olayı haber dahi yapmadı. Partiler sustu. Belediye zaten üç maymunu oynadı. İzmirlilerin karşı karşıya olduğu bu korkunç gerçeği sadece Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek haykırdı; onu da bizim İzmirliler, "Sen bizim şehrimize niye karışıyorsun" diye susturdular.
Tabii bu arada tarihe geçecek bir büyük şovalyelik! de yaşandı bu şehirde. İzmir'in sözüm ona laik geçinenleri, CHP'lileri, Azizistleri "arsenikli su" gerçeği karşısında şu açıklamayı yaptılardı: "Size ne, şerefe 'sek' arsenikli su içeceğiz, var mı dahası?" Bu insanlara ne denebilir ki? İç, iç de, bak ortaya kabak gibi bir kanser istatistiği çıkıyor, kardeş!
Ve tabii kendilerine arsenikli su içiren belediye başkanına paşa paşa gidip oy veren İzmirli seçmenler umarım bu yeni gelişme karşısında yeniden bir düşünme fırsatı bulurlar.
Katil dekan, katil rektör!
Gencecik ve güzel bir kadın. Doktor olmuş, tıp mesleğinde uzmanlığını tamamlamış, akademik kariyer yapmış ve yardımcı doçentlik titrini almış. Umutları var, ufku var, hayata dair, mesleğine dair planları var. Bir taraftan işini en iyi biçimde yapmaya çalışırken, diğer yandan umutlarını gerçekleştireceği yolları arıyor. Arıyor ve buluyor da. ABD'den bir mesleki burs kazanıyor. Uzmanlığını ilerletebilecektir artık. Kariyerini sağlamlaştıracak, hem kendisini geliştirecek hem de değişik dünyalar görecektir. Zoru başarmıştır. Sadece bir iki küçük formaliteyi halletmesi gerekecektir. Bölüm başkanının bu genç doktora izin vermesi gerekecektir. Kendisinin sevincine ortak olunacağını ummaktaydı herhalde genç kadın. Fakat tam tersi oldu. Bölüm başkanı izin vermedi. Üstelik bir de hakaret etti. O da dekana çıktı. Büyüğümdür beni anlar, destekler diye. Ne gezer, duvar gibi bir suratla odadan kovuldu. Son bir çare, Zonguldak Kara Elmas Üniversitesi Rektörü'nün karşısına çıktı ve durumunu anlattı. Rektör, "Ne işin var orda" dedi ve odadan kovdu.
Bu kadar aşağılanmaya, umutlarına ve hayallarine bu kadar taammüden saldırılmasına daha fazla dayanamadı; bindi arabasına ve kendisini bir uçurumun dibine bırakıverdi. Genç, güzel ve parlak bir hayat söndü gitti.
Adı Yard. Doç. Dr. Ebru Taşçı'ydı.
Katilleri orada, Zonguldak Kara Elmas Üniversitesi'nde bölümbaşkanı, dekan, rektör namıyla, utanmadan koltuklarında oturmaya devam ediyorlar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.